Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile başkan vekilleri Göksel Gümüşdağ ve Lutfi Arıboğan'ın istifasıyla, Türk futbolunda kaos yaratmak isteyenlerin amaçlarına ulaştıklarını söyledi.
Adnan Öztürk, Galatasaray TV'ye açıklamalarda bulunurken, futbol gündemiyle ilgili kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
TFF Başkanı Aydınlar ile başkan vekillerinin istifasının kendileri için sürpriz olduğunu kaydeden Öztürk, ''Kulüpler Birliği tarafından yapılan, (Hayır başkan. Sizin ve yönetiminizin kalmasını istiyoruz) mesajı çok önemliydi. Fakat ne yazık ki Türk futbolunda kaos yaratmak isteyenler oldu. Pazartesi günü Mehmet Ali Aydınlar ve ekibi istifa etmeyeceklerini söylediklerinde, Türk futbolunun önü açılmıştı. 58. maddeyi uygulamak için genel kurul yetkisi de vardı elinde. Bundan sonrası ise stratejiyi zamana yaymak. (UEFA'dan ceza gelirse gelir, ne yapalım) demek için en kısa yol nedir- Kaos yaratmak için otoriteyi istifaya davet etmek. Sonuçta da isteklerine kavuştular.'' dedi.
TFF için başkan adayı olacak isimlerin ortaya koyacakları stratejinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Adnan Öztürk, ''Başkan adayları, Türk futbolunun hem kulüpler bazında hem de milli takım bazında, Avrupa futbolundan bir dakika bile ceza almayacak şekilde bir eylem planı mı yapacak, yoksa (Gerekirse UEFA ile kavga ederiz. Hiç birimiz Avrupa kupalarına gitmeyiz) gibi sözler mi edecekler bunu göreceğiz. Mehmet Ali Aydınlar ve ekibinin çok ciddi bir misyonu vardı. Yeni seçilecek yönetim, artık o başlayan misyonun en önemli merhalesini yerine getirmek zorunda kalacak.'' diye konuştu.
Aydınlar'ın istifa gerekçesi olarak gösterilen konuları, ''Bahane'' olarak nitelendiren Öztürk, ''Bugünlerde bahsedilen konu bir takımımızın açtığı tazminat davaları. Ben hukukçu değilim ama o tazminat davalarındaki iki tane evrak gelmemiş, kendisi görmemiş, bilmemiş gibi... Bunlar tamamen sun'i gündem oluşturmaktır. Tamamıyla sebep yaratmaktır. Şu anda konuşulan evraklarla, Türk futbolunun önündeki risklerin ve Türk futbolunun içinde olduğu tehlikenin uzaktan yakından bir alakası yoktur.'' ifadelerini kullandı.
STRATEJİLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
Yaşanan kaos içinde bundan sonrası için planlanan stratejinin, mümkün olduğu kadar çok gürültü çıkarmak, spekülasyon çıkarmak ve tartışma ortamını germek olacağını ileri süren Adnan Öztürk, şöyle devam etti:
''Bunun da en direkt yollarından biri Galatasaray'ı tartışmaların içine çekmek olacaktır. Ben burada iddia ediyorum, değişirse sevineceğim ama değişmezse de çok şaşırmayacağım, bundan sonra bu stratejiyi yapan kulüpler bol bol Galatasaray-a sataşacaklar. Bol bol Galatasaray-a laf atacaklar. Biz de bu stratejileri yakından takip ediyoruz. Bu süreç içerisinde Galatasaray'a bazı kulüp başkanları ve yöneticileri tarafından çeşitli sataşmalarda bulunuldu. Ben bunları izliyorum ve iddia ediyorum ki bu sataşmalar gün geçtikçe artacak. Çünkü bu sataşmalarla gündemin içine Galatasaray'ı da çekerek, ortamı gererek ve çok ciddi bir kaos ortamı varmış gibi göstererek, kamuoyunun gözünden TFF'nin yeni başkanı ve yönetim kurulunun seçimiyle ilgili hedefleri şaşırtmaya çalışacaklar. Galatasaray camiası olarak, yönetim kurulu olarak ve taraftarlar olarak biz bu oyunun içine düşmeyiz.''
KARARLAR PLAY-OFF ÖNCESİ VERİLMEK ZORUNDA
Adnan Öztürk, şike soruşturmasıyla ilgili olarak TFF'nin kararlarını ligde play-off bölümüne geçilmeden vermek zorunda olduğunu savundu.
