Fiyat istikrarı, bir güvence

ANKARA (İHA) - Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, enflasyonun uzun yıllar boyunca Türkiye'de sadece en önemli sorun değil aynı zamanda hem ekonomide hem de toplumsal alanda varolagelen diğer sorunların görülmesini engelleyen bir sis perdesi olduğunu dile getirdi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı'na konuk olan Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, enflasyonda yaşanan düşüş, fiyat istikrarı ve Yeni Türk Lirası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Enflyasyonda 2004 yılı hedefine ulaşılması için ciddi bir engel gözükmediğini belirten Serdengeçti, enflasyonla mücadelede asıl hedefin fiyat istikrarını sağlamak ve bunu sürdürmek olduğunu vurguladı. Fiyat istikrarının, hem enflasyon oranının düşük olması hem de bütün ekonomik birimlerin enflasyon oranının düşük olarak süreceğine inanması olduğunu kaydeden Serdengeçti, Türk ekonomisinin artık kronik enflasyon ortamından çıkmakta olduğunu ancak henüz fiyat istikrarının sağlanamadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Kronik enflasyondan düşen enflasyon sürecine geçilmesiyle ekonominin bir değişim yaşadığına işaret eden Serdengeçti, düşen enflasyon döneminin bir geçiş dönemi olduğunu, bazı ekonomik birimler bu sürece daha süratli uyum sağlarken bazılarının bu uyumu sağlayamamasının ekonomide birden fazla dönemin aynı anda yaşanmasına neden olduğunu belirtti. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir büyüme için ön şart olduğunu ifade eden Serdengeçti, düşen enflasyonla birlikte ekonomide faiz oranlarının düştüğüne, yeterli güvenin tesis edilmesiyle birlikte harcamalarda ve yatırımlarda artış görüldüğüne dikkat çekti. Enflasyondaki düşüşün enflasyondaki dalgalanmayı da engellediğini, bunun da belirsizliği ortadan kaldırdığını anlatan Serdengeçti, ekonomik birimlerin daha uzun vadeleri öngörebilir hale geldiğini ve finansal aracılık sisteminin daha sağlıklı işlemeye başladığını vurguladı. Serdengeçti bugün enflasyondaki düşüşü takiben artan rekabetle birlikte finansal aracılık sisteminin daha sağlıklı çalışmaya başladığını söyledi. Uygulanan ekonomik programda reel sektör açısından önemli olan başlıca şeyin finansal reform olduğunu dile getiren Serdengeçti, Türkiye'de bankacılık sektörü ve reel sektör ilişkisinin uzun zamandır sağlıklı çalışmadığını hatırlattı. Serdengeçti, reel sektör için yapılabilecek şeyin bankacılık reformunu devam ettirmek ve tamamlamak olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

Fiyat istikrarının sağlanmasının, enflasyonun düşme sürecinde elde edilen kazanımların kalıcı olmasını beraberinde getireceğini belirten Serdengeçti, fiyat istikrarının sağlanması ile aynı zamanda sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı için olmazsa olmas bir ön koşulun yerine getirilmiş olacağını bildirdi. Serdengeçti, "Önemli olan büyüme değil sürdürülebilir büyümedir. Tüm bu makro ekonomik kazanımlar neticesinde ekonomik birimler gerek yatırım gerek tüketim kararlarında enflasyonu dikkate almayacaklar, uzun vade için öngörü sahibi olacaklar ve güven içinde plan yapabileceklerdir. Bu istikrar ortamı içinde işgücü piyasası daha sağlıklı işleyecek ve insanlar daha kolay iş bulabileceklerdir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yıllarca enflasyon ortamında yaşadığını ve enflasyonun ekonomiye yaptığı tahribatın yanı sıra işgücü piyasalarına yaptığı tahribatın anlaşılamadığını kaydeden Serdengeçti, bugüne kadar enflasyon ortamında yaşandığı için büyümenin uzun vadede düşük ve inişli çıkışlı olduğunu anlattı. Bir ülkede enflasyon ortamında bulunulduğu için büyümenin inişli çıkışlı olmasının istihdamın da inişli çıkışlı seyir izleyeceğine dikkat çeken Serdengeçti, enflasyon ortamında büyüme dönemlerinde vasıfsız işçilerin geç iş bulduklarını, küçülme dönemlerinde ise işlerini kolayca kaybettiklerini anlattı. Serdengeçti şöyle konuştu: "Bizim sık sık sürdürülebilir büyüme lazım bize büyüme değil, sürdürülebilir istihdam artışı lazım bize istihdam artışı değil derken anlatmak istediğimiz bu. Bu ülke sürdürülebilir ve kalıcı istihdam artışı yönünde ilerlemektedir. Asıl amaç insanlar bir kere iş buldukları zaman onu kolay kolay kaybetmemelerini sağlamaktır." Serdengeçti, Eylül ayı başında enflasyon rakamları açıklandığında Türkiye'ye yüksek büyüme hızından önce sürdürülebilir büyüme hızı gerektiğini, büyüme ile çari açık arasında yakın ilişki olduğunu, bundan endişe ediliyorsa bir takım tedbirler alınması gerektiğini söylediklerini hatırlattı.

