45 yaşında olan ve 10 yıl boyunca medya sektörünün çeşitli alanlarında görev yapan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencisi Bilal Takcı, ‘Hayallerimin üniversitesi’ dediği Anadolu Üniversitesinde, akademisyen olabilmek için eğitim hayatına devam ediyor.Sivas doğumlu olan ve birçok ulusal kanalda kameramanlıktan, editörlüğe kadar sayısız görevde bulunan Bilal Takcı, daha önce Ömer Halisdemir Üniversitesinde, 2 senelik olarak Radyo-Televizyon Yayıncılığı bölümünü okudu. Sonrasında medya sektöründe uzun yıllar görev aldıktan sonra 4 senelik bir üniversite diplomasına sahip olmanın, geleceği açısından daha iyi olacağını düşünen Takcı, hiçbir şekilde dershaneye gitmeden gazetelerdeki soruları çözerek 2012 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın-Yayın Bölümünü kazanmayı başardı.“Ortaokul yıllarımdan beri hayallerimi süsleyen yerde akademisyen olmayı çok istiyorum”Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın-Yayın Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi olan Bilal Takcı, en büyük hayalinin Anadolu Üniversitesinde akademisyen olmak olduğunu söyledi. Anadolu Üniversitesinin, kendisinin ’çocukluk hayali’ olduğunu vurgulayan Takcı, "İlkokulu memleketimde okudum. Ortaokulu ve liseyi Adana’da okudum. 2001 yılında, eski ismiyle Niğde Üniversitesi şimdiki ismiyle Ömer Halisdemir Üniversitesinin 2 yıllık Radyo-Televizyon Yayıncılığı Bölümünde okudum. Ankara’da, TRT’de 45 gün staj yaptım. Daha sonra orada 45-50 gün daha gönüllü çalıştım. Yani yaklaşık 3-4 ay orada bulundum. 9-10 yıllık bir televizyon geçmişim var TRT’deki stajyerlik dönemimi de katarsak kameramanlık, editörlük, haber yazarlığı gibi çeşitli alanlarda çalıştıktan sonra, 2012 yılında yeniden üniversite sınavına girerek, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesini kazandım. Şu an 3,52 civarında bir not ortalamam var. İnşallah düşürmem. Hedefimde akademisyenlik var. Buraya gelirken aslında bu hedefim yoktu ama bu okulu çok sevmemden dolayı, ortaokul yıllarımdan beri hayallerimi süsleyen Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinde akademisyen olmayı gerçekten istiyorum" şeklinde konuştu."Öğrenciler ilk başta benim akademisyen olduğumu sanıyorlardı"Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinde kayıt yaptırmak için geldiğinde çoğu kişinin kendisini öğrenci olarak görmediğini belirten Takcı, "Kayda ilk geldiğimde o dönemdeki dekanımız Prof. Dr. Nezih Orhon Bey, benim öğrenci olarak değil de akademisyen başvurusunda bulunmak için geldiğimi sanmıştı. Onunla öyle bir anım oldu. Tabii, öğrenciler de ilk başta benim akademisyen olduğumu sanıyorlardı. Ondan dolayı kendilerini benden biraz uzak tutuyorlardı. 4 yıllık bir diplomanın geleceğim açısından daha iyi olacağını düşündüm. Öte yandan ’Üniversiteye kazanmak için dershaneye gittiniz mi?’ diye soracak olursanız, gitmedim. Canlı yayın esnasında, kamera başında gazetelerin vermiş olduğu soruları çözerek üniversiteyi kazandım. Yani özel bir kitap da almış değilim. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Okumanın yaşı yoktur. Eğer ben burada gençlere iyi bir örnek oluyorsam, bundan mutluluk duyarım. Kısacası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü var. Benim her zaman yol ışığım olmuştur. O da ’Durmak yok, yola devam.’ Bu söz beni dinamik hale getiriyor" ifadelerini kullandı.Anadolu Üniversitesinde Bilal Takcı ile aynı sıraları paylaşan öğrenciler ise Takcı’nın çok renkli bir kişilik olduğunu dile getirerek, kendisiyle aynı ortamda bulunmaktan dolayı çok mutlu olduklarını ifade etti.