AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Özlem Zengin, Türkiye’nin geliştiğine dikkat çekerek, “Vatandaşlarımız her şeyin en iyisine sahip olmak istiyor. Bu onların en doğal tabii hakkıdır” dedi.AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Özlem Zengin, seçim çalışmaları kapsamında Küçükçekmece Belediyesi İyilik Merkezi’ni ziyaret etti. Özlem Zengin, maddi durumu iyi olmayan vatandaşlara yönelik hizmet veren İyilik Merkezi’nin donanımı ve hizmetlerini görünce oldukça memnun oldu. Zengin’e seçim çalışmalarında AK Partililerin yanı sıra babası Salih Zengin de eşlik etti. Kızının yanından bir an olsun ayrılmayan ve seçim kampanyasında destek olan baba Zengin’in heyecanlı olduğu görüldü.“TÜRKİYE İLE BİRLİKTE TEMEL İHTİYAÇ LİSTESİ DE GELİŞTİ”Daha önce birçok kez benzeri iyilik merkezlerini gezdiğini belirten Özlem Zengin, “Yıllar evvel gezdiklerimi hatırlıyorum. Burayı gezerken ilk aklıma gelen temel ihtiyaç dediğimiz şeylerin çok değiştiği, geliştiği ve şekillendiğidir. Evvelden temel ihtiyaç dediğimizde aklımıza öncelikle gıda ve ısınma gelirdi. Şimdi bakıyorum temel ihtiyaç kemer, kravat, gözlük olmuş. Yani insanlar artık daha fazlasını talep ediyorlar. Bu bence memleketin aslında geliştiğini, insanların taleplerinin farklılaştığını, her şeyin daha iyisine sahip olmak istediğini gösteriyor. Bu anlamda bence Küçükçekmece Belediyesi bu gelişen taleplerle doğru orantılı çok iyi bir iş yapmış. Bunu yaparken de evvelden insanlara tercih hakkı sunmadan bir şeyler veriliyordu. Bugün artık kendi beğenebileceği, kendi çocuğunun sevdiği rengi, sevdiği modeli alabileceği bir ortam oluştu. Bu çok ama çok güzel bir durumdur” dedi.“Artık bu ülkenin ne istediğine vatandaşın kendisi karar veriyor” diyen Zengin, şöyle devam etti: “Engellilerle ilgili bir okula gittim. Aileler engellilere olan alakadan, aldıkları terapilerden çok memnun. Ama artık ’bize sadece okula gitmek az geliyor. Bize bir yaz kampı lazım, çocuklarımızı tatile götürmemiz lazım, spor yapmaları lazım, başka imkanlara sahip olmaları lazım’ diyorlar. Ben kendi adıma bir siyaset üretirken bir şeyler sunmaktan öte, halkın ne talep ettiğine bakıyorum. Önce o talepleri almak, bu taleplerin elimizdeki imkanlarla örtüşebilirliğini görmek ve buna uygun olarak bu ülkenin şartlarına uygun bir model üretmekten yanayım. Elbette engelliler için, yoksullukla mücadele için her türlü çalışmanın dünyada çok güzel örnekleri olanlar var. Ama biz kendi modelimizi üretmeye çalışıyoruz.”“BAZI STK’LAR YÜKÜMÜZÜ HAFİFLETTİ”Türkiye’nin fazla konuşulmayan ama yardım amaçlı kurulmuş çok önemli sivil toplum kuruluşları olduğunu belirten Zengin, “Bu STK’ların çoğunu dindar kadınlar yapıyor. O kadar başarılı STK’lar var ki ben kadın kolları başkanıyken onlarla sık sık karşılaşıyordum. Kimileri okullarda öğrencilere burs veriyor. Yurt dışına öğrenci gönderiyor. Bazıları Suriyelilerle ilgileniyor. Bazıları sadece erzak dağıtıyor. Bazıları var Kur’an kurslarına yardım ediyor. Her biri kendine bir alan seçmiş ve yardım yapıyor. Biz bunları fark etmiyoruz ama onların hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını sahaya indiğimiz zaman görüyoruz. O kardeşlerimiz yükümüzü almış. Bizim için telaşlanmış. Bu ülkenin insanlarının bir lokmayı az bulmasından, daha kötü şartlarda uyumasından rahatsızlık duymuş ve bunu kendine dert edinmiş. İşte bunların hepsini aynı anda korumak ve kollamak bizim görevimiz. Bizim bunlardan neler üretmemiz gerekiyor. Onu düşünmeliyiz. Şuanda biz bir yandan seçim kampanyası yaparken bir yandan da aslında sahadan malzeme topluyoruz. Etki analizini birebir görüyoruz. Ne yapmışız? Nasıl bir tesir var ve daha ne yapmalıyız? Ona bakıyoruz” dedi.“BABAMI MUTLU GÖRMEK BENİ MUTLU EDİYOR”Zengin, seçim çalışmalarında babasından büyük güç aldığını da sözlerine ekleyerek, “Benim anne ve babam Tokat’ta yaşıyorlar. Babamın siyasete eskiden beri merakı var. Sadece birkaç gün bana destek vermek için geldi. Önümüzdeki hafta o da tekrar memlekete dönecek. Babamla anlaşma yaptık. Babam ilk defa bizim partimize oy verecek. Tokat’tan da söz verdi AK Parti’ye 10 bin toplayacak. Seçim çalışmaları güzel gidiyor. Bazen siz kendi evladınıza bir şey yaparsınız. Evladınızın mutlu olduğunu görürsünüz. Kendiniz için değil ama onun mutluluğu sizin için çok anlamlıdır. Galiba bugün roller değişti. Benden ziyade onun mutlu olduğunu görmek beni mutlu ediyor” şeklinde konuştu.