Reklam
Reklam

Enflasyonun kendiliğinden düşen bir olgu olmadığını vurgulayan Serdengeçti, kararlı ve doğru politikalar uygulandığında düştüğünü ve ancak bu politikların devamı ile düşük enflasyonun süreklilik kazandığını ve kalıcı fiyat istikrarı ortamına geçildiğini ifade etti. Serdengeçti, "Unutmayalım ki enflasyon uzun yıllar boyunca ülkemizde sadece en önemli sorun değil aynı zamanda hem ekonomide hem de toplumsal alanda varolagelen diğer sorunları görmemizi engelleyen bir sis perdesi olmuştur. Buna sosyal sorunlar da dahildir. Fiyat istikrarının sağlanması ile yüksek enflasyonun üklemiz ekonomisine yapmış olduğu tahribatın önüne geçmemiz ve enflasyonun arkasına saklanan sorunları farketmemiz mümkün olacaktır. Geçmişte yaşanan yüksek enflasyonun geride bıraktığı izlerin silinmesinde esas yapısal reformlardır" değerlendirmesinde bulundu.
Yüksek enflasyonun Türk parası üzerindeki tahribatını ortadan kaldırmak için paradan 6 sıfır atma sürecinin başlatıldığını hatırlatan Serdengeçti, paradan sıfır atma operasyonu gerçekleştirilen bazı ülkelerde bu operasyonun enflasyonla mücadele amacı taşıdığını, Türkiye'de ise enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe alındıktan sonra bu operasyonun başlatıldığını belirtti.

Reklam
Reklam

Tanıtım kampanyasının Eylül ayı itibariyle başlatıldığını kaydeden Serdengeçti, Merkez Bankası'nda sıfır atma operasyonu hazırlıklarının 10 yıla yakın bir geçmişi bulunduğuna da dikkat çekti. Paradan sıfır atma operasyonu ile ilgili olarak 49 ülkenin deneyimlerini incelediklerini ifade eden Serdengeçti, bu inceleme sonucunda tanıtım kampanyasının zamanlamasının büyük önem taşıdığının ortaya çıktını söyledi. Serdengeçti, "Erken başlarsak zaman içinde eskisine rağbet edilmektedir. O bakımdan operasyon zarar görmektedir. Geç başlarsak yeterince tanıtım yapılamadığı için o bakımdan da operasyon zarar görmektedir" diye konuştu. Yaptıkları bir anketin, toplumun yüzde 80'ninin Yeni Türk Lirası operasyonunun farkında olduğunu gösterdiğini ifade eden Serdengeçti, geri kalan yüzde 20'ye ulaşmak için de çalışmaların sürdüğünü bildirdi. Serdengeçti sözlerini, "Her şeyden önce fiyat istikrarının sağlandığı bir ortamda yaşamak insanlar için bir haktır" ifadeleriyle tamamladı.