Isparta’da yaşayan Elif Gündoğdu, 24 gün önce 7 yaşındaki kızı Işıl Sude’nin tip1 diyabetli olduğunu öğrendi. Hastalığı öğrendikten sonra zor bir sürece Işıl Sude, günde en az 10 kez parmağını delmek zorunda kalıyor. Işıl Sude ve annesi, tip1 diyabetlilerin hayatını kolaylaştıran sensör ve pompa setlerinin SGK geri ödeme listesine alınmasını talep ediyor.
Isparta’da yaşayan 7 yaşındaki Işıl Su Elif Gündoğdu yaklaşık bir ay önce ziyaret için gittiği Kırıkkale’de 7 yaşındaki kızı Işıl Sude’nin tip 1 diyabetli olduğunu öğrendi. Ankara’ya sevk edilen Işıl Sude, burada ketoasidoz komasına girdi ve 33 saat komada yattı. Komadan çıktıktan sonra 10 gün hastanede kalan Işıl Sude, hayatına tip1 diyabetli olarak devam ediyor. Kanındaki glukoz değerini ölçmek için günde en az 10 kez parmağını delmek zorunda kalan Işıl Sude, tip1 diyabetlilerin hayatını kolaylaştıran sensör ve pompa setlerinden kullanmak istiyor. Anne Elif Gündoğdu, kan şekeri ölçüm cihazı olarak bilinen sensör ve insülin yapmayı kolaylaştıran insülin pompası ile setlerinin masraflı olduğunu belirterek, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) geri ödeme listesine alınmasını talep etti.
“Diyabet yaşam şeklini belirleyen bir unsur”
Elif Gündoğdu, kızı Işıl Sude’ye 24 gün önce tip1 tanısı konulduğunu belirterek, diyabeti hastalık olarak görmediklerini söyledi. Diyabete yaşam şeklini belirleyen bir unsur olarak baktıklarını ifade eden Gündoğdu, “Diyabet hastalığı tip1, tip2 ve tip3 şeklinde ayrılıyor. Çocuklarda genellikle tip1 diyabet görülüyor. Tip1 diyabet pankreanstaki beta hücrelerinin yokluğundan veya hiç olmayışında kaynaklanan bir durum. Tip1 diyabete neden sebep olduğu henüz bilinemiyor maalesef. Pankreans yüzde 85 oranında hasar gördüğünde de şeker diye bilinen diyabet hastalığı ortaya çıkıyor” dedi.
“33 saat komada kaldı”
Kızı Işıl Sude’ye Kırıkkale’de tip1 diyabet tanısı konulduktan sonra Ankara’ya sevk edildiğini kaydeden Gündoğdu, “Kızım 33 saat komada kaldı. Bizim için çok zor günlerdi. Yeni bir süreç olduğundan içimizde ister istemez bir korku oldu. 33 saatin sonunda normal odaya aldılar ve diyabet eğitimleri verdiler. 10 gün hastanede kaldıktan sonra Isparta’ya geldik. Burada takibimiz yapılıyor” dedi.
“Günde en az 10 kez parmağını deliyoruz”
Parmak delerek kan şekerinin ölçülmesinin zorluğundan bahseden Elif Gündoğdu, "Kendi parmağınızı ufacık kestiğinizde ne kadar acıyor, bu çocuklar bunu günde en az 10 defa yapıyorlar. Sabah, öğlen, akşam açlık tokluk şekerine bakıyorlar. Ayrıca gece lantusumuzdan sonra ara öğünü verip tokluk bakıyoruz. Bunun yanında geceleri kalkıp parmağını delmek zorunda kalıyoruz. Bu rahatsızlıkta yeni tanılarda balayı dönemi oluyor. Bizim kan şekeri düşüklüğümüz çok yüksek olmaya başladı. Son 2 günde çocuğumun parmağını 13 kez delmek zorunda kaldım. Keşke bunu devletimiz karşılasa ve böyle durumlardan koruyabilsek. Kızım parmağını deldiğinde çok üzülüyor. Parmak uçları yara oluyor. Bu durum sadece benim çocuğum için geçerli değil. Türkiye’de 20 binden fazla diyabetli çocuk olduğunu söyleniyor” dedi.
“Sensör ve pompa setleri oldukça masraflı”
Kan şekeri ölçen sensörlerin SGK geri ödeme listesine alınmasını isteyen Gündoğdu, sensör için bir kez ödenen rakamın dışında aylık 800 lira masraf olduğunu belirtti. İnsilün pompası ve setleri için de aylık bin lira kadar masraf olduğunu dile getiren Gündoğdu, “Bunu ödeyenler olduğu gibi ödeyemeyenler de var. Asgari ücretle geçinen aileler var. 4 kişilik aile evinin masraflarını mı ödesin çocuğunun hayatını mı kolaylaştırsın. Devletimiz sensör ve pompa setlerini karşılarsa çocuklarımızın ve gençlerimizin hayatı çok kolaylaşacak” ifadelerini kullandı.
“Çocuk kendisini dışlanmış, farklı bir birey gibi hissediyor”
Anne Gündoğdu, Işıl Sude’nin okulda arkadaşlarının yanında parmaklarını delmek zorunda kaldığını ve bu durumun çocuğa kendisini farklı hissettirdiğini ifade ederek, “Arkadaşları da merak ettiği için etrafında toplanıyorlar. Bu durumda çocuk dışlanmış, farklı bir birey gibi hissediyor kendisini. Bu da onlara zorluk veriyor” diye konuştu.
“Bu durumu artık kabullendim”
Işıl Sude de kendisine tip1 diyabet tanısı konulduğunda çok zorluk çekeceğini düşünmediğini ancak zorlandığını belirtti. Kan şekeri ölçümü için parmağını delerken arkadaşlarının kendisine baktığını kaydeden Işıl Sude, “Annem bana ‘bu bir hastalık değil, bu bir yaşam tarzı’ diyor. Ben de bu durumu artık kabullendim. Bunu kabullenmek benim için biraz zor oldu. Çünkü ilk tanı konulduğunda çikolata gibi şeyler yiyemiyordum. Annem sayımları öğrendikten sonra çikolata gibi şeylerin yarısını yiyebiliyorum. Anneme hak veriyorum. Çünkü annem beni bu durumunda bile mutlu ediyor” dedi.
“Sensör ve pompa olsaydı daha iyi olabilirdim”
Parmak delmek yerine kan şekeri ölçen sensörün kendisi için iyi olacağını belirten Işıl Sude, “Parmaklarımızı günde 10 kez deldiğimizde izler çıkıyor. Gece uyanıyorum, uykusuz kalıyorum, sabahları erken kalkıyorum. Bu durumlar birazcık benim için sıkıntı olabiliyor. Ama sensör ve pompa olsaydı daha iyi olabilirdim” dedi.