İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR’da ortaokul 1’inci sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Yasin Geylani Çoban, henüz tedavisi bulunamayan halk arasında ‘Kelebek hastalığı’ndan yaşamını yitirdi. Oğlunu yaşatmak için yıllarca gece- gündüz çabalayan anne Fadime Çoban, “Yüreğimi, ciğerimi yaktı. Yokluğuna nasıl alışacağım. Benim evladım çocukluğunu yaşayamadı” dedi. Çoban’ın ölümü ile arkadaşları ve bu hastalıkla mücadele edenlere destek ve moral vermeye çalışan sanatçı Fulden Uras’ı da etkiledi. Doktorların doğumundan sonra halk arasında ‘Kelebek hastalığı’ olarak bilinen genetik deri rahatsızlığı ‘Epidermolizis Bülloza’ teşhisi koyduğu Yasin Geylani Çoban, Ambarlı Mahallesi’nde oturdukları evde yaşama veda etti. Mevlana Camii’nde kılınan cenaze namazına küçük öğrencinin arkadaşları, öğretmenleri, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli de katıldı. Cenazesi Bayrampaşa’da toprağa verilen oğlu Yasin Geylani Çoban’ı yaşatabilmek için kıt olanakları ile mücadele veren hizmetli olarak çalıştığı okuldaki işini bırakmak zorunda kalan babası, 37 yaşındaki Servet ve eşi Fadime Çoban onun ölümü ile yıkıldı. Okul Müdürü Ergin Öztürk ve öğretmenleri de öğrenciler gibi acılı çifti yalnız bırakmadı. Okul Müdürü Öztürk, sadece ilk yarı yılda okula gelebilen Yasin Geylani'yi kısa sürede sınıf arkadaşlarının çok sevdiğini söyledi. "BENİ DE ALIP GÖTÜRDÜ" Anne Fadime Çoban yanından ayırmadığı iki çocuğundan oğlunun fotoğrafına sürekli sarılırken, güçlükle “Yasin beni de alıp götürdü, bitirdi beni. Benim yüreğimi, ciğerimi yaktı. Ben onsuz ne yapacağım bilmiyorum. Her şeyimdi. Gecem- gündüzümdü. Aldığım nefesti. Onun yokluğuna nasıl alışacağım bilemiyorum. Gözüm her yerde onu arıyor ama evladım uçup gitti. Gözüm gibi baktım ben ona gece- gündüz durmadım. Okulda her yerde. Benim evladım çocukluğunu yaşayamadı ki. Her şeyden mahrum kaldı” diyebildi. “FULDEN URAS YANIMIZDAYDI” Yıllarca tedavisi olmadığını bildikleri derisi sürekli kaşınan ve yaraları kapanlayan çocuklarının günden güne çektiği acıyı dindirmeye çalışan, oğlunun 12 yıl yaşayabildiğini belirten baba Servet Çoban, hastalık süresince ilkokul, ardından bu yıl kayıt edildiği İnönü Ortaokulu’ndaki müdür ve öğretmenlerin kendilerine son derece anlayışla yaklaştığını Yasin Geylani’nin arkadaşlarının onu son yolculuğunda da yalnız bırakmadığını anlattı. Çoban, “Yasinimizin ömrü 12 yaşına kadar yetti. Fulden Uras bize çok yardımcı oldu, destek verdi. Son gününe kadar hep yanımızdaydı. Öğretmenlerimiz, müdürlerimiz çok yardımcı oldu. İlkokul çocuklarımız son yolculuğunda bulundular. Söylenecek pek fazla söz bulamıyorum” dedi. FULDEN URAS’IN PAYLAŞIMI ‘Kelebek hastaları’na verdiği destekle tanınan sanatçı Fulden Uras, Yasin Geylani Çoban’ın ölümüne ilişkin “O sarıldığım baba öyle şeyler söyledi ki bugün gasilhanenin önünde... kuzum Yasin seni hiç unutmuyacak Fulden ablan başımız sağolsun” paylaşımını yaptı. Uras ayrıca sosyal medyadaki hesabında küçük çocuğu yansıtan kara kalem resimlerin altına Yasin için kaleme alınan ‘Dayanamayan okumasın’ başlıklı şu satırları paylaştı: “Bu fotolar hayatin öte yüzü. Acilar renksiz, acıdır. Yarabbi bu mübarek günde ne acı? Ağlamaktan yazamıyorum. Ekranım gözyaşı doldu. Bir baba düşünün tüm imkanlar seferber edilmişken oğlunu kaybeden. Bir can, bir insan, bir sanatçı düşünün duygu patlamasıyla oğlu hayat mücadelesini sürdürürken babaya sarılıp acısını paylasan. Adı gibi kendi de güzel Yasin kardeşimizi cennetin en acı çekilmeyen yerine gönderdik. Bir baba, bir anne için en acılı gün. Minicik yüreği büyüyor engel olunamıyordu belki çok sevildiğinden mi bilinmez. Yasinim, bazı şeylere gücü yetmiyor insanın. Dünyayı önüne sersek, en iyi hekimleri de çağırsak, milyon dua etsek de olmuyor. Hiç bir şey bizim değil farkında değiliz. Aciziz. bedenimize söz geçiremiyoruz Yasinim. 7 milyar insan bir araya gelsek olmuyor Yasinim Allah biliyor her şeyi biliyorsun. Kadere de suç atmak istemiyorum. Bizi affet sadece dua edebildim. Sen, bugün sonsuz hayatına başladın. Bizi bu dünyada gözümüz yaşlı bıraktın. Yazın tam ortasında acılarını burada bırakıp ruhunla huzura kavuştun. Orada acı yok, ağlamak yok, ilaç yok. Tesellimiz bu. Yalnız hissetme kendini. Anneciğin ve babacığını en güzel yerde bekle. Onlar sensizliğe asla alışmayacaklar bunu bil. Ailenden, sıcak yatağından, en sevdiğin oyuncaklardan, arkadaşlarından ayıi kalacağin ilk gün bu gün Yasinim. En çok anneciğini düşünmek acı veriyor bana. Doğum gününden bu yana canından bir parçasın sen. Nasıl verdi seni Yasinim ya babanı sorma. Elleri senin saçlarınla kokuyor. Ya anıları hic sorma isyan etmiyorum Yasinim. Dua ediyorum.” “KELEBEK HASTALIĞI” Halk arasında ‘kelebek hastalığı’ olarak bilinen genetik cilt rahatsızlığı Epidermolizis Bülloza’nın hafif, ağır ve ölümcül olarak 3 tipi bulunuyor. Henüz tedavisi bulunmayan hastalıkta en küçük temasta deride yaralar oluşurken, dikkat edilmediği takdirde hastalar yaşamlarını yitirebiliyor. Verilere göre dünyada 50 bin, Türkiye’de ise 400 kişide görülen bu hastalıkta derideki aralarında moleküller bulunan iki tabakadan üstteki küçük bir çarpmada alt tabakanın üzerine kayarak yara oluşturuyor. Bu bölgede su kabarcıkları oluşuyor. Deri küçük bir darbede hasar gördüğü ve kelebeğin kanatlarının hassasiyetine benzetildiği ’kelebek’ ismi verilen genetik hastalığın bulaşıcı özelliği bulunmuyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz