İzmir’de düzenlenen 33’üncü Türkiye AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Toplantısı’nda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “AB’nin güvenliği ve huzuru ancak genişlemeyle yani AB standartlarının bütün çevre ülkelere yerleşmesiyle mümkün olabilir. Biz AB ile bütünleşmek, bu yeni enerjiyi de AB bünyesinde kullanmak istiyoruz” dedi.33’üncü Türkiye AB KİK Toplantısı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Genel Başkanı ve AB-TÜRKİYE KİK Eş Genel Başkanı Bendevi Palandöken, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı H.E. Stefano Manservisi, EESC Dışilişkiler Başkanı José María Zufiaur ve Avrupa Birliği Bakanlığı görevlilerinin katılımıyla İzmir’de düzenlendi. Toplantıda AB ekonomisi ve Türkiye’nin AB’deki konumu hakkında konuşma yapan Hisarcıklıoğlu, “AB’nin güvenliği ve huzuru ancak genişlemeyle yani AB standartlarının bütün çevre ülkelere yerleşmesiyle mümkün olabilir. Son beş yılda Avrupa Birliği’nde tam 5 milyon kişi işini kaybetti. Avrupa ekonomisi uzun süre bunun etkisini atlatamadı ama aynı süreçte Türkiye tam 4,5 milyon vatandaşına istihdam sağladı. İşte Avrupa’ya yeni enerji derken bunu kastediyoruz. Biz AB ile bütünleşmek, bu yeni enerjiyi de AB bünyesinde kullanmak istiyoruz” diye konuştu.“HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”Ekonomik krizin tüm dünyayı olduğu gibi Avrupa ekonomilerini de derinden etkilediğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, Avruğa Birliği’nin bu krizden de fırsat çıkartmayı bildiğini belirtti. Krizi ve ortaya konulan reçetenin acısını Avrupa kamuoyunun da derinden hissettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “AB kurumlarında yapılacak yeni görevlendirmelerle bunun etkisini daha yakından hissedeceğiz. AB’de bir genişleme yorgunluğunun olduğunu da görüyoruz. Genişleme karşıtları kamuyounda giderek daha fazla öne çıkmaktadır. Genişleme karşıtı söylemler basında giderek daha fazla yer almaktadır. Önümüzdeki süreçte bu gerçeği bilerek hep beraber hazırlıklı olmalıyız. İşte tam da bu yüzden biz genişleme konusunda çok daha istekli ve gayretli olmak durumundayız. Ekonomik ve siyasi reform yapmak isteyen ülkeler içinde AB hala en önemli çıtadır. Hem Avrupa’nın hem de bölgemizdeki coğrafyanın huzur ve zenginliği için AB’nin genişleme sürecinde AB’nin daha kararlı durması gerekmektedir. Ukrayna’daki gelişmeler hepimize bu gerçeği çok açık ve net olarak ortaya koymuştur. AB bu gelişmelere kesinlikle duyarsız kalamaz.”“ATILAN ADIMLAR BERABER OLMAMIZI SAĞLAYACAK”Toplantının açılış konuşmasını yapan TESK Genel Başkanı ve AB-TÜRKİYE KİK Eş Genel Başkanı Bendevi Palandöken de, vize engellerinin konulduğu bir ortamda, rekabetin korunduğundan, serbest ticaret yapıldığından ve dolayısıyla ekonomik birliğin sağlanacağından söz edilemeyeceğini söyledi. Vize konusunda atılacak her adımın, sürecin önündeki engelleri ortadan kaldırabileceğini ifade eden Palandöken şöyle konuştu: “Bu adımlar coğrafya olarak birbirine çok yakın ve tarihsel bağlarla bağlı AB ve Türkiye’yi birbirine yakınlaştıracaktır. Sorunların aşılması için karşılıklı atılan adımlar, bir bütün ve beraber olmamızı sağlayacaktır. İşte bu amaçla ve bu bakış açısıyla oluşturduğumuz 33. KİK toplantısı gündeminde yine AB sürecinde önemli yer tutan konuları masaya yatıracağız.”KOMİTEDE 18’ER ÜYE VARAçılış oturumunun ardından,İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğünü Korumada Ombudsman’ın Rolü, Türk Vatandaşları İçin Vize Liberalizasyonu Bakış Açısı, ve Akdeniz Bölgesi Genel Stratejisi konulu oturumlar düzenlendi. Toplantının ikinci gününde ise AB-ABD Translantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) konulu oturum yapılacak ve ortak bildiri yayımlanacak. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ortaklık ilişkisinin temelini oluşturan Ankara Antlaşması’nın 27. maddesi gereğince 1995 yılında oluşturulan komite, Türk ve AB Ekonomik ve Sosyal Komite işçi-işveren ve çeşitli menfaat gruplarını temsilen, her bir taraftan 18’er üyeden oluşuyor. Komitenin Türk ve AB tarafından olmak üzere iki eş başkanı bulunuyor. Türk tarafının eş başkanlığını ise Palandöken yürütüyor.