Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Heyeti’nin, Gaziantep’te basın mensuplarıyla bir araya gelerek düzenlediği toplantı sabote edilmeye çalışıldı. İşçi Partisi Gaziantep İl Başkanı Murat Kal’ın mikrofonu eline almasıyla başlayan gerginlik, diğer partililerin de araya girmesiyle büyüdü. Basın mensupları da toplantının huzurunun bozulmasına yönelik bu harekete tepki gösterdi. Avukat Kezban Hatemi, toplantıya karışan kişilerin dışarıya çıkarılmasını istedi.
Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Heyeti’nden Yılmaz Ensaroğlu, Kezban Hatemi, Etyen Mahçupyan, Fazıl Hüsnü Erdem ve Ahmet Faruk Ünal, Kilis’in ardından Gaziantep’te çözüm sürecini anlatmak için ilk olarak şehirde görev yapan basın mensuplarıyla Anatolian Otel’de bir araya geldi. Toplantının başında, basın mensuplarının süreçle ilgili düşünceleri ve endişelerini dinleyen heyet, bunları not aldı. Soru sorulması esnasında mikrofonu eline alan bir kişi, kendisinin İşçi Partisi Gaziantep İl Başkanı Murat Kal olduğunu söyledi. Bunun üzerine toplantıda yer alanlar, bunun basın mensuplarıyla düzenlenen bir toplantı olduğunu söyledi. Yaşanan gerginliğe basın mensupları da tepki gösterirken, İşçi Partili diğer kişiler de heyeti eleştirmeye başladı. Salonda gazeteci olmayan bazı kişilerin de bulunduğu görülünce, partililerle birlikte bunlar da salondan çıkarıldı. İşçi Partililerin, salondan çıktıktan sonra gülümsedikleri görüldü. Yaşanan gerginliğin ardından konuşan Avukat Kezban Hatemi, ülkede gerçek anlamda sivil toplum örgütlerinin olmadığını söyledi.
Kezban Hatemi, “Kim var? Seninkiler var, benimkiler var. Bizimkiler olamadı. Deprem sırasında bir araya geldik, kenetlendik. Ben en başta Sabiha Gökçen Havaalanı’nda çocukların, hatta o sıralarda İşçi Partililerin emrinde yürüdüm. Irak’a karşı ‘Savaşa Karşı Hayır’ grubundaydım. Ondan sonra ne oldu, dağıldı. Ülkemizde kanın akmasının önlenmesi hepimizin sorunu. Ben burada o bağıran İşçi Partisi’ndeki arkadaşımın da barıştan yana olduğu kanaatindeyim. Ama diyalog kuramıyoruz, empati yapamıyoruz. Biz düşman değiliz ki. Siz değerli gazeteciler bölgede ne gördünüz de biz göremedik. Onları anlamak istiyoruz. Yani arkadaşlar yapmayın. Biz köprü olmaya çalışıyoruz. Yoksa AK Parti'nin oy oranını da biliyorsunuz. İl ve ilçelerdeki kuruluşlarıyla, partiyle yapamaz mı bunları? Bal gibi daha iyisini yapar. Yok şu kadar para alıyorsunuz, yok bu kadar. Sadece uçak ve otel paralarımız veriliyor. Bunun dışında o meydanlarda yapılanları cebimizden ödüyoruz, yapmayın arkadaşlar. Ben bir avukat olarak ve tanınmış bir hukukçu olarak işimi, gücümü, felçli annemi bırakıp geliyorum buraya, yapmayın. Helal olsun. Yeter ki o sofrada benim de bir tuzum olsun. Barışsa sonuna kadar varım ben. Kendi adıma söylüyorum. Benimle el ele olanla da sonuna kadar her yolu yürümeye razıyım. Lütfen sakin olun. Bu ülke bizim. Bu ülkede güzellik olsun, barış olsun. Yani akil insanların durumu bu.” dedi.
Toplantının bitimine yakın otel önüne gelen, içerisinde çeşitli sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı bir grup kalabalık da ellerinde Türk bayraklarıyla toplantıyı protesto etti. Polis de otel önünde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Grup, slogan attıktan sonra otel önünden ayrıldı.