Matka, "Hatırlamadığım kadar kafasına defalarca, şuursuzca vurdum. Sinirden ben de bayılmışım. Bir süre sonra uyandığımda Fulya'nın öldüğünü gördüm. Şaşkınlık içinde yer aradım. Battaniyelere sararak götürdüm. Burada karnından defalarca bıçakladım. Tekrar battaniyeye sararak, üstünü taşlarla kapattım" dedi.
İsviçre'nin Zürih kentinde yaşayan İsviçre ve Türk vatandaşlığı bulunan Fulya Özdemir, geçen yıl Kaş merkezdeki Çukurbağ Yarımadası'nda kiraladığı villada yaşamaya başladı. 15 Ekim'den bu yana kızından haber alamayan İsviçre'de yaşayan baba Eyvaz Özdemir, Kaş'a gelerek kayıp başvurusunda bulundu. Bunun üzerine arama çalışması başlatılırken, aramalar Fulya Özdemir'in arkadaşı Atila Matka'nın evinin yakınlarında yoğunlaştırıldı. Genç kadının cenazesi önceki akşam evin yakınındaki dağlık arazide battaniyeye sarılmış ve üzeri taşlarla kapatılmış halde bulundu. Vücudunda çok sayıda bıçak darbesine rastlanan Fulya Özdemir'in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna konuldu. Kızının cenazesini alan baba Eyvaz Özdemir, toprağa vermek üzere Ankara'ya götürdü.
ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Cinayet şüphesiyle aranan Atila Matka ise önceki gün gece Kırklareli'nin Lüleburgaz İlçesi'ne bağlı Karıştıran Beldesi'nde jandarmanın operasyonuyla yakalandı. Şüpheli Matka, saklandığı evde kendisine yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen dayısı İsmail Ç. ile gözaltına alındı. Lüleburgaz İlçe Jandarma Komutanlığı'nda sorgulandıktan sonra adliyeye sevk edilen Atila Matka tutuklanırken, İsmail Ç. ise serbest bırakıldı.
Cinayet şüphelisinin Kaş Cumhuriyet Savcılığı tarafından SEGBİS yöntemiyle sorgulandığı kaydedildi.
'FULYA AYRILMAK İSTEDİ'
Kırklareli Yarı Açık Cezaevi'nden firari olduğu, Kaş'ta kaçak yaşadığı ve gayriresmi şekilde çalıştığı belirtilen Atila Matka ile Fulya Özdemir arkadaşlığının bir süre önce hayvan alışverişi sırasında başladığı belirtildi. Özdemir ve Matka'nın arkadaşlığının kısa sürede ilerlediği kaydedildi. Genç kadının, cezaevi firarisi olması başta, birçok sırrını öğrendiği Atila Matka'dan kısa süre önce ayrılmak istediği ve cinayetin de bu nedenle işlendiği tahmin ediliyor.
'DEFALARCA BIÇAKLADIM'
Atila Matka'nın yakalandıktan sonra verdiği ilk ifadede, Fulya Özdemir'in olay yeri olan eve kendi arabasıyla geldiğini anlattı. Özdemir'in kendisinden ayrılmak istediğini söyleyen Matka, ifadesinde cinayeti şöyle anlattı:
"Beni artık istemediğini, ayrılmamız gerektiğini söyledi. Beni reddetti. Beni tehdit etti. Buna çok sinirlendim. Hatırlamağım kadar kafasına defalarca, şuursuzca vurdum. Sinirden ben de bayılmışım. Bir süre sonra uyandığımda Fulya'nın öldüğünü gördüm. Şaşkınlık içinde yer aradım. Battaniyelere sararak olay yerine götürdüm. Burada karnından defalarca bıçakladım. Tekrar battaniyeye sararak, üstünü taşlarla kapattım. Daha sonra oradan ayrıldım. Fulya'nın arabasını evinin önüne bırakarak, telefonumun sim kartını parçalayarak Kaş'tan ayrıldım. Lüleburgaz'a geldim."
'15 EKİM HESAPLAŞMA GÜNÜ' YAZAN NOT BULDUM
Fulya Özdemir'in cansız bedeni bulunduktan sonra kızının eşyaları arasında bir not bulduğunu söyleyen Eyvaz Özdemir ise, "8 Ekim’de yazılmış bir kağıtta, 15 Ekim için yani cinayetin işlendiği gün için, 'Bugün Atilla, Önder ve patronla hesaplaşma günü' diye bir not düşmüş. Nitekim hadise 15 Ekim'de oldu" dedi.
Bunun üzerine katil zanlısının arama çalışmaları sürdüğü sırada savcıya giden acılı baba, "Bakın 3 isim geçiyor neden bunlara gidilmiyor" dediğini ifade etti. Savcı'nın ise "Zaten Önder yurt dışına çıkmış. Çok iyi delil olmadan üzerine gidemeyiz" dediğini ifade etti.
(DHA)