AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hani bunlar milliyetçiydi? Sevsinler sizin gibi milliyetçiyi. Kardeşlerim, bunlar kafatası milliyetçisi, kafatası. Hani kafaları ölçüyorlardı ya, Türk kafası, şu kafası, bu kafası diye. Bunlar onlardan. Bu millete ne hizmet yaptınız ya. Merkez Bankası'nın döviz rezervi neydi biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar. Şimdi ne oldu? 128 milyar dolar. Soruyorum; milleti sevmek, vatanı sevmek, 27,5 milyar dolarda kalmak mı, yoksa 128 milyar dolara çıkmak mı?" dedi. Erdoğan, partisinin Sakarya mitinginde yaptığı konuşmada, iktidarı MHP'den aldıkları zaman 79 senede milli gelirin 230 milyar dolar olduğunu belirterek, "Şimdi 11 senede biz bunun üzerine 590 milyar dolar ilave ettik, 820 milyar dolar. Ey Bahçeli, söyleyecek yalanın var mı söyle. 'Hayır' de" dedi. İktidarlarından önce bankaların batırıldığını, iflas ettirildiğini ifade eden Erdoğan, "42 milyar dolar bankalardan fatura kestiniz bize. Onu da biz hallettik. Bakınız, 79 senede Türkiye'de yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz? 6 bin 100 kilometre. Biz 12 senede ne yaptık? 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. IMF'ye bunlar hep bağırırlar, çağırırlar değil mi? IMF'ye, MHP'nin, CHP'nin yavrusuyla beraber borcu neydi? 23,5 milyar dolar... Bize böyle devrettiler. Bu borçları kim ödedi? Biz ödedik, biz ödedik ya. 14 Mayıs'ta sıfırladık. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Biz IMF'ye, '5 milyar dolar borç verebiliriz' dedik. Veren el, alan elden üstündür" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın milli banka olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: "Hani bunlar milliyetçiydi? Sevsinler sizin gibi milliyetçiyi. Kardeşlerim, bunlar kafatası milliyetçisi, kafatası. Hani kafaları ölçüyorlardı ya, Türk kafası, şu kafası, bu kafası diye. Bunlar onlardan. Bu millete ne hizmet yaptınız ya. Merkez Bankası'nın döviz rezervi neyde biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar. Şimdi ne oldu? 128 milyar dolar. Soruyorum; milleti sevmek, vatanı sevmek, 27,5 milyar dolarda kalmak mı, yoksa 128 milyar dolara çıkmak mı? Onun için güçlüyüz. Sakarya inşallah yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinde destan yazacak. Sakarya bugün 30 Mart'ın rengini belli ediyor. Sandığın rengi belli. İftiralara kulak asmayacağız. Dağıtılan o broşürlerdeki, o gazetelerdeki yalanlara asla kulak asmayacağız. Kapılara gelen CHP'ye, MHP'ye oy isteyen zavallılara gereken cevabı vereceğiz. MHP'ye sadece şu rakamları verin yeter." - "Said-i Nursi, 'Zalimler için yaşasın cehennem' diyor" Başbakan Erdoğan, "MHP'ye gönül veren kardeşlerime de söylüyorum; yahu bakın beraber başörtülü kızlarımızla ilgili bir yasal düzenleme yaptık. Başörtülülerin devlet dairelerinde çalışmasına karşı çıktılar. O zaman ne yazdı bu medya? Şimdi Pensilvanya'nın yanında olan medya ne yazdı? 