Fıscher: AB bir hıristiyan kulübüdür

BERLİN (İHA) - Federal Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Batı'nın yeniden yapılanması ve Ortadoğu ile Amerika'yla olan ilişkilerin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

"Frankfurter Allgemeine Zeitung" gazetesine röportaj veren Fischer, Türkiye'nin AB üyeliği konusuna değinerek, "AB mevcut yapısıyla bir Hıristiyan kulübü görüntüsü veriyor. Kendimizi kandırmamıza gerek yok" dedi.

Türkiye konusunun geniş çaplı olduğunu ve bunu adım adım takip etmek gerektiğini belirten Fischer, Türkiye'nin köprü rolü üstlenen stratejik bir önemi olduğunu açıklarken, "Türkiye'nin bu önemli konumu 21 . yüzyılda da devam ediyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin, Asya ve Ortadoğu'ya köprü olmanın dışında daha değişik bir özelliğini de vurgulayan Dışişleri Bakanı Fischer, "Türkiye'ye 40 yıldır vaatlerde bulunuyoruz" şeklinde konuştu.

Fischer, bu saatten sonra Türkiye'ye özel statü teklif edilmesi yerine daha samimi olup da "Bu iş olmaz" denilmesi gerektiğini belirtti. Fischer, "Bu tutum Türkiye'yi gerilere iter ve sonucu kestirilemez. Türkiye yine kendi başına bırakılmış olur. Sonuçta İslam'ın, İslami bir ülke olan Türkiye vasıtasıyla Avrupa ile yakın ilişkileri var. Ancak Avrupa sonuçta bir Hıristiyan kulübüdür. Bu böyledir. Kendimizi kandırmayalım. Bunu müdafaa ediyorsak, bunu bu şekilde Türkiye'ye söylememiz gerekir. Sonuçlarına da katlanmamız gerekir. Ancak bu düşünceyi paylaşmıyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye Avrupa perspektifi verildiğinde, birliğin tehlike altına girmeyeceğini savunan Fischer, "Biz uzun vadeli bir perspektiften konuşuyoruz. Biz modernleştirme perspektifinden konuşuyoruz. Biz Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesinden konuşuyoruz. Biz kısa vadeli bir süreçten bahsetmiyoruz. Türkiye zaten birliğin mali imkanlarının sınırlı olduğunun bilincinde. Türkiye'nin AB'ye üye olması sonucunda, terörist tehdide karşı stratejik bir zafer kazanmış olacağız" dedi.

Reklam
Reklam

Fischer, demografik sorunları sadece Almanlar'ın yaşamadığını, yaşlanan toplumların zamanla ekonomik kalkınma ve dinamizmden bahsedemeyeceklerini belirtti.

Fischer, "AB bu sorunun büyük bir bölümünü genişleme stratejisi ile çözecektir. AB, genel bir iktisadi topluluk olarak genişleyecektir. Böylelikle kendine yeni ijmkanlar sağlayacaktır" diye konuştu.

Fischer, Amerikalılar'ın da artık "kuvvetlenmiş" bir Avrupa'nın Amerika'nın da lehine olacağı inancına vardıklarını ifade etti. Orta ve yakın doğunun modernleştirilmesinin hem Avrupa'nın hem de Amerika'nın çıkarlarına olduğunu açıklayan Fischer, "AB'nin genişlemesinin birliğin içindeki uyumu engelleyeceği düşüncesine katılmıyorum. Avrupa Anayasası'nın çıkmasından sonra AB içindeki uyum için yapılacak ileriye dönük en iyi girişim gerçekleşmiş olacaktır" şeklinde konuştu.