PARİS (CİHAN)- Raporda, saldırıdan Esed rejiminin sorumlu olduğu vurgulanıyor ve muhalefetin böyle bir imkana zaten sahip olmadığına dikkat çekiliyor.
Eldeki bilgilerin 21 Ağustos'ta Suriye rejiminin kasten bir eşiği aştığını teyit ettiği belirtilen raporda, "Servislerimiz, rejimin buna benzer başka eylemler gerçekleştirebileceğini düşündürecek ulusal kaynaklı istihbarat bilgilerine sahip.” deniliyor.
MİZANSEN OLAMAZ
Raporda, kimyasal saldırı haberinin doğrulu şu ifadelerle savunuluyor: "Sekiz ayrı bölgede gözlem altında tutulan ve şiddetli hastalık belirtileri gösteren (havale geçiren) küçük yaştaki çocuklar üzerinde yapılan incelemeler, muhalefet tarafından yapılacak bir mizansenin veya manipülasyonun çok düşük ihtimaller olduğu sonucunu ortaya koyuyor.
Çok sayıdaki kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri ile birlikte bu tespitler, muhalefet tarafından yapılabilecek bir tahrif olasılığını tamamen ortadan kaldırıyor. Elimizde bulunan bilgilerin toplamının inceleme sonuçlarının da teyit etmiş olduğu gibi, farklı farklı hastanelerin, kısa bir süre içerisinde, yoğun bir hasta akınına uğraması, kurbanların sayısı ve bunların muhtelif bölgelerden gelmesi, öldürücü gücü yüksek kimyasal madde kullanımını içeren bir saldırının etkilerine dair özelliklerdir. Bunlar, 21 Ağustos gecesi yoğun ve koordineli bir şekilde bir saldırının yürütüldüğünü teyit etmektedir.”
REJİM SORUMLU
21 Ağustos tarihinde vuku bulan saldırının ancak Suriye rejimi tarafından emredilmiş ve yürütülmüş olabileceği ise şöyle gerekçelendiriliyor: "21 Ağustos tarihindeki kombine saldırı, klasik bir taktiksel planın (operasyondan önce gerçekleştirilen top saldırısı, daha sonrada kara saldırısı) özelliklerini taşımaktadır. Kimyasal maddelerin kullanımı, askeri anlamda, Suriye güçlerinin kullanımına ilişkin kural ve yöntemlerle uyumluluk göstermektedir. Birçok ortağımızdan gelen güvenilir istihbarat bilgileri, 21 Ağustos tarihinden önceki günlerde özel hazırlıkların yapıldığını ortaya koyuyor.”
SALDIRININ SEBEBİ
Raporda ayrıca Suriye rejiminin, o tarihlerde, muhalefetin Şam'a geniş çaplı bir saldırı düzenlemesinden endişelenmesi sebebiyle bu saldırıyı düzenlediği yorumu yapılıyor: "Bizim değerlendirmemize göre, söz konusu saldırıyı gerçekleştirerek, rejim, başkentte kontrolü elde tutmak için, çemberi gevşetmeye ve stratejik noktalarda güvenliği sağlamaya çalışmıştır. Örneğin Moadamiye semti, Hava Kuvvetleri'ne ait istihbarat birimlerinin kontrolü altında bulunan Mezzeh askeri havalimanına yakın bir bölgede bulunuyor. Zaten, saldırının uygulama noktaları incelendiğinde, rejimden başkasının, muhalefet için stratejik olan pozisyonlara bu şekilde saldıramayacağı açıktır.”
MUHALİFLERİN BÖYLE BİR İMKANI YOK
Suriye muhalefetinin, kimyasal maddelerle bu büyüklükte bir operasyon yürütecek imkanlara sahip olmadığı belirtilen raporda, şöyle deniyor: "Suriye isyanına bağlı hiçbir grup, bu aşamada, söz konusu maddeleri depolayacak ve kullanacak imkana, daha ziyade, Şam'da 21 Ağustos gecesi kullanılan ölçüdeki imkana sahip değildir. Söz konusu gruplar, özellikle 21 Ağustos tarihinde kullanılan taşıma araçları vasıtasıyla, bu maddeleri kullanacak ne tecrübeye ne de bilgi ve beceriye sahipler.”
SURİYE'NİN ELİNDEKİ KİMYASAL SİLAHLAR
Suriye'nin, dünyanın en büyük operasyonel kimyasal silah stoklarından birine sahip olduğuna dikkat çekilen raporda, "Azaltılmaları savunmamızın önemli bir hedefini oluşturan kitle imha silahlarının yayılması anlamında en büyük tehditlerden birini oluşturuyor.” ifadelerine veriliyor.
Rapora göre, Suriye rejiminin elindeki bin tondan fazla kimyasal silah şunlardan oluşuyor:
Kullanıma hazır yüzlerce ton hardal gazı (iperit) ;
Onlarca ton VX gazı. VX gazı, askeri amaçlı kimyasal maddeler arasında tanınan en zehirli madde.
Cephaneliğin önemli bir bölümünü teşkil eden yüzlerce ton sarin gazı.
Şam yönetimi, envaiçeşit ve binlerce taşıma araçlarıyla, kimyasal silahlarını kullanma yeteneğine sahip Bazı füzeler, yüzlerce litre zehirli madde taşıyabiliyor.
ESED DOĞRUDAN SORUMLU
Rapora göre yalnızca Beşşar Esed ve yakın çevresindeki en etkili bazı kişiler, kimyasal silahların kullanımına dair emri verecek yetkiye sahip. Emir daha sonra, Bilimsel İncelemeler ve Araştırmalar Merkezi'nin yetkili birimlerinin sorumlularına iletiliyor. Buna paralel olarak, Genelkurmay Başkanlığı emri alır ve hedefler, kullanılacak silahlar ve zehirleyici maddeler ile ilgili karar verir.
Suriye rejimi daha önce de kimyasal saldırılarda bulunduğuna dikkat çekilen raporda, "Rejim, savaş sırasında boğucu, zehirleyici veya buna benzer gazların ve bakteriyel maddelerin kullanımını yasaklayan 1925 tarihli Cenevre Protokolü çerçevesinde 1968 yılından beri bulunduğu taahhütleri ihlal etmiştir.” yargısına varılıyor.