CHP Genel Sekreteri Önder Sav, PM toplantısı sonrası Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yanıt vermişti. Sav, Kılıçdaroğlu'nun basın toplantısının ardından ikinci bir açıklama yaptı. Sav, "17 Mayıs'ta hangi Önder Sav isem şimdi de öyleyim" dedi. Yaptığı hiçbir şeyden pişman olmadığını belirtti. İşte Sav'ın açıklamalarından satır başları:
[**
**](https://www.mynet.com/dugumu-yargitay-mi-cozecek-110100540114)
[**
**](https://www.mynet.com/iste-chpnin-yeni-genel-sekreteri-110100540090)
[**
**](https://www.mynet.com/chp-den-bassavciliga-iki-ayri-yazi-110100540107 )
[
****](https://www.mynet.com/sav-kilicdaroglu-disiplin-sucu-isledi-110100540070 )
[**
**](http:// https://www.mynet.com/iste-chpnin-yeni-genel-sekreteri-110100540090)
EN ÜZÜCÜ DÖNEMİMİ YAŞADIM
Ama sizin desteğiniz bu tür günlerde bu tür olayaklrda siyasi partileri izlemek ve topluma sağlıklı bilgiler yansıtmak durumundasınız. 53 yıllık siyasi yaşamımın bugün hem üzücü hem onur verici dönemini yaşadım.
KENDİ İMZASINA SADIK KALMADI
Üzücü yanı ilk kez uzun yıllar PM üyeliği yaptığım partide bir CHP Genel Başkanı’nın PM’yi toplantıya çağırıp, kendi imzasına sadık kalmadan parti meclisini hiçe sayarak kurultaydan sonra partinin en yüksek organı olan PM’yi hiçe sayarak toplantıya katılmayışı oldu. CHP kurallar partisidir. O kurallar doğrultusunda çalışmalarını yürütür.
Gelecekte CHP’nin tarihini yazanlar, bugünkü gelişmeleri o gelişmeler içinde CHP PM’nin duruşunu da altını çizerek yazacaklardır.
81 üyeli PM’nin 61 üyesi toplantıya katıldı. Yani her türlü kararı almaya yetecek çoğunluğu vardı. Günlerden beridir tartışması yapılan olağanüstü tüzükte kurultay değerlendirildi ve tüzük kurultayının 27-28 Kasım Ankara’da toplanmasına karar verdi.
BU SAKAT BİR ATAMADIR
CHP’nin çoğu şu anda benim yanımda olan, Merkez yönetim kurulu üyeleri, üyeliklerinin hukuken devam ettirme durumlarını yarattılar. O durum kendiliğinden doğdu. Yeni bir Merkez yönetim kurulu atanması hukuken sakat bir atamadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na değil, dünyanın en yetkili hukuk kurumuna da gitsenizde bu sakatlıdır.
CİLALI SÖZLERLE ÖRTEMEZSİNİZ
Hukuki sakatlığı cilalı sözlerle örtemezsiniz. Yeni Merkez Yönetim Kurulu demek yerine, Yeni CHP deyimini kullanmış olmasıdır.
TÜRKİYE'DE TEK PARTİ
Dünyada ve Türkiye’de bir tek parti vardır. O da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’yi, içerideki dışarıdaki düşmanlar eskitemedi. CHP’ye kısa bir zaman önce genel başkan olan sayın Kılıçdaroğlu’da eskitemeyecektir. İstediği kadar yeni desin, CHP Mustafa Kemal’in kurduğu CHP’dir.
CHP'NİN KİMLİĞİ TARTIŞILAMAZ
Zaman zaman ilkelerimizle ilgili kimi yanlış değerlendirmeler yapılıyor. CHP’nin kimliği tartışılmaya açılıyor. Bizim dışımızdaki bazı şartlanmış kafaların, CHP’nin kimliğini tartışması belki o kadar yadırganmayabilir. Ama içimizdeki kişilerin sıfatı ne olursa olsun CHP’nin kimliğini tartışmaya hakları yoktur.
Önümüzdeki süreç CHP’ye ona vücut veren ilkelerine onun çağdaşlaşma yürüyüşüne sahip çıkanların o ilkeleri sonuna kadar koruma kararlılığında olanlarla, o ilkeleri yozlaştırmaya çalışanların siyasal biçiminde geçebilir.
KAÇMANIN SONU NEREYE KADAR
Biz bu mücadele yeri öteden beri belli insanlarız. Bütün parti meclisi üyeleri. Kurultaydan sonra kendilerini oradan PM dimdik ayaktadır. Bu kaçmanın parti meclisini toplantıya çağırıpta kaçmanın sonu nereye varacaktır?
ONUN HESABI SORULACAKTIR
Bugün kendi yetkilerini yoldan çıkarmaya çalışanlarda onun hesabını soracaktır.
KÖSTEKLEMESİNE İZİN OLAMAZ
Elbette bizim uğraşımız da o. Böyle bir dönemde CHP’nin yürüyüşünü, çağdaşlaşma hedefindekini ilerleyişini, bizim kimsenin kösteklemesine izin olamaz. Bizim yapmamız gereken şey CHP’nin bütünlüğüne birliğine katkı koymaktır.
