Fransız Le Monde'dan Türkiye yorumu

PARİS (İHA) - Fransız Le Monde gazetesi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeliği konusunda, üyeler arasında yaşanan görüş ayrılıklarının AB Dönem Başkanı Hollanda'yı zor durumda bıraktığını iddia etti.

Fransız Le Monde gazetesinde, Philippe Ricard imzasıyla yayınlanan yazıda, Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot'un, 24 Kasım Çarşamba günü Lahey'de Türk meslektaşı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeyi müteakip, Devlet ve Hükümet Başkanlarının, 17 Aralık'ta Ankara ile üyelik müzakerelerini açma kararı alacakları yönünde ifadeler kullandı.

Reklam
Reklam

Açıkça bir başkentin adını telaffuz etmeksizin, "üyelik müzakerelerinden söz ediyoruz" hatırlatmasında bulunan Bot, bu konuda muhtemel başka alternatif olmadığına dikkat çekti. Bununla birlikte, AB Komisyonu'nun Ekim ayı başında dile getirdiği tavsiyeler, esasında, görüşmeleri başlatma ve bu görüşmeleri bir takım şartlara bağlama kararını ancak "üye devletlerin alabileceğini" kaydetti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise, Türkiye'nin "olumlu bir karar beklediğini" hatırlattı. Konsey'in toplanmasına bir aydan daha kısa bir sürenin kaldığı günümüzde Hollandalı diplomatlar, başkentlerde dile getirilen görüşleri nasıl uzlaştıracakları sorusuna cevap arıyorlar. Zira müzakerelerin açılması yönünde bir karar alınabilmesi için oy birliğinin sağlanması gerekiyor.

Jacques Chirac'ın son beyanatları, düşünceleri bulanıklaştırdı. Kasım ayı ortasında Fransa Cumhurbaşkanı, "Avrupa Birliği'ne bir entegrasyon olmaksızın barış ve işbirliği tutkularımıza uygun düşecek yeterince güçlü bir bağ" şeklini alabilecek "üçüncü bir hipotez" olasılığını yeniden gündeme getirdi.

Reklam
Reklam

Azınlıkta kalan bu tutum, yine de Avusturya gibi bir ülkede yankı buluyor. Lahey'de "bir uzlaşma yolu bulmak istiyorsak bu görüşün de dikkate alınması gerekeceği aşikar" deniliyor. Öte yandan, Kuzey Kıbrıs, görüşmelere başlanılmadan önce Ankara tarafından tanınmayı talep ediyor. Bot, bu hususu müzakerelerin açılmasının ön şartı haline getirmemekle birlikte, "Türkiye'nin 25 üye devletle müzakere edeceğini" ve "Aralık ayındaki tartışmayı olumlu yönde etkilemek için önünde üç hafta bulunduğunu" hatırlattı. Ayrıca Hollanda hükümetinin, kısa bir süre önce vuku bulan Theo Van Gogh cinayetinin, her ne kadar Fas kökenli bir İslamcı tarafından işlenmiş olsa da, Türkiye karşısındaki çekincelerini perçinlemiş olabileceği belirtiliyor.

Başkentler, temeldeki sorunların yanısıra, müzakerelerin açılış tarihi üzerinde de anlaşamıyorlar. 2005 yılı derken belli bir tarih zikretmeyen Bot, "en kısa sürede açılmasından bahseden, kabul edilmiş üsluba sadık kalacağız" değerlendirmesinde bulundu. Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker, süreci, ülkesinin AB dönem başkanlığını üstleneceği 2005'in ilk sömestrinde başlatmayı diliyor. Türkiye'nin üyeliğinin koyu taraftarı İngiltere ise, bu süreci kendi dönem başkanlığı sırasında, yani 2005'in ikinci sömestrinde başlatmayı tercih edebilecektir. Fransızlara gelince, Avrupa Anayasası hakkında ülkelerinde yapılacak halkoylamasıyla çakışmanın önüne geçmek için 2005 sonunu, hatta 2006 başını salık veriyorlar.

Reklam
Reklam

Bot, Hollandalılar'ın, "müzakerelerin başlamasından önce önemli mütalaa ettiğimiz tüm şartların" listesini belirlemeyi hedefleyen bir formu başkentlere gönderdiklerini kaydetti. Bot'a göre, "Türkiye sadece topluluk müktesebatını almamalı, ayrıca onu uygulamaya da koymalıdır" dedi. Karşılıklı rızayla bir karar çıkmasını hazırlamayı hedefleyen bu girişim, Türk adayların hoşuna gitmedi. Gül, "Tek bir şart vardı. O da Komisyon'un raporuydu. Bu rapor yayınlandığına ve çok açık bir tavsiye içerdiğine göre, tüm üye ülkelerin buna saygı göstermesini beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum" dedi.