Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği (TUTDER) Başkanı Doç. Dr. Vural Fidan, sağlıklı uyku ile yaşam kalitesinin yükseleceğini, aksine yetersiz uykunun sağlığı bozduğunu ve yaşam kalitesini düşürdüğünü ifade etti.
Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Vural Fidan, Dünya Sağlık Örgütünün pandemi haline gelen korona virüs salgını ile mücadelede bağışıklığı güçlendirici faaliyetlerin desteklenmesinin önerildiğini söyledi. Beslenme, el hijyeni dışında en önemli faktörlerden biri de yeterli ve sağlıklı bir uyku olduğunu belirten Doç. Dr. Vural Fidan, bu yılki sloganın, “Düzenli Uyku, Sağlıklı Gelecek” şeklinde belirlendiğini, uykunun yaşamın yaklaşık 1/3’ünü oluşturan bir süreç olduğunu belirtti.
19 Mart Dünya Uyku Günü dolayısıyla ülke genelinde kısıtlı olarak farkındalık oluşturmak için pasta kesilerek kutlama yapıldığını belirten Dernek Başkanı Doç. Dr. Vural Fidan, uyku ve uyku bozuklukları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Ülkemizde de çok görülen bir problem olarak, yapılan çalışmalara bakıldığında her 5 insandan birinin gece yeterli sürede uyumasına rağmen gündüz uykulu olma şikâyeti yaşadığını hatırlatan Fidan, "Gündüz uykusu, yeteri kadar uyusanız da aktif ya da pasifken ortaya çıkması normal bir durum değildir. Uyku aknesi gibi sorunlar hem kişide hem de toplumda sorunlar oluşturur. Trafik kazaları ve iş kazaları riski bunun toplumsal boyutlarından biri. Ayrıca sağlık harcamaları açısından da bazı sonuçları var bunun; uyku akne hastası olup da tedavi olmayan bir kişinin her şeyden önce yaşam süresi azalıyor. Çünkü bu hastalık her gece bedeni ve beyni hasara uğratıyor; kalp hastalığı riskini 2-5 kat artırıyor, kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu gibi hastalıkları tetikliyor, inme riskini 2 kat artırıyor. Aynı zamanda hipertansiyon riskini de ciddi bir şekilde artırıyor. Eğer tedavi edilmezse hipertansiyon da varsa, ilaca rağmen hastalık dirençli hale geliyor. Yani uyku hastalıklarının kişiye olan maliyeti ortada; bu hastaların başka sağlık sorunları ile hastaneye başvurma oranı 3 kat fazladır, ekonomik olarak harcamaları da yine 10 kat daha fazladır" diye belirtti.
Dünya Uyku Günü’nün bu yılki temasının uykunun ne kadar önemli olduğunu belirttiğini anlatan Doç. Dr. Vural Fidan konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Çoğu yetişkin için 7-8 saatlik uyku gelecekteki fiziksel ve zihinsel sağlıklarını iyileştirmek için yapmaları gereken en önemli aktivitedir. Çocukların optimal öğrenme ve oyun için daha fazla uykuya ihtiyacı vardır. Son araştırmalar, beyin sağlığı için yeterli miktarda uyumanın önemini göstermektedir, çünkü uyku sırasında, beyin uyanıkken gün boyunca biriken yaşlanan beyine zarar verebilecek toksinleri temizler. İyi ve kaliteli uyku almak iyi yaşlanmanın anahtarıdır, fiziksel, bilişsel ve duygusal sağlık riskini arttırır. Genç erişkinlikte ve orta yaşta iyi uyumak obezite ve hipertansiyon riskini azaltır, yaşa bağlı bilişsel düşüşe ve Alzheimer Hastalığına karşı korur ve depresyon oranlarının azalması ile ilişkilendirilmiştir. Bazı çalışmalarda, düzenli uyku, yüz derisinde daha az yaşlanma belirtileri ve daha iyi doku tonu ile ilişkilendirilmiştir. Daha iyi görün, daha iyi hisset, daha iyi ol. Kaliteli uykuya günlük yaşamımızda yüksek bir öncelik vermek için söylenecek çok şey var aslında. Gündüz uyku isteğine en sık neden olan uyku hastalığının uyku aknesi sendromu yani uykuda solunum bozukluğunun olduğunu görüyoruz. Dünya genelinde özellikle 40 yaş üzeri erkeklerde çok daha sık görülen bir hastalık bu. Aslında batı toplumlarında erkeklerde daha fazla görülüyorken bizde kadınlarda da sıkça görülüyor ki bunun bir sebebi de obezite oranlarındaki artıştır. Eğer horlama varsa, gündüz uykusu oluyorsa, yaş 40’ı geçmişse, kadınlarda menopoz varsa, uykuda nefes tıkanıyorsa muhakkak uyku tıbbı uzmanına başvurulması gerekiyor. Bu hastalıklar tamamen kontrol altına alınabilen ancak ömür boyu devam eden hastalıklardır. Uyku akne sendromu dediğimizde gündüz uyku isteğinin yanında diğer bir önemli belirti de horlamadır. Gece nefes durmasına sebep olan bu durumu hastalar çok önemsemiyorlar. Televizyon izlerken, gazete okurken uyuklama da ne yazık ki bizim toplumumuzda normal görülüyor. Ancak hastalık ilerlediği zaman araba kullanırken dahi uyuklama sorunu ortaya çıkıyor ki bu da trafik kazalarının en önemli sebeplerinden biri. ABD’de yapılan araştırmada trafik kazalarının ilk üç nedeni içinde uyku problemlerinin olduğu görülmüş. Dolayısıyla gündüz uykululuk, trafik kazalarında alkollü araç kullanımı kadar ciddi bir sorundur. Uyku aknesinde en önemli belirtileri şişmanlık ve cinsel aktivite bozukluğudur. Seks ve büyüme hormonlarının yüzde 80’i derin uykuda salgılanıyor. Ama uyku aknesi sorunu olanlar derin uykuya geçemezler. Bu durumda da seks hormonları salgılanamaz ve cinsel sorunlar ortaya çıkar. Uyku aknesini düzelttiğinizde bu sorunun da ortadan kalktığı görülür."