ADÜ Streskop Topluluğu “Çocuk Gelinlere DUR de”, etkinliğiyle erken yaştaki çocuk evliliklerinin önüne geçmek amacıyla etkinlik düzenleyip bu konuda Aydınlıların dikkatini çekmeye çalıştı.Adnan Menderes Üniversitesi’nde (ADÜ) faaliyet gösteren öğrenci topluluklarından biri olan Streskop Topluluğu, Atatürk Kent Meydanı’nda düzenledikleri etkinlikle çocuk gelinler konusunda farkındalık oluşturmaya çalıştı. Sezen Aksu’nun çocuk gelinlerle ilgili olan Ünzile adlı şarkısını hep bir ağızdan seslendiren topluluk, gelinlik giymiş ve kucağında bir bebek olan çocuk gelin canlandırmasıyla da Aydınlıların dikkatini çekmeye çalıştı. Toplumu bilinçlendirmek anlamında broşür de dağıtan topluluk, hazırladıkları pankartlarla da çocuk yaşta gelin olmaya karşı olduklarını belirttiler.“Fiziki ve psikolojik etkileri var”Toplumda çok sık görülen çocuk gelinlerle ilgili olarak farkındalık oluşturmak için böyle bir etkinlik yaptıklarını kaydeden Streskop Topluluğu Danışmanı Araştırma Görevlisi Hilal Hatice Güllüdere, “18 yaşına kadar her birey çocuk olarak kabul ediliyor. 18 yaşını doldurmadan gerçekleşen evlilikler ise çocuk evlilikler olarak adlandırılıyor. Türkiye’de 17 ve 18 yaşındaki bireyler yasal olarak anne ve babalarının izni ile evlenebiliyorlar. 17 yaşın altında olan evlilikler de kayıt altına alınmıyor. 2012 TÜİK verilerine göre toplam resmi evlenmeler içinde 16-17 yaşında evlenen kız çocuklarının oranı yüzde 6.7 olup, sayıları da 40 bin 428’dir. Aynı yılda çocuk annelerin yaptığı doğumların sayısı da 22 bin 369’dur. Bunların bir sürü fiziki ve psikolojik etkileri var. Bir birey kendi bireysel gelişimini hem fizyolojik hem de psikolojik olarak tamamlamadan bir başka çocuğa bakmakla yükümlü oluyor. Bir birey tam birey olmadan bir ailenin, eşin ve anne olmanın sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalıyor. Bunun hem topluma hem anne sağlığına hem de çocuk sağlığına olumsuz etkileri var” dedi.“İntihar ve travmalarla sonuçlanabailiyor”Çocuk evliliklerinin kız çocukları açısından sakıncalarından bahseden Proje Sorumlusu Ali Oğuzhan Özşener, “Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ilk başta ruhsal bozukluklara neden oluyor. İleri yaşlarda ise bu durum intihar ve travmalarla sonuçlanabiliyor. Küçük yaşta evlendirilen çocukların eğitimleri yarım kalıyor ve ev içi sorumlulukları artıyor. Toplumun evli kadınlar için koyduğu kısıtlamalar kız çocukların sosyal çevrelerinden soyutlanmalarına neden oluyor. Ergenlik döneminde kazanmaları gereken sosyal becerilerin edinilmesi zorlaşıyor. Evlilikleri ve kendi hayatları ile ilgili karalarda daha az etkin oluyorlar. Fiziki ve sözlü şiddete daha sık maruz kalıyorlar. Aile planlaması ve çocuk bakımı hakkında yeterli olmuyorlar. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riskleri fazladır” diye konuştu.