Kartal Belediyesi tarafından Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘40 Şair 40 Kapı’ adlı fotoğraf sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Şair ve fotoğraf sanatçısı Adil Oktay’ın 40 eserinden oluşan sergide, her biri farklı bir bakış açısı ile çekilmiş 40 farklı kapının fotoğrafı ve 40 şairin bu kapılara dair dizeleri yer alıyor.Şiir, tiyatro ve fotoğraf sanatçısı Adil Oktay’ın şiir ile fotoğraf sanatını bir araya getirdiği “40 Kapı 40 Şair” adlı sergi, Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde açıldı. Sınır kapılarından saray kapılarına, gece kondu kapısından artık kapı olmayan kapılara kadar 40 farklı eserin yer aldığı sergide, her bir eserin altında o kapının şaire hissettirdiği duygu ve düşünceler dizeleniyor.Sergide ana temanın neden kapı ve şiir olduğunu açıklayan Adil Oktay, şiirin de binlerce kapısı olduğunu ve kapının, yabani hayattan ayrılan insanın yaptığı ilk ayrım olduğunu söyledi.Yabani yaşamdan kapı ile kendisini koruyan insan için kapının, daha sonra ayıbı saklayan, mahremi gizleyen bir forma dönüştüğünü belirten Oktay, modernizm ile birlikte sınırların oluşması ile sınırlar arası geçişin de ‘Kapı’ kelimesi ile ifade edilmesi ile daha geniş bir anlama kavuştuğunu söyledi.Sergide ilk defa yapılan bir çalışma olduğunu ve şairlerin seçtikleri kapılarla ilgili fotoğraf okuması yaparak o kapılara özel şiirler yazdıklarını belirten Oktay, serginin 40 eserden oluşmasının da ayrı bir anlamı olduğunu söyledi. Anadolu kültüründe 40 sayısının önemli olduğunu, yeni doğanın kırkının kutlandığını, ölenin kırkına kadar yas tutulduğunu belirten Oktay, “Her şairin bir kapısı var. Her kapının bir açanı, kapayanı.. Ne kadar çok insan geçer gider kendilerinin olmayan kapıların önünden. Kaçımız o kapıların sesini duyarız. Ayıp örten, korku savan, yaşamı kamudan özele geçiren.. Her daim açık, gar ve otogar kapıları gibi kapılar da var. Bir zamanlar özel olan ama modernizmle birlikte kamuya göreceli olarak açılan kapılar. İnşası uğruna binlerce işçinin can verdiği saray kapıları, şato kapıları.. İşte bu kapılar asıl sahipleri olan kamuya gecikmeli olarak teslim edilmiştir ama kamuya açık kapılardan geçmek için de vize gibi yeni engeller çıkmıştır karşımıza. Örneğin Yunan Uygarlığı’ndan Eski Mısır Uygarlığı’na kadar dünyanın ortak emeğiyle oluşan Louvre Müzesi’ne gitmek için sınır kapılarını aşmanız gerek. Velhasıl 40 yıl boyunca çalarak kapıları, günlerin 25. saatini, dünyanın eşref vaktini arayıp durdum. Açamayınca sır kapılarına dönüp 40 şaire sordum 40 kapının tılsımını. 40 yanıt geldi. 40’ı da birbirinden farklı” dedi.