Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, seçime giderken bütün muhalefet partilerinin beyannamelerinde sosyal politikalar ile ilgili maddelerin yer aldığını, bundan memnun olduğunu belirterek, “Mecliste, aileyi korumaya yönelik ya da sosyal politikaları inşa etmeye yönelik bir kanun çıkarmak isterken karşımıza çıkan muhalefet, sosyal politikaların çok önemli olduğunu söylemeye başladılar. Ancak ne var ki biz bunların söyledikleri işleri zaten 13 yıldır yapıyoruz. O kadar memleketten haberdar olmayan adamlar ki bir sokağa çıkmamışlar” dedi.Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Bilecik’in Bozüyük ilçesine gelen Bakan İslam, burada ilk olarak partisinin kadın kolları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarların yer aldığı kahvaltılı programa katıldı. Bakan İslam burada yaptığı konuşmada, partisinin ve bakanlığının yaptığı çalışmalardan bahsetti. Muhalefet partilerine yüklenerek kendi devletlerinin ne yaptığından haberleri olmadığını söyledi. Bakan İslam, “Komşunun komşuda tuz hakkı var. Müsaade edersen ben Bilecik’in de ablası olmak istiyorum. Milletvekillerimiz ile beraber bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Bilecik’in sorunlarını kendi sorunlarımız gibi, görüp çalışmaya devam edeceğiz” dedi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının son bir yılda yaptığı çalışmalardan bahseden Bakan İslam; “Seçime giderken bütün muhalefet partileri beyannamelerinde sosyal politikalar ile ilgili maddeleri 60-70 madde olarak sıralamışlar. Ben buna Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak memnun oldum. Biz ne zaman ki Mecliste aileyi korumaya yönelik ya da sosyal politikaları inşa etmeye yönelik bir kanun çıkarmak istesek, hemen muhalefet partilerinin karşı çıkmalarıyla karşılaşıyor ve kanunları çıkarmakta güçlük çekiyoruz. Ömrümüz, günümüz TBMM’de bunlardan hakaret işitmek ile geçiyor. Halkımızın yanında olduğumuz için, milletimizin oyunu doğru dürüst onların istediği biçimde kullandığımız için bunları yaşıyoruz. Fakat ne olduysa 2 ay önce bunlar birden bire değişti. Sosyal politikaların çok önemli olduğunu söylemeye başladılar. Ancak ne var ki biz bunların söyledikleri işleri zaten 13 yıldır yapıyoruz. O kadar memleketten haberdar olmayan adamlar ki bir sokağa çıkmamışlar. Bir fukara hanesine gitmemişler. Ayakkabılarını çıkartıp bir eve girmemişler. Bir yetim başı okşamamışlar. Bir dul kadına neye ihtiyacın var diye sormamışlar. Kendi devletlerinin ne yaptığından haberleri yok. Bizim şu anda yapmakta olduğumuz bütün sosyal yardımları, sosyal hizmetleri yeni dönemin koalisyon ortağı olabilirsek bunları yapacağız diye vaat haline dönüştürmüşler ve halkımıza sunuyorlar. Ben kendilerine günaydın diyorum. Biz bunları zaten yapıyoruz. 9 aydır TBMM’de bu partilerin olduğu mecliste söyleye söyleye bunları hazırlıyoruz. Mübarekler bari yetim hanesine girmediniz, bir yetim başı okşamadınız, bir muhtaca neye ihtiyacın var diye sormadınız. Bari kulağınızı açında TBMM’de ne konuşuluyor onu dinleyin. Mecliste konuşulanları dinleseler şu anda seçim beyannamesindeki vaatlerini yaptıklarımızı görecekler. Böyle rezil olmayacaklar" diye konuştu.