Fransa'daki 15 tatil beldesinde havuz ve plajlarda haşema ve burkini giyilmesi yasaklandı. Bu yasaklar üzerine Fransa polisi özellikle plajlarda tesettür, burkini ya da haşema ile gördükleri müslüman kadınlara ceza kesiyor.
Geçtiğimiz günlerde Nice'te bir grup polis tesettür ile plajda uzanan bir kadının yanına giderek üzerindeki tesettürü çıkarmasını istedi. Olay, bu yaz Bastille Günü düzenlenen saldırıya çok yakın bir plajda gerçekleşti.
Polislerin başta kadını uyardıkları düşünüldü fakat daha sonra kadına ceza yazdıkları anlaşıldı.
Fransa'da birkaç hafta önce burka (sadece gözlerin açık kaldığı çarşaf) yasaklanmıştı. Yasak, Fransa'nın bazı bölgelerinde burkini ve haşema gibi plaj kıyafetlerini de kapsıyor.
Cannes'ta bir başka müslüman kadın benzer bir şekilde ceza aldı.
Adının Siam olduğu öğrenilen kadının ailesi üç jenerasyondur Fransa'da yaşıyor ve Fransa vatandaşı.
Siam denize girmek için plajda bulunmadığını sadece ayaklarını denize sokmak için plajda olduğunu bildirdi.
Olay yerinde bulunan gazeteci Mathilde Cusin, gördüklerini şu sözlerle anlatıyor:
"Plajı gözetleyen üç polis memuru gördüm. Bir tanesi elindeki bir tanesinin elinde biber spreyi vardı ve bir parmağı tetikteydi."
Cusin çevreden bazı insanların ırkçı yorumlarda bulunduğunu da ifadesine ekliyor.
Olay yerinde ceza ödemeyi kabul eden Siam ise şu yaşananları şu sözlerle ifade etti:
"Bugün plajlara alınmıyoruz. Yarın sokağa mı çıkamayacağız? Ondan sonra idabetlerimizi mi engelleyecekler? İnsan haklarının en üst düzeyde uygulandığı bir ülkede yaşıyorum. Buna rağmen eşitlik, özgürlük ve birliktelik adına hiçbir iz göremiyorum. Bunların Fransa'da yaşanması şok edici."
Cusin, ceza ödemek zorunda kalan Siam'ın burka ya da burkini bile giymediğini söyledi.
Cannes Belediye Başkanı polislerin tavrını savundu ve ceza kesilen kadınların kıyafetlerinin radikal İslam'ı sembolize eden kıyafetler olduğunu iddia etti.
İnsan hakları örgütleri ve islamofobi karşıtları yaşananlara tepki gösteriyor
Güney Fransa Müslümanları Federasyonu Genel Sekreteri Feyza bin Muhammed plajda ceza verilen kadınların burkini bile giymediklerini savundu. Muhammed Fransa'daki bu uygulamanın tüm müslümanların potansiyel terörist olarak gören bir hata olduğunu söylüyor ve IŞİD'in sempatizan toplamasını kolaylaştıracağını belirtiyor: "Bu tam olarak IŞİD'in istediği şey. [Cannes] Belediye Başkanı onların işini kolaylaştırıyor. Bu tarz uygulamalar genç müslümanların dışlanmış hissetmesine neden oluyor ve IŞİD bunu kullanarak onların sempatisini kazanıyor."
Ayrıca Fransa'daki insan hakları örgütleri ve İslamofobi ile Mücadele Derneği (CCIF) yasağın kaldırılması ile ilgili çalışmalar başlattı. İnsan Hakları Ligi (LDH) Nice mahkemesinin 'kamu düzeni açısından gerekli ve önemli' bulduğu yasak kararını Fransa Yüksek Mahkemesi'ne temyize götürdü. Mahkeme temyiz başvurusunu 25 Ağustos günü görüşecek. Mahkemeden çıkacak karar emsal olacağı için ülkenin diğer bölgelerindeki yasakları da yakından ilgilendiriyor.
Müslüman iş adamı: "Cezasını ben öderim"
Bunlarla birlikte Cezayir asıllı müslüman iş adamı Raşit Nekkaz uygulamaya konulan yasağın adil olmadığını düşünüyor.
CNN'e konuşan Nekkaz şunları söyledi:
"Burkini giydikleri için ceza ödemek zorunda kalan tüm kadınların cezalarını ödemeye karar verdim. Onların bu özgürlüklerinin elinden alınmaması garanti etmek istiyorum. Her şeyin ötesinde bu baskıcı ve insafsız uygulamayı etkisiz hale getirmek istiyorum."
Yasağı savunan Fransız yetkililer plajlarda burka ve burkini giyilmesinin plajı kullanan diğer Fransa vatandaşlarını provoke edebileceğini savunuyor.
IŞİD'in saldırıları sonucu bu uygulamaların gerekli olduğunu savunanlara karşı duranlar Nice'te yaşanan saldırıda yaşamını kaybedenler arasında 30 kadar müslüman olduğunu ve bunların da geleneksek kıyafetleriyle kutlama yerinde olduklarını hatırlatıyor.
Yasaklar uygulanmaya başladığından beri 10'dan fazla müslüman kadın ceza aldı. Şimdilik gözler Fransa Yüksek Mahkemesi'nin yasaklar hakkında vereceği karara çevrildi.