Usta sanatçı Ahmet Kaya, 2000 yılında Hoşçakalın Gözüm isimli albümünün kayıtlarını yaparken Fransa'nın gözde kenti Paris'te orte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ahmet Kaya'nın ölümünün 19. yıl dönümünde daha önce gün yüzüne çıkmamış fotoğrafları ilk kez gün yüzüne çıktı.
Yıllarca magazin gazeteciliği yaptıktan sonra Amerika'da hayatını sürdüren Eren Abdullahoğlu, arşiv fotoğraflarını Snob Magazin'le paylaştı. Bir süredir Amerika'da DJ'lik yapan Abdullahoğlu, 1996 yılında Ahmet Kaya ile Bodrum'daki evinde yaptığı söyleşi sırasında çekilen ve hiç bir yerde olmayan çok özel fotoğraflarını paylaştı.
Usta sanatçının yayınlanan fotoğraflarda evinin bahçesinde Abdullahoğlu'na birbirinden samimi pozlar verdiği görülüyor.
Ahmet Kaya'nın bu karelerinin ortaya çıkmasının ardından, Gülten Kaya Snob Magazin'e özel açıklamalar yaptı. Gülten Kaya, eşi Ahmet Kaya olmadan geçirdiği yılları değerlendirdi.
Verdiği röportajlarda her seferinde eşi Ahmet Kaya'yı özlediğini dile getiren Gülten Hanım, "Fotoğraflar Bodrum'daki evimizden. Eşim çok severdi evimizi. Küçük tadilatlar yaparak bahçemize ayva, badem ağaçları ve çam dikmişti. Fotoğraflar beni o günlerimize götürdü. Hüzünlüyüm" dedi.
Ahmet Kaya, 28 Ekim 1957'de Malatya'da, Adıyaman'dan Malatya'ya iş için göç etmiş Kürt kökenli bir baba ile Erzurumlu bir Türk annenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Sümerbank fabrikasında mensucat işçisidir. Altı yaşında iken babası ona bir bağlama getirir. İlkokulu Malatya'da okudu. Okuldan arta kalan zamanlarda ve yaz tatillerinde, ya plakçıda ya da tanıdıkların minibüsünde çalışırdı. Dokuz yaşına geldiğinde babasının çalıştığı fabrikanın işçilerinin düzenlediği işçi bayramı gecesinde kendini sahnede buldu. Mensucat fabrikasından emekli olan babası, daha iyi bir yaşam için İstanbul'a göç eder. 1972 yılında İstanbul'da Kocamustafapaşa'ya yerleşirler. Ahmet Kaya, ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle okulu bıraktı ve işportacılık, çıraklık gibi çeşitli vasıfsız işlerde çalıştı. Liseyi dışarıdan bitirmeye karar verir ve bitirir sonra da Eğitim Enstitüsü'nün Keman bölümüne girer.
16 yaşında yasak afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Kendi başına öğrendiği için herhangi bir metoda ya da öğretiye uymamaktadır Ahmet'in çalış biçimi.
1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu.
28 yaşında 1985 yılına geldiğinde 'Zamanıdır' deyip şarkılarını alıp Unkapanı'nın yolunu tutar. Hiçbir kategoriye girmeyen bu müziğe kimse yüz vermez. Sonraki günlerde arkadaş yardımları ve kendi olanakları ile ilk albümünü yapar. Hatta yayımlandığı yıl albüm toplatılır, fakat daha sonra sansürü kaldırılır. İlk albümü "Ağlama bebeğim"dir. İkinci albümü "Acılara Tutunmak"tır. İkinci albümü yayınlandıktan sonra 1985 yılında Gülten Hayaloğlu ile evlenir. Gülten Hayaloğlu hapishanede idam cezasına mahkum olan Nevzat Çelik'in "Şafak Türküsü" şiirini Ahmet Kaya'ya iletir. Ahmet Kaya, 1986'da piyasaya çıkan "Şafak Türküsü" albümü ile geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan atılımını yapar. 1986 yıl sonuna doğru da "An Gelir" albümünü yayımlar. Albümde hemen tüm besteler kendisine aittir.
Paris'de kaldığı evde, 16 Kasım 2000 de sabah saat altıda ilaçlarını alırken kalp krizi geçirerek ölmüştür. Ahmet Kaya'nın kabri halen Paris'in Père Lachaise Mezarlığı'nda yer almaktadır.
Ölümünden sonra, 2002 yılında Ahmet Kaya'nın şarkılarını 20 ünlü sanatçının söylediği "Dinle Sevgili Ülkem" isimli bir albümü yayımlandı.
4 Eylül 2007'de, Türkiye'de kendi ismine açılan tek yer olan, Ahmet Kaya Halk Evi Batman'da açıldı.
İşte fotoğraflarla Ahmet Kaya...