G noktası nedir, var mı yok mu?

İlk kez 1950 yılında Alman jinekolog Ernst Gräfenberg tarafından “International Journal of Sexology” isimli dergide yayımlanmış bir makalede yer alan G noktası o gün bugündür konuşulmaya devam ediyor. Yıllar içinde şehir efsanesi olduğu da iddia edilen bu bölgenin gerçekten var olduğunun altını çizelim. Peki cinsellikle ilgili en çok merak edilen konuların başında yer alan G noktası nedir? İşte başlıyoruz.

Gelin önce G noktası nedir bir öğrenelim. G noktası vajina ön duvarında, pubik kemiğinin arkasında ve idrar yolunun altındadır. Yapılan incelemelerde G noktasının kadınların birçoğunda vajen ön duvarında saat 11 ile 13 arasında (klitoris saat 12 hizasında olduğu kabul edilirse) olduğu bulunmuştur. G noktasının cinsel ilişki sırasında aralıksız olarak uyarılması ile öncelikle bir idrar hissi oluşur, daha sonrasında uyarılma devam ettiği sürece bu his müthiş bir zevke dönüşmektedir.

Sonuçta kadın ve erkek vücudunda pek çok erojen (uyarılmaya açık) bölge vardır ve önemli olan “doğru partner tarafından doğru bölgelerin” keşfidir.

Reklam
Reklam

Cinsel uyarılma olmaksızın yalnızca G noktasının uyarılması ile bir kadının orgazm olması mümkün görülmezken bir kadın yalnızca zihninde hayal kurarak hiçbir elle uyarı olmaksızın dahi orgazma ulaşabilir. Unutmayınız ki “en büyük ve en önemli” cinsel organımız beynimizdir. Daha iyi anlamak için seks hayatınızı baştan sona yenileyecek G noktası hakkında 15 harika bilgiye göz atalım.

1. G noktasının keşfi oldukça yeni. Henüz 70 yıllık bir tarihi var.

1950 yılında jinekolog Ernest Gräfenberg tarafından “International Journal of Sexology” isimli dergide yayımlanmış bir makale yayınlandı. Bu makalede, kadınlardaki vajina ön duvarında bulunan hassas bir bölgeden bahsedildi. İşte yer yerinden oynatan G noktası!

2. Ona G Noktası denmesi 30 sene aldı.

1982 yılında Alive Kahn Ladas tarafından bu bölgeye yeniden işaret edildi. Bahseden ilk kişinin ismine ithafen de “Gräfenberg noktası” veya kısaltılmış olarak “G noktası (G spot)” ismi verildi. Kadın cinselliğini baştan yazacak keşif böyle başladı.

3. Vajina saklı bir cennet gibi!

Vajinamızın içerisinde fazlaca kılcal damar olduğundan, iç kısım diğer bölgelere göre daha hassas. Her kadının vajina içerisinde yer alan bir G noktası var ki, oraya dokunduğumuzda orgazma hızlıca ulaşıyoruz.

Reklam
Reklam

4. Bu G Noktası bende var mı? diyenler, buraya toplanın!

Eğer cinsel ilişki sırasında idrar hissi oluşmaya başlıyorsa, partnerinizin G noktanıza çok yakın yerlerde olduğuna emin olabilirsiniz. Uyarılma devam ettikçe bu idrar hissi, eşi benzeri olmayan bir zevke dönüşür. Eğer hala bu hissi tatmadıysanız, doğru partnerle doğru yerleri keşfedememişsiniz demektir. Hazırlıklara başlasanız iyi olur :)

5. G Noktası'nı bulmak için eğitim şart!

Bu konuda tek başınıza değil partnerinizle beraber hareket ederseniz sizin için daha iyi. "Nasıl bulacağız o noktayı?" derseniz de önce partnerizin işaret ve orta parmaklarını kullanmasını isteyin. Vajinanın içerisinde yukarı doğru (göbeğe doğru gibi düşünün) baskı uygulumasını sağlayın. En çok zevk aldığınız yerde durun! İşte orası :)

6. Hala bulamadıysanız gözlemin önemini hatırlayın!

Eğer denemeleriniz başarısız sonuçlanmışsa yılmayın. Ön vajina duvarının birkaç santimetere üstünde gezinin. Bastırmak veya ritmik şekilde uyarmak gerekiyor. Partnerizin sizin ne kadar zevk alıp almadığınızı izlemesini gerekiyor.

