Samsun’da parkta öldürülen oğullarının asıl faillerinin yakalanmadığını ve cinayeti uyuşturucu baronlarının işlediğini iddia eden aile, cinayetin işlendiği yerde eylem yaparak adalet istedi.Olay, İlkadım ilçesi Kadifekale Mahallesi’nde bulunan 30 Ağustos Parkı’nda 12 gün önce gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, parkta oturan 20 yaşındaki Tuğtekin Sezgin, pompalı tüfekle vurularak yaralandı. Yaralı genç, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Tuğtekin Sezgin’i tüfekle vurduğu iddia edilen 17 yaşındaki D.Ö., Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri tarafından yakalanarak yaşı küçük olduğu gerekçesiyle Samsun Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Dün Samsun Adliyesi’ne sevk edilen D.Ö., savcıya ifade verdikten sonra adli kontrol şartı ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. D.Ö., mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ancak olaydan 5 gün sonra Tuğtekin Sezgin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybedince, D.Ö., Cinayet Bürosu ekipleri tarafından yeniden gözaltına alınarak yine Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Polisteki işlemleri tamamlanan D.Ö., bugün geniş güvenlik önlemi altında Samsun Adliyesi’ne çıkarıldı. Nöbetçi mahkemeye ifade veren D.Ö., yine adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Sezgin ailesi, serbest kalan ve suçu üstelendiğini iddia ettikleri gencin cinayeti işlediğini inanmadıklarını belirterek asıl katilin bulunmasını istedi. Bugün 30 Ağustos Parkı’nda ellerinde ölen çocuklarının fotoğrafları ve oğullarını öldürdükleri iddia edilen şahıslar ve arkadaşlarının fotoğrafları ile eylem yapan acılı aile, Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım istedi.Baba Kemal Sezgin (46) yaptığı açıklamada, "Anneler babalar artık çocuklarını parklarda zapdedemez oldular. Asıl kanayan yara gençliğimiz elde gidiyor. Uyuşturucu baronları benim oğlumu parkta tüfekle öldürdüler. Benim çocuğum bir ay sonra askere gidecekti. Belki çocuk çocuğa kavuşacaktı, belki şehit olacaktı. Şehit olsaydı göğsümü gere gere bir damla gözyaşı akıtmadan hayatımı geçirecektim. Bu gençliğin üzerinden ellerini çeksinler. Bonzai tüccarlarını yok etsinler. Asıl bomba bu uyuşturucu bonzai. Pompalı tüfek nasıl olursa 6136 Sayılı Kanun kapsamına girip suç olmaz. Bugün bir molotof kokteyl atıldığında en büyük darbeyi veriyor. Pompalı tüfekte aynısı. Bu bonzaiye 30-40 yıl ceza versinler. Pompalı tüfeği kaldırın. Sivil halk silahsız olur" dedi.Oğlunu vurduğu iddia edilen ve adli kontrol ile serbest kalan 17 yaşındaki gencin cinayeti işlediğine inanmadığını söyleyen acılı baba Kemal Sezgin, "Birisi vurur silahı yaşı tutmayana verir. Benim çocuğum pusuya düşürüldü. Tezgah kuruldu, ona göre vuruldu. Tüfeğin sahibi ’tüfek benim ama kazara vuruldu’ diyor. Senin tüfeğinin o adamın elinde ne işi var. Bu işi bıraksınlar. Savcılara sesleniyorum. Ufacık bir delille olayları çözen savcıların bu olayı da çözeceğine inanıyorum. Türk adaletine güveniyorum. İnşallah elime silah alıp o adamların peşine düşmem" diye konuştu.Gözyaşı döken anne Neşe Sezgin (38) ise "Benim içim yandı. Çocuğuma komplo kurup buraya getirip yok ettiler. Ben vurduğu ileri sürülen kişinin vurduğuna inanmıyorum. Benim canım yandı, başka kişilerin canı yanmasın. Allah kimseye evlat acısı göstermesin. Devlete yalvarıyorum. Bunları yok etsinler. Bombalı tüfeklere ağır cezalar versinler" şeklinde konuştu.