'Kaosa kalkan 411 el' diye yazdılar. Biz ne dedik, 'sabır' dedik. Sabreden zafere erer" diyerek, konuşmasını şöyle devam etti: "İmam hatiplerin orta kısmını kapatmışlar mıydı? Şimdi açıldı mı? Kat sayı vardı biliyorsunuz. Üniversiteler için engel miydi? Kalktı mı? İstediği üniversiteye artık yavrular gidebiliyor mu? İstediği devlet dairesinde çalışma şansı var mı? Geçen gün Kılıçdaroğlu bir yalan daha söylüyor; 'Başörtüsü sorununu ben çözdüm' diyor. Diyorum ya çarkçı Kemal, sürekli yapar böyle şeyleri. Bununla da kalmadı bu iş. Artık bu ülkede başörtüsüyle ilgili sorun kalktı da benim başı açık kardeşimle başı örtülü kardeşimin arasında şimdi düşmanlık mı var? Normalleşme bu ya. Normalleşti. Şimdi her şey yoluna girdi. Mesele bu. Bunlar çok zulmettiler. Çok zulmettiler bizim bu kızlarımıza. 15 yıl okullara giremediler. Ben babayım. Benim iki kızım da başörtüsü engeline takılarak Türkiye'de okuyamadı. Onun için yurt dışına gönderdim. Öz yurdunda garipsin. 'Öz vatanında parya' dediler. Amerika'da başörtülü okuyabiliyor, halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'de okuyamıyor. Şimdi okuyor mu? Elhamdülillah. 'Katsayı' dediler, engellediler ve burada okuyamadı benim çocuklarım. Oğullarım da okuyamadı. Onlar da yurt dışına gitti. Hamdolsun, yurt dışında hepsi de Amerika'nın, İngiltere'nin önemli olan okullarında masterini yaptılar, lisansını yaptılar, doktorasını yaptılar geldiler. Ah kardeşlerim... Unutmayın kızlarımız, evlatlarımız unutmayın... Said-i Nursi, 'Zalimler için yaşasın cehennem' diyor. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Çıkacak. 30 Mart'ta iki şey oylanacak. Ya 'eski Türkiye' ya 'yeni Türkiye'. Onun için çok çalışacağız. " - "Hakkari'de doğru dürüst bir teşkilatın bile yok" Başbakan Erdoğan, Sakarya'nın bir sanayi ve aynı zamanda bir demir yolu şehri olduğuna dikkati çekerek, "Demir yollarında artık birinci mevki standartında ürünler üreten bir şehir. Hamdolsun. Kapattılar biz açtık. Şimdi Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren projesi, Ankara'nın olduğu kadar, Eskişehir'in olduğu kadar, Bilecik'in, İzmit'in, İstanbul'un olduğu kadar, Sakarya'nın da projesidir. Artık İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Treni nereden geçiyor? Şu anda test sürüşleri devam ediyor. Yapımını tamamladık, testleri, sertifikasyon çalışmaları devam ediyor" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren, Erdoğan, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu bayrağı bizden çok seviyormuş. Ah Kılıçdaroğlu ah... Hakkari'de Türk bayrağı neredeydi? Hakkari'de Türk bayrağını gösteremiyorsun, İzmir'e gelince gösteriyorsun, öyle mi? İstanbul'a gelince gösteriyorsun, öyle mi? Hakkari'de niye göstermedin? Hakkari'de doğru dürüst bir teşkilatın bile yok be? Fakat AK Parti'nin var. Her şeye rağmen var. Bölücü terör örgütünün tehditlerine rağmen var. Biz, bayrak sevgisiyle bayrak aşkıyla büyüdük. Ben yavrularıma daha ilk okuldayken bunları anlattım. İlkokulda şiir okuma yarışmasına, 'Arif Nihat Asya'nın şiiriyle gir kızım' dedim. Ne diyordu orada, hazır mısınız? Kulağı sağır olanların duyması için çok önemli bu." Daha sonra mitinge katılanlarla birlikte, Erdoğan, Asya'nın, "Bayrak" şiirinden şu dizeleri okudu: "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü/Işık ışık, dalga dalga bayrağım/Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım." Başbakan Erdoğan, "Çarkçı Kemal öğren, öğren. Biz böyle büyüdük, böyle yetiştik, böyle yetiştirdik" şeklinde konuştu.