Doğu’da bir üniversite kurulması fikriyle başlayan ve uzun süren incelemelerin ardından Erzurum’da kurulması kararlaştırılan Atatürk Üniversitesinde 63 yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor.
Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar arasında yer alan arşiv çalışmaları, Kurumsal İletişim Direktörlüğü (KİD) bünyesinde devam ediyor. Üniversite kütüphanesinde yer alan binlerce fotoğraf, dia film, video ve doküman türü materyallerin incelenmeye alındığı arşiv çalışması, tasnif ve tarama işlemlerinin ardından dijital ortama aktarılıyor.
Kurulduğu günden bugüne ülke yükseköğretimine önemli katkılar sunan Atatürk Üniversitesinin geniş bir hafızaya sahip olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, 63 yıllık tarihi gün yüzüne çıkarmak için çalışmalara başladıklarını ifade etti.
Arşiv çalışmasının ilk etabının tamamlanmasıyla ikinci etaba geçeceklerini ve bu kapsamda fakülte ve birimler ile üniversitenin diğer paydaşlarını da arşiv çalışmasına dâhil etmeyi planladıklarını dile getiren Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin bölgesi için ne kadar önemli olduğunu arşiv çalışmalarına başladıktan sonra bir kez daha gördüklerini söyledi.
Doğu’da Bir Üniversite Kurulması Hayali
Tarihin tozlu raflarında yer alan dokümanları gün yüzüne çıkarmaya başladıktan sonra sık sık kuruluş yıllarına geri döndüklerini aktaran Rektör Çomaklı konuyla ilgili şöyle konuştu: “Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında açıkladığı Doğu’da bir üniversite kurulması fikrini 13 yıl sonra yeniden canlandıran, devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar olmuş. Bayar 1 Kasım 1950 tarihinde TBMM’yi açarken Atatürk’ün 1937 yılı konuşmasında Doğu Üniversitesi ile ilgili bölümünü aynen tekrarladıktan sonra “Eğitim işlerinde diğer mahallere nispetle daha geri kalmış olan Doğu bölgemizde böyle bir irfan müessesinin kurulması için bütün müşkülat iktiham olunmalı ve önümüzdeki bütçe yılında işe başlanmalıdır” diyerek atılacak olan adımların ilk müjdesini vermiştir.”
Kurulacak Yer İçin İnceleme Heyeti Yola Çıkıyor
İkinci Dünya Savaşının başlamasıyla rafa kaldırılan üniversite projesinin tekrar gündeme geldiğini belirten Çomaklı: “Türkiye’nin dört bir yanına üniversiteler açma planıyla harekete geçilen bir dönemde, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın teşvik ve desteğiyle Başbakan Adnan Menderes tarafından bir kültürel kalkınma hamlesi başlatmış, Bu sayede Doğu Üniversitesi’nin kurulması adına ilk adımlar atılmıştır. İlk adım olarak Başbakan Adnan Menderes “Doğuda bir üniversitenin temeli atılacaktır” sözleri ile meseleyi hükümet programına almış, kuruluş hazırlıklarına başlanmış ve yapılan ilk işte üniversitenin kurulacağı yeri tespit etmek olmuştur” dedi.
Çeşitli üniversitelerde görevli öğretim üyelerinden oluşan 15 kişilik birinci ilim heyetinin üniversitenin yerini tespit etmek üzere 1951 yazında Doğu illerinde bir geziye çıktığını aktaran Çomaklı: “İlim heyeti bu gezi programını, o sıralarda Doğu illerini ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Bayar’ın seyahat programına göre ayarlamıştır. Heyet Diyarbakır, Elazığ ve Van’ı Cumhurbaşkanı ile birlikte ziyaret etmiştir. Cumhurbaşkanı Bayar doğu bölgesi ziyaretlerini tamamlayıp Ankara’ya dönmesine rağmen ilim heyeti Erzurum’a geçerek incelemelerine devam etmiştir” şeklinde konuştu.