TFF'ya UEFA'dan bu konuyla ilgili resmi bir yazı geldiğini bildiğini aktaran Öztürk, şunları söyledi:
'UEFA'nın olmazsa olmaz şartı, play-off'a katılacak 4 tane takımın şaibesiz, hiçbir şekilde tartışmaya mahal vermeyecek takımlar olması. Aksi bir durum olursa, UEFA'yla ilgili Türkiye'nin, Türk futbolunun başı ciddi derde girecektir. Bugüne kadar konuya dahil olmayan FIFA da konuya bir şekilde dahil oldu. O zaman milli takım da dahil olmuş oluyor.
Seçilecek TFF yönetiminin gerekli savunmaları alıp, gerekli kararları verip, uygulamak için 15 Nisan'a kadar vakti var. Şimdi 27 Şubat'ta seçim, 15 Nisan karar için son tarih. Arada çok az bir zaman kalıyor. Bu takvime itiraz edilecektir. Uzatmaya çalışılacaktır. Çünkü ne yazık ki bazılarının stratejisi, ''UEFA kim, gerekirse UEFA'yla kavga ederiz, gerekirse Avrupa'ya gitmeyelim zaten'' söylemleri.
Buradan kaos çıksın, UEFA da ceza versin, süreç uzasın istiyorlar. Bizim gibi düşünen takımlar şu anda çoğunluk. Farkındalar. Salı günü Kulüpler Birliği toplantısı var. Orada da dile getireceğim bunu. O takımlarla beraber Türkiye'nin Avrupa'da önünün kapanmaması için biz de gerekli organizasyonu ve çalışmaları yapacağız. Türkiye'nin dünyadaki ve Avrupa'daki önemini gayet iyi anlamış, evrensel futbolu iyi bilen, güvenilir, Türkiye'deki tüm kesimlerin kabul edebileceği bir başkan adayının biz sonuna kadar destekçisi olacağız. Hangi takımdan olduğu hiç mühim değil.''
DEMİRÖREN'İ İSTİFAYA ÇAĞIRACAĞIM
Adnan Öztürk, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'i, salı günü gerçekleştirilecek toplantıda Kulüpler Birliği Başkanlığı'ndan istifaya çağıracağı açıkladı.
Birilerinin Kulüpler Birliği'ni, (küme düşmeyi nasıl kaldırırız, süreci nasıl erteleriz) gibi stratejilere alet etmeye kalktığını ileri süren Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
'Kulüpler Birliği Başkanımız, Ankara'daki genel kurulun sabahki kısmı başlamadan önce bir toplantı organize etmiş. Oradaki söylemlerde, (Karar vermek için yargı sürecinin sonunu bekleyelim, UEFA bizi sıkıştıramaz, sıkıştırsa da UEFA'yla da kavga ederiz gerekirse. Avrupa'ya da gitmesek ne olur ki) gibi söylemlerde bulunduğu zaman, (Böyle bir masada bizim Galatasaray olarak işimiz olmaz) dedim ve toplantıdan çıktım gittim. Sonra, Kulüpler Birliği Başkanı; Mehmet Ali Aydınlar ve ekibini istifaya davet etti.
Şimdi siz Kulüpler Birliği toplantısında bunu gündem maddesi yapıp, bu konuyu bütün kulüplerle konuşmadan, tartışmadan ve 18 kulübün ortak kararı olmadan bu kadar hayati bir dönemde bu kadar hayati bir kararda çıkıp orada federasyon başkanını istifaya davet edemezsin. Bence orada Kulüpler Birliği'nin başkanı olarak konuştu. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. (Hiçbirimiz Avrupa'ya gitmeyelim) ifadeleri de TFF'yi istifaya davet etmenin stratejik devamıdır. Türk futbolunun gelişmesini, hiçbirimizin Avrupa'ya gitmemesi olarak görüyorsa, bu mantalitedeki Kulüpler Birliği Başkanı'nı ben ilk toplantıda istifaya davet edeceğim. Bunu da çok samimi ve net söylüyorum. Spor Toto Süper Lig kulüplerinin Türk futbolunu ileriye taşımak için kurduğu bir vakfın başkanı, (Gerekirse hiç birimiz Avrupa-ya gitmeyelim) diyemez. Eğer onu diyorsa, bence güven tazelemelidir. Ben de Kulüpler Birliği'nde bir seçim olması için resmi talebimi söyleyeceğim.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz