Amasya Arkeoloji Müzesinde sergilenen 5 bin yıllık çömlek mezarlar müzeye gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. Amasya’ya turlarla ve bireysel olarak gelen yerli ve yabancı turistler, 5 bin yıllık bebek mezarını görmeden müzeden ayrılmıyor.
2007 yılında Amasya’da yapılan kazılar sonucu bulunan ve Amasya Arkeoloji Müzesinde sergilenen 2 yetişkin, 2 çocuğun bulunduğu 5 bin yıllık çömlek mezarları, müzede bulunan 23 bin tarihi eser arasında en çok ilgiyi görüyor. Mezarları görmek için İstanbul’dan gelen Hanife Doğan, “İlk defa gördük, baya etkilendik. Bu zamana kadar bu şekilde korunması cidden çok güzel. Yani etkilendik, çok etkilendik duygulandık. İyi ki de gelmişiz, görmüşüz” dedi.
Amasya Arkeoloji Müze Müdürü Celal Özdemir, “2007 yıllarında Amasya Müze Müdürlüğü Amasya-Mecitözü karayolunun yaklaşık 25. kilometresinde Doğantepe beldemiz vardı. Şu anda günümüzde Doğantepe köyü diye geçiyor. Bu köyün bir höyük üzerinde yerleştiğini biliyorduk. 2007 yılında Müze Müdürlüğü başkanlığında, benim başkanlığımda kazılar gerçekleştirdik. Biz bu kazılarda Doğantepe’nin öneminin çok daha büyük olduğunu gördük. Bunun da gerekçesi Kalkolitik dönemden hatta Genç Neolitik dönemden Osmanlı’ya kadar, Cumhuriyet’e kadar hiç kesintisiz bir iskan olduğunu gördük. Bu kazıda açtığımız bir açmada en son Kalkolitik döneme gelmiştik. Kalkolitik dönemde o günkü insanların konutlarını yani evlerinin tabanlarının altına burada görmüş olduğumuz çömleklerin içine defin işlemi yani pitos mezar dediğimiz gömü sistemini uyguladıklarını gördük. Bizim için ilginç olan bir aile mezarıydı, muhtemelen o konutta günümüzden 5-6 bin yıl önce yaşayan insanların oturduğu binanın altındaki aile mezarlığıydı. Bir tanesi ebeveyn, anneleriydi. Diğerleri de yetişkin erkek bireyler vardı ve bunların ortasında bir tane küçük çömlek mezara denk geldik. Bunun 2,5-3 yaşlarında bir bebeğe ait olduğunu ve en ilginç olanı da yine hoker tarzı dediğimiz yani cenin pozisyonu dediğimiz bebeklerin ana rahmindeki durduğu yani dizler ve karına çekik dediğimiz şekilde defnedilmiş bir bebek mezarına denk geldik. Temizlediğimizde bu bebeğin kemikten yapılmış kolye ve boyun kolyesi be bilekliğinin olduğunu gördük. Bizim Amasya Müzesinin arkeoloksiyonunda 5 bin yıllık bebeğimiz ve kullandığı yanında objeleriyle birlikte o günkü kullandığı pişmiş topraktan yapılmış muhtemelen süt veya su içtiği kapıyla birlikte bulduğumuz şekilde teşhir ediyoruz. Biz Amasya’ya gelen misafirlerimizi Amasya Arkeoloji Müzesinde 5 bin yıllık bebeğin birebir canlı bir şekilde görmelerini tavsiye ediyoruz ve bekliyoruz” diye konuştu.
Amasya Arkeoloji Müzesini 2019’un ilk 6 ayında 55 bin kişi ziyaret etti.