Siirt’te, Asurlulardan kalma 3 bin 500 yıllık Akabe yolunda doğa yürüyüşü yapıldı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından tertiplenen ve Siirt Valisi Ahmet Aydın, kurum müdürleri ve doğaseverlerin de katıldı yürüyüşte 4 kilometre sarp kayalıklardan geçildi. Yaklaşık 3.5 kilometre sarp kayalıklardan geçilerek Botan'a bağlanan yola çıkan doğaseverler burada mola verdi. Yürüyüşe katılan Siirt Valisi Ahmet Aydın, yolun 3 bin 500 yıllık olduğunu söyledi. Suriye-İran arasında bulunan bu yolun bir zamanların en önemli geçiş noktası olduğuna dikkat çeken Vali aydın, "Irak ile bağlantı sağlayan ve dünyada 3 taneden biri olduğuna inanılan Akabe yolu Botan Vadisi'nde hala eski özelliğini koruyor. Eko turizmini içinde barındıran zengin bir tarihe sahip Botan Vadisi'ni doğa ve tarih severlere açmak istiyoruz" dedi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürü Nevzat Amcalar ise, Siirt’te bulunan ve bir zamanlar uluslararası ulaşımda kullanılan, Asurlulardan kaldığına inanılan 3 bin 500 yıllık Akabe yolunun ilk günkü gibi durduğunu ifade etti. Amcalar, engebeli ve çetin arazide insan eliyle yapıldığı belli olan Akabe yolunun, kent merkezi ile Botan Çayı arasında bulunduğunu kaydetti.
Fotoğraf sanatçısı biyolog İsme Nakipoğlu da, doğasever olarak her Nisan ayında bölgeye geldiğini dile getirdi. Nakipoğlu, "Bu yolun Siirt'i Botan Vadisi ile bağlayan bir özelliği var. O dönemde nehir uygarlığı ve nehir taşımacılığı önemli bir noktadaydı. Burada nehir ve kara taşımacılığının kesiştiği noktadır. Botan üzerinden çok sayıda han ver, geçmiş dönemlere ait o izleri görmek mümkündür. Ayrıca vadide zengin bir bitki çokluğu da var. Akabe dediğimiz bu yol eko turizme açılması gerekir ve aynı zamanda yürüyüş yolları tespit edilerek işaretlenip turizme kazandırılmalıdır" diye konuştu.
Gezinin tek bayan katılımcısı olan dermatoloji uzmanı Dr. Şule Öncel Öztop ise, 2009 yılından bu yana Siirt’te görev yaptığı ve bu süre içinde onlarca kez bu tür gezilere katıldığını söyledi. Dr. Öztop, "Botan’da kanyon, doğal güzellikler ve eski hanları burada gördükçe kendimi orta çağda hissediyorum. Siirtlilere burada çok iyi iş düşüyor, önce kendi coğrafyalarını çok iyi tanımaları ve bunları değerlendirecek akıllı projeler hayata geçirmelidirler" şeklinde konuştu.
Sanat tarihçisi Mehmet Cebir Alper da, Roma ve Asur döneminde yapıldığı söylenen ve tarih kaynaklarında Siirt merkezini Mezopotamya uygarlığına bağlayan bu tarihi yolun o günkü imkanlarla çok mükemmel yöntemlerle yapıldığını ve halen kullanılabilecek durumda olduğunu anlatarak, taş parke ile döşenen yolun sağ ve sol banketlerinin yapıldığını belirtti.