Reklam
Reklam

7. G Noktanızı ararken rol yapmayın! Aman diyoruz.

Eğer partnerizle birlikte bu konu üstünde çalışıyorsanız, lütfen orgazm taklidi yapma hatasına düşmeyin. Gerçek bir orgazm için role gerek yok, her şey G noktanınızda saklı.

8. O noktadan kaçamazsınız çünkü kendini belli eder.

G noktasının en büyük sürprizi de uyarıldığında kendini şişerek belli etmesidir. Ön sevişme, dokunma, öpüşme veya diğer yöntemlerin de etkisiyle uyarılması mümkün. Bu konuda biraz şanslıysanız orgazma yatkınsınız demektir.

9. Bu seferki başka, dedirtir.

Eğer G noktanızdan orgazma giden bir yola girdiyseniz bunun klitoral orgazmdan çok farklı olacağına emin olun. Tüm alt vücut bölgenizde kasılmalar, idrar hissi ve zevk duyacağınız bir deneyim başlıyor.

10. Hangi pozisyonda olmalıyım?

Kadınların sık sık yaptığı misyoner yani kadının altta olduğu pozisyon G noktası orgazmı için kötü bir tercih. Kadının üstte olduğu pozisyonlarla bu orgazma ulaşmak çok daha kolay.

11. Maalesef erkekler bu konuda oldukça bilgisiz.

Ann Summers tarafından yapılan bir araştırmaya göre erkeklerin %55’i partnerlerinin G noktalarını hiçbir zaman bulamıyorlar, ve hatta %36’sı G noktasının ne olduğunu bile bilmiyor. Bu yüzden orgazmınız konusunda onlara karşı talepkar olmaktan çekinmeyin.

Reklam
Reklam

12. Bazen her şey beyinde bitiyor. Hatta beyin > G noktası!

Temasla uyarılma olmadan da orgazma ulaşmamız mümkün. Araştırmalar, bu konuda beynimizin mükemmel bir deha olduğunu söylüyor. Hayal kurarak, dokunmadan dahi orgazm olmak mümkün.

13. Bu kadar konuştuk ama gerçeği açıklamanın vakti geldi: Erkeklerin de G Noktası var!

Erkeklerin G noktası da prostat bölgesine yakın bir yerde yer alıyor. Kadınlarınkinden daha kolay bulunduğu da maalesef doğru. Hayat erkeklere güzel.

14. Bazı bilim insanları G noktasına düşman, yani yok sayıyor.

Bazı araştırmacılar ve doktorlar, böyle bir noktanın olmadığını daha doğrusu klitorisin arkasındaki geniş bölgenin bir parçası olduğunu iddia ediyor. G noktası, buz dağının görünen kısmı diyorlar kısacası.

Bir nokta bile böyle zevk veriyorsa fazlasını keşfedenler, hepimizi kıskandıracak :)

15. Yok sayıyor çünkü daha büyüğü var: Klitoris ve bilinmeyen yüzü

Bizim G noktası nerede, klitoris ne kadarcık diye tartıştığımız ortama aslında her gün yeni bilgiler ekleniyor. Klitorisiniz zannettiğiniz noktacık, buzdağının görünen tepesi desek yeridir. Odile Buisson ve Pierre Foldés’un 3D modellemesi ile yaptığı klitoris, alttaki sarı kısım. Penis gibi erekte olabiliyor ve yüz ölçümü de en az onun kadar geniş. G noktasının varlığını kanıtlamak için başlayan bu hikaye, aslında koskocaman bir haz denizinde yüzebileceğimizi bize gösteriyor.

Reklam
Reklam

Herkese bol orgazmlar diliyoruz!