Fıtık Hastalığı ile karıştırılan “Dar Kanal” felç sebebi olabilir

Sosyal hayatta dilediğinizce yürümek ve koşmak mı istiyorsunuz?

Ancak yürüme mesafeniz 500 m’nin altına düşüyorsa ve yürürken bacaklarınızda ağrı, uyuşma,tutulma, bununla birlikte oturma ihtiyacı hissediyorsanız aman dikkat! Teşhisi oldukça zor olan “dar kanal” hastalığı riski taşıyor olabilirsiniz. Kamuoyunda özellikle fıtıklarla karıştırılan “dar kanal” hastalığı; sinsi bir şekilde seneler içerisinde vücudu ele geçiriyor. Vücut giderek öne eğilmeye başlıyor. Yürüme mesafesi 200 metreye indiğinde hastalarda kısmi felç ortaya çıkıyor.

Kamuoyu tarafından çok fazla bilinmeyen dar kanal hastalığı (spinal stenoz) konusunda uzmanlar uyarıyor. Teşhisi oldukça güç olan bu hastalığın fıtıkla karıştırılması hayatınızı kabusa çeviriyor.

Reklam
Reklam

Dar kanal; omurgayı oluşturan omur kemiklerinin ortasında yer alan omurilik kanalının ön-arka ve/veya sağ-sol çaplarının daralarak, yukardan aşağı içinden geçen omuriliği bazı seviyelerde kum saati gibi boğması sonucu oluşuyor. En çok bel ve boyun omurlarını tutuyor.

Bu sinsi hastalığın belirtileri; yürürken veya ayakta iken ağrı, uyuşma, bacaklarınızda tutulma ve durma ihtiyacı gelmesidir. Çoğu zaman fıtık belirtileri ile kendini önceden belli eden dar kanal hastalığı en az bel fıtıklı hastalar kadar, hatta onlardan daha fazla teşhis ve tedavide önem taşıyorlar. Çünkü bu hastalar; ya yanlışlıkla bel fıtığı tanısı almış ve tedavileri ileri yaşları nedeni ile rafa kaldırılmış ya da ameliyat platin takmayı gerektirdiği için korkutucu ve riskli hastalık grubunda kabul edilip bilerek ihmale uğramış kişilerdir.

ERKEN TEŞHİS OLMAZSA GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASARLAR ORTAYA ÇIKAR
Dar kanal zamanında tedavi edilmezse sonuçları itibariyle hastayı geri dönüşü olmayan nörolojik tablonun içine sokacağını belirten Doç. Dr. Cahide Topsakal: “Hastalar kaçıncı yılda olurlarsa olsunlar mutlaka ameliyat edilmelidirler. En azından olanı korumak gerekmektedir. Aksi takdirde hasta yatalak noktaya gelebilir” dedi.
Dar kanalın boyunda gelişmesi durumunda bazen omurilikte yaralar açabileceğine dikkati çeken Doç.Dr. Topsakal: “Açılan yaralar, hem kolları hem bacakları etkileyecektir. Hastalar yürürken bacaklarına tutulma geldiğini ve durmak zorunda kaldıklarını ifade etmektedirler. Bu durum, hastalara çok acil ameliyat gerektirir” diyerek konunun hassasiyetini belirtti.

Reklam
Reklam

BEL FITIĞI VE DAR KANAL NEDEN KARIŞTIRILIYOR?
Her iki hastalıkta da bacak ağrısı, uyuşma ya da güç kaybı gibi benzer bulgular olabileceği için aradaki farkı anlamak zorlaşabiliyor. Ancak “Dar kanal” hastalığının teşhisinde beyin sinir cerrahisi uzmanına görünmek büyük önem taşıyor. Bel fıtığı ile dar kanalbulgularının birbirine çok fazla karıştırıldığının önemini vurgulayan Doç. Dr. Topsakal: “Her iki hastalıkta da bacak ağrısı, uyuşma ya da güç kaybı olur. Ancak bel fıtığında olay genellikle tek taraftadır. Dar kanalda ise genellikle iki bacağı birden tutar. Dar kanal sadece ayakta iken güç kaybı yani geçici felç ya da uyuşma şeklinde gelirse doktorlar tarafından da kolaylıkla atlanır. Sadece uyuşma ile gelen dar kanal hastası doktora gitmesi gerektiğini anlayamayabilir. Kısacası dar kanal her zaman ağrı ile gelmek zorunda değildir. Hem ağrı, hem uyuşma hem de güç kaybı bir arada olursa teşhisi daha kolay olmaktadır” dedi.

Reklam
Reklam

Oturmadan bir seferdeki yürüme mesafesi 500m altına inince artık hastanın ameliyatlık olunduğunun altını çizen Doç. Dr. Topsakal: “Bu dönemde henüz ayakta felç yoktur ancak hastalar yine de ameliyata alınırlar. Yürüme mesafesi 200metreye indiğinde hasta farketsin ya da farketmesin artık ayakta ya da bacakta güçsüzlük yani kısmi felç başlamıştır. Geçici felç kalıcı felç aşamasına geldiğinde ameliyat başarısı düşer. Geç kalınmış olunsa da olanı koruyabilmek için mutlak ameliyatla darlığı açmak gerekir” dedi.

HASTA, AMELİYATTIN ERTESİ GÜNÜ İYİLEŞME BELİRTİLERİ GÖSTERİYOR
Bu ameliyatın kesinlikle tecrübeli ellerde yapıldığında hastanın farkı hemen görebileceğini dile getiren Doç. Dr. Topsakal: “Dar kanal beklemeye gelmez. Felçli aşamada yapılan ameliyatın başarısı felçsiz aşamaya göre çok düşüktür. İleri felç hastayı sonunda yatalak yapar. Hasta altına kaçırmaya başlayabilir. Fakat ehil ellerde yapılan ameliyatın ertesi günü olumlu etkileri hemen görmek mümkün oluyor. Öne eğik yürüme ortadan kalkıyor. Boyun dar kanal ise bacaklardaki tutukluk ortadan kalkıp kollar canlanıyor. Bel dar kanal ise hasta bacaklarına kuvvet geldiğini hissediyor. Gerçek anlamda iyileşme bir yılı alıyor. Hasta 3. gün taburcu ediliyor” dedi.

Reklam
Reklam

AMELİYAT SONRASI VİDALAR KIRILIRSA NE OLUR?
Bu sistemin erken dönemde kırılabilmesi için hastanın travmaya maruz kalması gerekiyor. Yine de telaşlanmamak gerekiyor. Çünkü sinire zarar vermiyorlar. İlk 3-4 aydan önce kırılmışsa kırılanın yenilenmesi gerektiği önemle vurgulanıyor. Çünkü kemikler henüz kaynamamış durumda oluyor.

VİDALAR NASIL UYGULANIYOR? ÇIKARTMAK GEREKİR Mİ?
Vidalar bugüne kadar ne dünyada, ne de Türkiye’de asla ve asla körlemesine gönderilmediğini söyleyen Doç Dr. Topsakal: “Daima skopi denen görüntüleme yöntemi ile uygulama yapılır. Bu cihaz hemen her hastanede bulunmaktadır. Vida göndermek için fazla kompüterize cihazlara gerek yoktur. Bazı cerrahlar vidaları 2 yıl sonra çıkartmayı önerir. Gereği yoktur. Çünkü çıkartmak takmaktan zordur. Ancak hastanın psikolojisini bozuyorsa durum kişiye özel değerlendirilebilir” diyerek merak edilen konular hakkında bilgilendirdi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: