AK Parti 2. Bölge Milletvekili Adayı Markar Esayan, CHP’nin seçim vaatlerinin Türkiye’yi 1 yıl içerisinde IMF’ye muhtaç hale getireceğini söyledi.AK Parti 2. Bölge Milletvekili Adayı Markar Esayan ve AK Parti 1. Bölge Milletvekili Adayı Fatma Varank, Büyükada’da seçim çalışmalarına katıldı. Ada esnafı ile bir araya gelen Varank ve Esayan, vapurdan inen vatandaşları karanfillerle karşıladı.Büyükada Aya Yorgi Kilisesi’ne yürüyen Esayan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Seçim çalışmaları hakkında bilgi beren Eseyan, “Bugün aşağıda vapur iskelesinde bir standımız vardı. Bugün buranın özel bir günü. Aya Yorgi’nin özel bir günü. Ciddi bir geliş var adaya. Orada güzel bir çalışmamız oldu. Adaya inen yolcularla tanıştık, el sıkıştık. Aya Yorgi’ye doğru geldik. Burada ciddi bir esnaf var, özellikle bugün buraya gelen. Esnaflarla teker teker görüştük. Uzun çile yokuşunu birlikte çıktık. Kiliseyi ziyaret ettik. Güzel bir çalışma oldu” dedi.CHP’nin vaatleriyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Markar Esayan, “Halkımız oldukça tecrübeli. Çok zor bir geçmişten geliyorlar. Emekli deyince bu ülkenin son 50 yılını bilen insanlar. Bu ülkelerin nasıl krizler geçtiğini bizzat onlar yaşadılar. İlk defa Türkiye’de seçim ekonomisi uygulanmıyor. 9 seçimdir seçim ekonomisi uygulanmıyor. Bunu ilk defa AK Parti yaptı Türkiye’de. Bu sürdürülebilir, kalıcı, sağlam bir iyileşme demek. Buradan CHP’nin yapmış olduğu kaynağı belirli olmayan, muhtemelen ülkeyi 1 sene içinde IMF’ye muhtaç hale getirecek, enflasyonu patlatacak, bir elle verdiklerinin belki 3-5 katını enflasyon ve vergilerle geri alacak bir kampanya halkta karşılık bulmamıştır” şeklinde konuştu.Esayan, bir haftadır her gün sokaklarda olduğunu ifade ederek, “Tabii ekonomi ön planda. İnsanlar görüşüyorum. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını halk biliyor, olsa bile kendilerine çok büyük bir faturayla geri döneceğini de biliyor. Bu anlamda çok fazla etkili olacağını düşünmüyorum. İnsanlar daha çok kalıcı, aklı başında, kaynağı belli, enflasyonla erimeyen, zamanla da iyileştirilen ekonomik gelir istiyorlar. 2001 krizinde bu ülkenin ne durumda olduğunu biliyoruz biz. Türkiye birkaç yüz milyon dolar için neredeyse kendi iç ekonomik bağımsızlığını kaybediyordu, kaybetti bile aslında. Oradan bu noktaya gelmenin değeri çok büyük, inşalar bunun farkında. O anlamda ben çok fazla bir etkisi olduğunu görmüyorum” diye konuştu.