Sağlık Bakanlığı tarafından Teşhis İlişkili Gruplar (TİG) konusunda gerçekleştirilen sempozyumların ilki Eskişehir'de yapıldı.
Taşbaşı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından açılış konuşmasını yapan Eskişehir Kamu Hastaneler Kurumu Genel Sekreteri Uzm. Dr. Hüseyin Seyhan Fidan, sempozyumun ilk ayağının Eskişehir'de yapılmasının kendilerine onur verdiğini ifade etti. Fidan, "Sağlık hizmetleri için ayrılan pastanın adil ve eşit bir şekilde dağılmasını noktasında bize çok güzel ufuklar açan Teşhis İlişkili Gruplar konusunda ilk sempozyumun ilimizde olması bize de ayrı bir onur vermiştir" şeklinde konuştu.
TİG RÜŞTÜNÜ İSPATLAMIŞTIR
Ardından konuşma yapan Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Güler, ilk sempozyumu büyük zatların hizmet ettiği Eskişehir'de gerçekleştirmenin anlamlı olduğunu belirtti. Genel müdürlük olarak kalite alanında hasta ve çalışan güvenliği sempozyumunu da Eskişehir'de yaptıklarını söyleyen Güler, "Umarım burada yapacağımız sempozyumun da devamı gelir. Sonuç itibariyle bu çalışmalar 2009 yılında ilk başladığında değerli sağlık ataşemiz o zaman müsteşar yardımcımızdı. Mehmet Demir hocamız işin koordinasyonunu yürütüyordu. Bugün 2009'daki ekibin tümü burada. O açıdan da anlam ifade eden bir sempozyum. Bu geldiğimiz noktada, bu sistem artık rüştünü ispatlamıştır. Tüm detaylarıyla, tüm alt yapısıyla kullanılabilir seviyeye gelmiştir. Artık ilgili kurumların kendi çalışmalarında bunları kullanmalarının zamanı gelmiştir. Biz genel müdürlük olarak, sağlık hizmetlerinin planlayıcısı olarak bu sistemi kendi görev alanımız çerçevesinde kullanmaya devam edeceğiz. Daha da zenginleştireceğiz" diye konuştu.
BU SİSTEME VERİ GİRİŞİ ZORUNLU OLACAK
Şu ana kadar sadece kamu hastanelerinde Teşhis İlişkili Grupların kullanıldığını ifade eden Güler, "Önümüzdeki süreçte hem üniversite hastanelerinin, hem de özel hastanelerin zorunlu bir şekilde bu sisteme veri girmesini sağlayacağız. İnsan gücü planlaması, performans değerlendirmesi, kalite değerlendirmesi noktasında genel müdürlük olarak bu sistemi kullanmaya devam edeceğiz. İlgili kurumların da başta Sosyal Güvenlik Kurumu olarak Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği'nin de bu sistemi kendi çalışmalarında kullanmasının da büyük önem arz ettiğini ifade etmek istiyorum. Bugün burada bu sempozyumu düzenlemek bizim için çok anlamlı. 2009 yılında çok zor şartlarda yola çıkmıştık. Ama bugün itibariyle çok iyi bir alt yapımız var. Tüm sağlık sektörünü kapsayacak bir işleyişe sahip, bu anlamda ciddi eğitimler vermiş ve Bakanlıkta iyi bir kapasite oluşturmuş bulunuyoruz. İnşallah başarılı bir şekilde de sonuçlanır. Sempozyuma ev sahipliği yapan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne, emeği geçen çalışanlara, sağlık ataşemiz ve vekilimize teşekkür ederim" dedi.
TÜRKİYE İLE AMERİKA ARASINDA 20 KAT FİYAT FARKI
Sağlık konusunda Türkiye ve Amerika'yı karşılaştıran Sağlık Bakanlığı ABD Sağlık Ateşesi Prof. Dr. Adnan Çidal, Amerika'da insanların polisler ve hastanelerden çekindiğini söyledi. Çidal, "Anladım ki sağlık orada çok pahalı bir hizmet. Hastaneye girip çıkmak muazzam fiyatlara neden oluyor. Genelde sağlık sigortası yapanlar 100 bin liralık sağlık hizmeti karşılanır diye geçer, ama orada 10 gün içinde doluyor. Bildiğimiz yatak ücreti geceliği 5 bin dolar. Böyle muazzam bir fiyat farkı var. MR bizde 72 lira orada 2 bin 500 - 3 bin dolar civarında. Ortalamada Türkiye ile Amerika arasında 20 kat fiyat farkı var" diye belirtti.