CHP'NİN OMURGASINI KİMSEYE EĞDİRTMEYİZ
CHP’nin omurgasını kimseye eğdirtmeyiz. CHP’yi eksenlerinden kaydırmaya da müsaade etmeyiz. Kimilerinin hoşuna gidecek diye CHP’nin politikasından, CHP’nin kimliğinden, CHP’nin öz benliğinden feda etmeye, ondan bir şeyler vermeye kalkanlarla, CHP’li bilinci içinde uğraşımızı sürdürürüz.
TARİHİ OKUMALILAR
Şimdiden kendisini yeni CHP diye ilan etmeye kalkanlara tavsiyem, CHP tarihini birkez daha okumalarıdır. Benim gibi gençlik kollarından yetişen, 53 yılını CHP’ye vermiş olanlara, PM üyeliği ile CHP’yle tanışanların bana söyleyecek hiçbir sözü yoktur.
KASTETTİKLERİ KİŞİ BENİM
Tabi zaman içinde onlarda eğitilir. CHP’yi bilmeyenlere onlara da öğretiriz. Bizler Mustafa Kemal’in İsmet Paşa’nın Bülent Ecevit’in oturduğu koltuğa oturan insanların, kimliğine sahip çıkanların, öyle yüzeysel sözlerle, korku imparatorluğu yaratılıyor söylemiyle, kimleri kastettiğini bilmiyorum ama, galiba kastettikleri kişi benim. Biz hayatımızda CHP’ye hizmet etmekle övünürüz.
CHP’nn bu yaşanan olayları da kısa zamanda aşacağını, CHP’nin iktidar yolundaki yürüyüşüne devam edeceğini, kendi benliğinden hiç fedakarlık etmeden, AKP’ye öykünerek, sağa yanaşarak, bir kısım CHP’ye oy vermemiş kimselere şirin görünerek, CHP’nin kimliğini bozamayacaklardır. CHP’lilerin içlerinin daha rahat olmasını diliyorum. Mustafa Kemal’in partisinin üzerine titriyoruz.
CHP'NİN KİMLİĞİ PAZARA ÇIKARAMAZLAR
Son zamanlarda tartışmaya açılan laiklik ilkesine de buradaki arkadaşlarım sonuna kadar sahip çıkacaklardır. Laiklik başka kavramlarla anlatılmaya çalışılamayacak kadar engin bir kavramdır. Laiklik bilimin ışığında, ulusal devletin, çağdaşlaşmanın demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz vazgeçilmez koşuludur. O yüzden CHP’nin bu kimliğini pazara çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
MUSTAFA KEMAL'İN SÖZÜ
O sevgili Ata’mızın çok özdeyişiyle, tarihin tanıdığı ender devrimcilerden Mustafa Kemal’in sözlerini hatırlatmak istiyorum.
“Devrim, güneş kadar parlak, güneş kadar sıcak ve güneş kadar bizden uzaktır. Yönümü daima o güneşe bakarak belirler ve öylece ilerlerim, ilerlerim; parlaklığı ve sıcaklığı ilerlememe izin verinceye kadar ilerlerim. Tekrar ilerlemeye devam etmek üzere dururum; tekrar o güneşe bakarak yönümü belirlerim.”
BİZ DEVRİMCİLERDENİZ
Biz o devrimcilerdeniz arkadaşlar. Her engeli aşma kararlılığında insanlarız. O kararlılıkla görevimizi yapacağız.
Yangından mal kaçırırcasına, hemen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na liste vermek doğru değildir. Çözüm hukukidir. Elbette çözüm yollarını bulacağız. Başsavcılık kendisine verilen her evrakı alır numara verir. Bende yarın bir evrak yollasam ona da numara verecektir.
Olağanüstü tüzük kurultayı istedik biz bugün. Bizim olağanüstü seçim kurultayı isteme yetkimiz yok. Olağanüstü kurultaya seçim maddesini eklemek, genel başkanın yetkisindedir.
PM’ye gelmeyerek, o kurultayın seçtiği organa tavır koyan genel başkana yakışan iş seçimli bir kurultay istemesiydi. O da her nedense birkaç olayda telaffuz eden, diline geldiği gibi konuşan genel başkanımız, böyle bir şey açıkladı mı? Ben bilmiyorum.
Tüzüğün 54. maddesine göre delegelerin seçimli kurultay isterlerse o kurultayın yapılması zorunlu olabilir. Eğer CHP’yi, yeni CHP olarak tarif edenler bunda ısrarlarını sürdürürlerse onun gereği yapılır.
Eğer kurultaya gidilirse aday olmayı düşünseydim ben sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemezdim. Hayatımda bu tür konularda pişmanlık duymadım. Ben dün akşama kadar, 17 Mayıs’ta benim odamda, Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Önder Sav olarak durdum.
Geriye dönüp makarayı sararsak, yine aynı şeyi yapardım. Pişmanlık duymuyorum. Ben fazla isimlere takılmam. Sayın genel başkanın iş tutuş tarzıyla yürüyemeyeceğimi anladım. Onun anlayışıyla benim anlayışımın farklı olduğunu anladım.