İspanya, Güney Afrika ve Türkiye’nin dünyadaki turunçgil üretiminde genel tablodaki payları düşük görünse de ihracatının yüzde 45’ine hakim olduğu bildirildi.Adana Turunçgil Üreticileri Birliği (ADATÜB), yurt içinde ve dışında davet ettiği uzman kişiler aracılığıyla üyelerini bilgilendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda düzenlenen “Turunçgillerde son trendler, bitki besleme ürününün kullanımı” konulu toplantı Çiftçiler Birliği Toplantı Salonu’nda yapıldı.Organizasyona Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, ADATÜB Yönetim Kurulu Üyesi Remziye Karabucak, ADATÜB Genel Sekreteri Mehmet Yaşar Özekenci, bitki besleme ürününün pazarlamasını yapan bir firmanın Çukurova Bölge Müdürü Gökhan Tekin ile turunçgil üreticileri katıldı.Toplantıya konuşmacı olarak katılan ABD merkezli Planthealthcare firmasının Teknik Müdürü Angel Marin, dünyadaki turunçgil üretim ve ihracatına yönelik istatistik veriler eşliğinde yaptığı sunumda, üretici, ihracatçı ve tüketicileri ilgilendiren açıklamalarda bulundu.İspanya, Güney Afrika ve Türkiyeİspanya, İtalya ve Türkiye gibi ülkelerin turunçgil üretiminin genel tablosu içindeki payları düşük görünse de ürettikleri ürününün önemli kısmının ihraç ettiklerini belirten Marin, şunları söyledi:“Dünyadaki turunçgil üretiminin yüzde 5’ini yapan İspanya dünya ihracatın yüzde 26’sına sahiptir. Bu çok güzel ve özel bir örnektir. İspanya, Güney Afrika ve Türkiye dünyadaki turunçgil ihracatının yüzde 45’ni gerçekleştiriyor. Brezilya portakal üretimin de en büyük paya sahip. Ancak, portakalda hastalık görüldü. Bu hastalıktan ötürü problem yaşayan bir ülkedir. Amerika’da da 5 milyon dekardaki portakal bahçesi bir hastalıktan zarar gördü. Bu yüzden ABD’de de üretim düşerken; Çin gibi ülkelerde ürün talebi artıyor. Türkiye, Orta Doğu ülkeleri, Rusya ve Avrupa’ya turunçgil ihracatı yapıyor. Bu açıdan önemli olan istenen kalitede üretim yapmaktır."Damlama sulama sistemi önemliİsrail Tarım Bakanlığı Çiftçi Danışma Servisi Direktörü Asher Azenkot ise üreticilere “Turunçgillerde sulama ve bitki beslenme” konusunda bilgilendirme yaptı. Damlama sulama sisteminin nasıl verimli kullanılabileceği hususunda açıklamalarda bulunan Azenkot, bir takım formüllerle “Bitki ekim aralıkları, damlama hatları, damlatıcılar arasındaki mesafelere” ilişkin deneyimlerini aktardı. Tarımda damlama yöntemi tercih edildiğinde ‘suyun kalitesi, toprağın yapısı ve günlük sıcaklıklar’ gibi faktörlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Azenkot, “Damlama sulama sisteminde suyu önce gölge ve kök sistemine daha yakın olan ağaç tacının altına vermeliyiz. Ağaç gölgesinde buharlaşmadan kaynaklı su kaybı minimuma indirilmiş olur. Büyük kapasiteli sistemlerin maliyeti fazla olur. Daha randımanlı ve ucuz sistemlere yönlenmemiz lazım” dedi.Damlama sistemleriyle yapılan gübrelemenin daha doğru bir şekilde hedef noktasıyla buluştuğunu dile getiren Asher Azenkot, “Böylece fazla gübre kullanımının önüne geçildiğinde başta yer altı suları olmak üzere doğayı da kirletmemiş oluyoruz. ‘Bilezik almayla da’ ağacın dış gövdesindeki kabuğu yaralayarak, meyvelerin daha fazla tutumunu ve büyümesini sağlıyoruz. ‘Bilezik alma aletiyle’ yapılan kabuk yaralama işlemi sırasında ağacın alt etmenlerine zarar verilmemelidir” diye konuştu.İngilizce sunumunu yapan Azenkot, programda turunçgil üreticilerinin sorularını cevapladı.