Türkiye'de son 10 yılda bir çok değişim olduğunu ifade eden Çidal, "Amerika'yla kıyasladığımızda gerçekten çok önemli bir noktaya gelmişiz. Çok ciddi ilerleme kaydetmişiz. Bu tabi hepimizin gayretiyle olan bir şey. Değişim kolay değil. Herkesin sıkıntıları oluyor. Problemlerle karşılaşıyoruz. Fakat doğal yaşam süreci içerisinde gelinen noktayı, yapılan değişiklikleri fark etmek mümkün olmuyor. Dışarıdan bakınca gerçekten sağlık alanında her alanda olduğu gibi ülkemizin yüzünün değiştiğini görüyoruz. Bu alanda biz dünyada iddialarız. Geldiğimiz noktada dünyada herhangi bir ülkeyle yarışabiliriz" şeklinde konuştu.
Sağlık alanında ulusal birimin TİG olduğunu söyleyen Adnan Çidal, "Çağımız iletişim çağı. İletişim başkalarıyla kontak kurma, değerlendirmeler yapma çağı. Bu sebeple değişik alanlarda değişik dilleri gelişmiş. Örneğin, parada uluslararası geçerli birim dolar, dilde İngilizce, vücut dili dediğimizde herkes anlıyor. Sağlıkta da bu dil TİG. Bu dili konuşabiliyorsanız o zaman dünyayla da konuşabilirsiniz. Sağlık alanında size hasta gelebilir, fatura ödetebilir, fatura gönderebilir, hasta çağırabilirsiniz. Aynı dili konuşuyorsunuz. TİG aynı zamanda maliyet hesaplaması da demek. Bunu uygulamadığınız zaman ülkenizdeki sağlık hizmetleri ne kadar iyi olursa olsun, alt yapı ne kadar iyi olursa olsun kendinizi ifade edemiyorsunuz. Başka ülkelerle kıyaslama yapamıyorsunuz. Dolayısıyla biz bunu son iki yıldır kamu hastanelerinde bunu uyguluyoruz. Şu anda yabancı ülkelerden herhangi biri gelse aynı dili konuşuyoruz. İlk kongremizi yapıyoruz. Fakat bunun ilk olmayacağı çok açık" diye ifade etti.
Ardından konuşma yapan AK Parti Eskişehir Milletvekli Salih Koca ise gerçekleştirilen programın çok önemli olduğunu vurguladı. Eskişehir'in ilklerin şehri olduğundan söz eden Koca şunları kaydetti:
ESKİŞEHİR'DEKİ MEMNUNİYET ORANININ YÜZDE 90’LARI GEÇTİ
"Eskişehir sadece sağlık alanında değil, bir çok alanda; hem Türkiye'de, hem de bir çok konuya örnek olmuş bir şehir. Bizim ilk hükümet olarak da ilk çalışmalarımızı yaptığımız ve yapmaya çalıştığımız şehir. Tarihiyle, kültürüyle, tarihi şahsiyetleriyle, örf ve adetleriyle bir anlamda tarihimizi buraya taşımış, dünyanın dört bir noktasından daha farklı coğrafyalardan, farklı kültürlerden, farklı insanlarımızın burada kardeşçe, birlik ve beraberlik içerisinde yaşatmayı başarmış bir şehir. Bu anlamda böyle bir çalışmanın Eskişehir'de başlıyor olması gerçekten önemli. Bugün de aslında Türkiye'nin dört bir noktasından dostlarımızı bağrına basmış ve gayet güzel bir çalışmaya ev sahipliği yapmayı başarmış bir şehir. Eskişehir 2013 yılında Kafkaslar'dan Balkanlar'a Orta Doğu'daki tüm dostlarımıza ulaşan, onların gelenek ve göreneklerini burada yaşatacak olan bir şehir. Sağlık alanında da aslında Türkiye'de önemli olan bir şehir bu şehir. Zira Türkiye'de sağlık alanındaki memnuniyetin yüzde 80'leri geçtiği bu dönemde, Eskişehir'deki memnuniyet oranının yüzde 90’ları geçtiğini biliyoruz. Bu vesileyle biz burada sağlık alanında bu memnuniyet ortamının sağlanmasına vesile olan sağlık alanında görev almış tüm arkadaşlarımıza bir anlamda teşekkür etmemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye ortalamasının da üzerinde bir memnuniyeti yakalamak gerçekten bizim adımıza da önemli diye düşünüyorum. Sempozyumun başlığına baktığımızda aslında sağlık hizmetlerinde kaynakların adil paylaştırılması sempozyumu ele alıyor. Türkiye'deki bütçenin adil paylaştırıldığını söylemek istiyorum. Sağlık, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden sonra en fazla bütçenin ayrıldığı bir alan. Eğitime 69 milyar lira bütçe ayrılırken, sağlık alanına 68 milyar lira yani başabaş bir bütçenin ayrıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Eğitim de geleceğimiz olan çocuklarımız adına vazgeçilmezimiz. Aynı şekilde sağlık da vazgeçilmezimiz. Her şeyin başı sağlık. Bu sempozyumun gerçekleşmesini sağlayan tüm dostlara teşekkür ediyorum."
Açılış konuşmaları sonrası soru-cevap bölümüyle devam eden sempozyum, ardından gerçekleşen 3 oturumla son buldu.