Türkiye deprem bölgesi bakımından riskli olduğu için deprem sonrası arama kurtarma faaliyetlerinde büyük önem arz eden, sismik ve akustik dinleme cihazı, Denizli’de bir tekstil firması tarafından AKUT’a hediye edildi. AKUT içerisinde daha önce 3 adet bulunan cihazın dördüncüsü ise artık AKUT Denizli şubesinde bulunacak. Tekstilci çiftin bu önemli bağışı ise tüm Türkiye’ye örnek oldu.
Türkiye deprem bölgesi olduğundan dolayı sürekli olarak küçük artçı sarsıntılar yaşanması ile birlikte 2020 yılı içerisinde birçok deprem meydana geldi. Bunlardan biri ise İzmir’de meydana gelen depremlerden bir tanesiydi ve burada birçok arama kurtarma ekipleri faaliyet gösterdi. AFAD’dan elde edilen verilere göre, 30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar’dan 17,26 kilometre uzağındaki Sisam Adası yakınlarında, moment büyüklüğü 6,6 olan bir deprem meydana gelmiş, yaşanılan depremde 116 kişi yaşamını yitirmiş, 1034 kişi yaralanmıştı. Türkiye’ye örnek olacak önemli bir desteği hayata geçiren Denizlili tekstil sektörünün öncülerinden Onur ve Sibel Aysu çifti, Denizli AKUT şubesine sismik ve akustik dinleme cihazı bağışında bulundu. Türkiye’de AKUT içerisinde daha önce 3 adet olan ve 4’üncüsünün ise artık Denizli’de Onur ve Sibel Aysu çiftinin bağışı ile büyük bir önem arz eden cihazı bağışlamaları Türkiye’ye örnek oldu.
Sismik, akustik dinleme cihazı ile göçük altına çok hızlı ulaşılıyor
Sismik ve akustik dinleme cihazı en çok arama kurtarma çalışmalarına katkı sağladığı, çok ileri teknoloji özellikler barındıran bir cihaz olduğu belirtildi. Bu cihazın çeşitlerine göre göçük altındaki boşluklarda, aralık olan noktalarda kalmış canlı kişilerin oluşturduğu sesler sinyaller ile görüntülü olarak ya da ses olarak algılanmanın mümkün olduğu öğrenildi. Cihazda bulunan ses dinleme aparatları sayesinde canlının hangi noktada olduğu, ne kadar derinlikte veya uzaklıkta olduğu ölçülebildiği belirtildi.
“Büyük bir bağış kampanyası başlattık”
Deprem bölgesi içerisinde yer alan Denizli için çok büyük bir bağış olduğunu belirten AKUT Denizli Ekip Lideri Cengizhan Öztürk, “Biz İzmir depreminde Denizli olarak 4 gün boyunca çalışmalarımızı yaptık. Elimizden geldiğince bildiğimiz kadarıyla bütün AKUT ekipleri olarak, yaklaşık 10 ilden geldik biz oraya 268 gönüllüsü ile birlikte üstümüze düşeni yaptık. Ama Denizli’ye döndükten sonra bir şeyinde farkına vardık. Biz tam olarak teknik olarak hazır olan bir ekip değilmişiz. Çünkü bu aletler bizim için çok pahalıydı, Denizli’ye döndükten sonra büyük bir bağış kampanyasını başlattık. Bunun sonucunda bir bağış kampanyası başlatınca, Onur Bey ve Sibel Hanım bu çağrımızı duydular, bizi davet ettiler. Konuştuk, sohbet ettik, sizin için en önemli alet nedir diye sordular ve bizde Akustik Dinleme Cihazı dedik” diye konuştu.
“Biz duyamadığımız bir canlıyı bulamayız ya da arayamayız” diyen Öztürk, “Bizim için önemi şu biz duyamadığımız bir canlıyı bulamayız ya da arayamayız. Bizim için en önemlisi bu biz enkaza girdiğimizde, enkazın üzerinde veya katlar arasında bu akustik dinleme cihazının sensörleri vardır. Yaklaşık 6 adet, yatay da ve düşey de biz dinlemeleri duyarız. Bu dinlemeler sayesinde canlının hemen hemen ne kadar derinlikte olduğunu veya yatayda ise ne kadar uzakta olduğunu tahmin edebiliyoruz. Türkiye’de toplamda 3 tane ilde var, bu 4’üncü oluyor, o yüzden önemi çok büyük. Bize teklif ettiklerinde biz almak istiyoruz dediğimizde gerçekten çok sevindik” ifadelerini kullandı.
“AKUT’un elinde böyle bir aletin olması gerektiğine inandık”
İş kadını Sibel Aysu ise, “Türkiye olarak Denizli’de bizim bölgemiz, deprem bölgesi içerisinde İzmir’de yaşanan en son depremden sonra oturduk, düşündük, neler yapılabilir? AKUT, İzmir depreminde çok faydalı oldu. Oradan gelen bilgiler doğrultusunda akustik ses cihazının ne kadar önemli olduğunu, depremde göçük altında kalan canlılara ulaşılması, seslere ulaşılması anlamında çok kıymetli olduğunu anladık. Bir araya geldik burada Denizli AKUT Başkanı Cengizhan beyle, en kıymetli, en özel aletin akustik ses cihazı olduğunu bize belirtti. Bizde kendi gücümüzle böyle bir yardımda bulunmaya karar verdik. Umarım hiçbir şekilde depremler olmaz, canlar gitmez, bu alete ihtiyaç duyulmaz ama eğer ihtiyaç olursa da mutlaka AKUT’un elinde böyle bir aletin olması gerektiğine inandık. Firma olarak, bu tarz etkinliklerde bu tarz bize düşen sorumluluklarda her zaman yer almayı felsefe olarak benimsediğimiz için şuanda çok mutluyuz” dedi.