Her Türlü Fedakârlığa Hazır Olan Bir Erzurum Halkı
Ziyaretler esnasında ilim heyetini karşısında gören her şehir ve kasaba halkı gibi Erzurum halkının da üniversitenin kurulması için en uygun yerin kendi yaşadıkları topraklar olduğunu ileri sürdüklerini ve bunları ispat etmeye çalıştıklarını vurgulayan Rektör Çomaklı: “İspat etmekle de kalmayarak her türlü fedakârlığa hazır olduklarının güvencesini veren Erzurum halkının duruşu karşısında ilim heyeti şaşkınlığın verdiği mutlulukla anlatılanları can kulağıyla ve gözleri yaşararak dinlemiştir. Heyet ziyaret ettiği yerlerdeki yöre halkının verdiği bilgiler ve kendilerinin yaptığı incelemeler sonucunda bir karara varmıştır. Buna göre ilim heyeti; fizik, coğrafya, iklim, yol, sağlık durumu, enerji kaynağı gibi Doğu’yu çeşitli yönleri ile inceledikten sonra “Murat havzasını üniversite için en uygun yer” olarak kabul ettiğini kayıtlara düşmüştür” ifadelerini kullandı.
Doğu’da Kurulacak Üniversitenin İsmi: Atatürk Üniversitesi
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak’ın Erzurumlu olması ve Demokrat Parti Hükümeti’nin Erzurum’a ayrı bir önem vermesinden dolayı, bu durumun üniversitenin kurulacağı yer açısından diğer illere göre Erzurum’a daha fazla avantaj sağladığı bilgisini paylaşan Çomaklı: “Üniversite’nin kurulacağı yer tespit edildikten sonra sıra “Doğu Üniversitesi” diye geçen yükseköğretim kurumunun isminin belirlenmesine gelmiştir. Bu konu hakkında Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak ve Bakanlık Müsteşarı Reşat Tardu bir görüşme yapmıştır. Neticede ortak olarak alınan bir kararla Doğu Üniversitesi’nin adının “Atatürk Üniversitesi” olması konusunda fikir birliğine varılmıştır” dedi.
İlk Defa 1 Kasım 1953 tarihinde TBMM’de Dile Getirildi
Rektör Çomaklı: “Milli Eğitim Bakanı Burçak üniversitenin isminin belirlenmesi sürecinde kararı nasıl verdiklerini kısaca şöyle açıklıyor: “Bir kere, Doğu’da bir Üniversite açılması fikrini ilk defa ortaya atan Atatürk’tü.” Bu durumun resmiyet kazanması amacıyla Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak hem ikinci ilim heyetinin kararları hem de üniversitenin adı konusunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile bir görüşme yapmıştır. Milli Eğitim Bakanı yeni üniversiteye Atatürk’ün adını koymak istediklerini ve bunu kendilerinin ilan etmesi gerektiğini Cumhurbaşkanına söylemiştir. Bayar, bu durumu olumlu karşılamış ve bu görüşmenin ardından “Atatürk Üniversitesi” adı ilk defa Cumhurbaşkanı’nın 1 Kasım 1953 tarihinde TBMM’yi açış konuşmasında geçmiştir” bilgilerine yer verdi.
Bu Arşiv Üniversitesinin Geçmişine Işık Tutacak
Kuruluşunun 63. yılını kutlayan Atatürk Üniversitesinin bu arşiv çalışması ışığında öneminin bir kez daha anlaşılacağının altınız çizen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, yapılan tasnif ve tarama çalışmalarında üniversitenin kuruluşundan günümüze kadar yapılan çalışmaların ve etkinliklerin dokümanlarına ulaştıklarını, bu zamana kadar hiçbir yerde yayımlanmamış bu arşivin üniversitesinin hafızasını oluşturduğunu söyledi.
Kuruluş hikâyesinin oldukça etkileyici olduğuna değinen Çomaklı: “Atatürk Üniversitesinin şehri ve bölgesi için ne anlam taşıdığını bilmek için bu süreci tekrar tekrar okumak gerekiyor. Biz de hafızalarda daha iyi yer etmek ve üniversitemizin arşivini gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Arşiv çalışmaları tamamlandıktan sonra üniversitemiz web sayfasında da yayımlayarak herkese ulaştıracağız. Çalışmamız tüm mensuplarımıza ve vatandaşlarımıza hayırlı olsun” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.