“BİR TARAFTAN DEVLETİ ZENGİNLEŞTİRDİK, BİR TARAFTAN BORÇLARI ÖDEDİK”Muhalefetin AK Partiye karşı bir olduğunu, koalisyon ortağı olarak AK Parti’nin 13 yılda doldurduğu kasaları 4 günde boşaltmanın derdinde olduklarını söyleyen Bakan İslam, şöyle konuştu:"Ondan sonra gelsin AK Parti toparlasın. Bunların 3,5 yılda yiyip içip gittiklerini 13 yılda toparladık, bunları sakın unutmayın. 2002 yılında süreleri dolmadan kasadaki paraları bitirdikleri için erken seçime gittiler. Para için kapı kapı dolaşıyorlardı. Devletimizi emekli memur maaşı ödeyemeyecek duruma getirdiler. Küçücük bir gazete haberi yüzünden, anayasa kitapçığı, yazar kasa fırlatıldı diye Türkiye batma noktasına gelmişti. Türkiye bu haldeydi. Ardından sizlerin teveccühü ile AK Parti iktidara geldi. AK Parti iktidarında Türkiye şaha kalktı. Bir taraftan devleti zenginleştirdik, borçları ödedik, bir taraftan da yatırım yaparak milleti zenginleştirdik. 79 yılda yapılan yatırımlardan daha fazla yatırım yaptık."“BUNUN HESABINI ÖDEYECEKLER”Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, iki kız kardeş olduklarını anlatarak "Birimiz başörtülü, birimiz değiliz. Ben doçent oldum, bakan oldum. Kız kardeşim benden daha akıllı, benden daha hevesli, becerikli, marifetli ama ona bunların hiçbirini olmasına izin vermediler. Neden biliyor musunuz? Aramızdaki tek fark onun başının örtülü olmasıydı. Bunu ödeyecekler. Bu kadar insanın ahı yerde kalmayacak. Artık Türkiye medeni bir ülke. Artık insanların dış görünüşüne bakarak ayrılmadığı bir ülke. Ama geçmişte bu medeniyetsizliği yapanlar Allah’a bunun hesabını verecekler. Bunların ne yaptığını unutan varsa evde ki annelerine babalarına sorsunlar. Eski gazete ve haberleri incelesinler. Onlar size hatırlatacaktır. Ben bunları sizlere hatırlattım. Şimdi sıra sizlerde 7 Haziran da bu vazifeyi bütün Türk milleti idrak edecek. Herkes özgür idaresi ile aklını ve kalbini kullanarak oyunu kullanacak. Oyunu bozabilmek için herkes sandığa gidecek” dedi.“BİLECİK YATIRIMLARINDAN BAHSETTİ”Yenişehir Bursa yolu ile ilgili olarak müteahhitler ile ilgili bir sorunu çözeceklerini, yeni dönemde bu yolun yapılacağını anlatan, Bilecik’e yapılan yatırımlar ile ilgili de şöyle konuştu;"Bilecik’e devlet hastanesinin sözünü verdik. İnşallah 2016 yılında başlayacak. Otogar ve hızlı trenin şehir merkezi bağlantısını yollarının yapılması konusunu bu toplantıdan sonra hemen Ulaştırma Bakanımızı arayarak ileteceğim. Bununla ilgili size söz veriyorum. Bozüyük Devlet Hastanesi de Merkez devlet hastanemize entegre olarak başlayacak. Bütün bu yatırımlar şehrimize, ilçemize hayırlı olsun.“SEVGİ EVLERİNE ZİYARETKonuşmaların ardından Bakan Ayşenur İslam’a, Belediye Başkanı Fatih Bakıcı tarafından günün anısına plaket takdim edildi. Bakan İslam, daha sonra 4 Eylül Mahallesinde ki Bozüyük Kız Çocuk Evini ziyaret etti. Son olarak Belediye Başkanı Fatih Bakıcı’nın isteği üzerine programında olmamasına rağmen yapımı devam ederken müteahhit firma ile mahkemelik olunan sevgi evlerine giderek burada incelemelerde bulunan Bakan İslam, burada çocukların konaklamasının doğru olmayacağını, inşaatın tamamlanarak başka bir amaçla kullanılmasının daha uygun olacağını söyledi.