Şanlıurfa’da yaşayan 7 çocuk babası Cuma Akkan, eşinin evi terk etmesi üzerine 8 yıldır çocuklarına annelik yapıyor. İş bulmakta da zorlanan baba, çocuklarına yemek yapıp, onların saçlarını tarıyor, elbiselerini yıkıyor.Şanlıurfa’da yaşayan 47 yaşındaki Cuma Akkan 1994 yılında Hatice isimli bir kızla evlendi. Evlendikten bir yıl sonra ilk çocukları dünyaya gelen çift, daha sonra 5 çocuk daha dünyaya getirdi. Geçimini Şanlıurfa merkezde seyyar satıcılık yaparak kazanan Cuma Akkan’ın hayatı, eşinin onu 2009 yılında terk etmesiyle birlikte adeta kabusa dönüştü.İkinci eşi de bir çocuğunu bırakıp evi terk ettiO dönemde yaşları küçük olan Yasin, Ahmet, Kadir, Derya, Rabia ve Nurullah isimli 6 çocuğuna tek başına bakmak zorunda kalan baba, şehirde geçinemeyince Eyyübiye ilçesine bağlı Duruca kırsal Mahallesi Meskan Sokak’ta, dağlık alandaki derme çatma bir eve taşındı. Yaklaşık 4 yıl çocuklarına tek başına bakan Cuma Akkan, 2013 yılında Fatma isimli bir kadınla evlendi. O kadından da Murat isimli bir erkek çocuğu dünyaya gelen baba, yaklaşık bir yıl önce yeni eşinin, eski eşinden olan çocuklarına bakmayı reddedip evden ayrılması üzerine toplam 7 çocuğuyla ortada kaldı. Şu anda 22 yaşında olan Yasin ve 17 yaşındaki Kadir zor şartlar altında yaşamaya dayanamayınca birkaç yıl önce evi terk etti. 20 yaşında olan Ahmet ise birkaç ay önce askere gitti.Çocuklarına hem anne hem de baba oldu13 yaşındaki Derya, 12 yaşındaki Nurullah, 11 yaşındaki Rabia ve son eşinden olan 2 yaşındaki Murat ile birlikte yaşamaya başlayan baba Cuma Akkan, çocuklarına hem anne hem de baba olmak zorunda kalıyor. Cuma Akkan, çocukların elbiselerini yıkıyor, saçlarını tarıyor, elbiselerini değiştiriyor, evi temizliyor, yemek yapıyor ve bulaşık yıkıyor. Baba en büyük desteği 13 yaşındaki kızı Derya’dan alıyor. Bulduğu takdirde hamallık yaparak geçinmeye çalışan babaları işe gittiğinde evde kalan kardeşlerine ise Derya bakıyor.Et yerine cacık ve pilavCuma Akkan gündelik iş bulup para kazandığında çocuklar pilav ve cacık yiyor ama kazanamadığında ise bazen sofrada hemen hemen hiç yemek bulunmuyor. Üçü de 5’inci sınıfa giden çocuklar, kalem ve defterleri olmadığında bazen arkadaşlarından, bazen de öğretmenlerinden aldıklarını söyledi. Et yiyemediklerini gözyaşları içerisinde anlatan çocuklar, hayatları boyunca oyuncak sahibi olmadıklarını da dile getirdi."Defter ve kalemleri öğretmenlerimiz veriyor"Annesinin kendilerini bırakıp gittiğini söyleyen Derya, "Daha küçüktük, onu hatırlamıyoruz. Çok zor durumdayız. Babam bize bakamıyor ama her şeyimizi yapıyor. Çamaşırımızı yıkıyor, bulaşıklarımızı yıkıyor, evi süpürüyor, her şeyi yapıyor. Okulda eksik bir şeyim olunca arkadaşlarımdan, öğretmenlerimden alıyorum. Bazıları veriyor. Bazen de deftersiz, kalemsiz kalıyorum. O zaman hiçbir şey yapamıyorum, sadece ağlıyorum. Babam bu güne kadar çok şükür bizi aç ve susuz bırakmadı ama bize bakacak gücü kalmadı. Evde et yiyemiyoruz, pilav, cacık yiyoruz. Belki 8 yıldır doğru dürüst meyve bile yiyemedik” dedi."Hiç oyuncağım yok"Rabia ise babasına iş verilmesi dışında başka bir şey istemediğini söyledi. Nurullah ise hayatı boyunca oyuncağının hiç olmadığını belirtti. Okul eşyalarının eksik olduğunu söyleyen Rabia, “Defterim, silgim, kalemim eksik oluyor. Okuldaki arkadaşlarımdan istiyorum, öğretmenlerim veriyor” şeklinde konuştu.Çocuklarına bakmakta zorlandığını söyleyen Cuma Akkan ise “8 yıl önce eşim çocukları terk etti, gitti. O günden beri tek başınayım. Çocuklarıma ben baktım. Altlarını ben sildim, ben temizledim, ben yıkadım, saçlarını ben taradım, okula ben götürdüm, getirdim. Onlar nasıl ağladıysa ben de ağladım, onlar nasıl güldüyse ben güldüm. Yani ben hem anneyim, hem babayım. İşsizim, iş arıyorum. Bazen hamallık oluyor. Hamallık temelli bir iş değildir. Yani bir gün olur, 10 gün olmaz, iki gün olur, bir ay olmaz. Çocuklarım şu anda perişan durumdalar. Birkaç sene böyle sürdü. Sonra çocuklarına bir anne getir dediler. Getirdim, o da nasip olmadı. Ufak çocuğu terk edip gitti. Şu anda kucağımda bakıyorum. Hem anneyim hem baba. Toplam 7 çocuk var. Evde bir kadının yapacağı bütün işleri ben yapıyorum. Utanarak söylüyorum, benim çocukların senede bir ya da iki defa et yemişlerdir. O kadar zor durumdayım. Kalkıp namaz kıldım, Allah’a tevekkül ettim. İnşallah bana güzel bir kapı açılır. Allah’tan umut kesilmez” ifadelerini kullandı.Su sızdıran çatı onarıldıAilenin yaşadığı evin çatısı, yağmurda su sızdırdığı için Eyyübiye Belediyesi tarafından daha önceden onarılarak, duvarlarının ise sıva ile kapatıldığı öğrenildi. İçinde fazla eşya bulunmayan iki oda ve sonradan eklenen mutfağın zeminine ise parke döşendiği belirtildi.