Küresel çapta para politikalarına yön veren ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylül ayı toplantısında alacağı kararlar ise belirsizliğini koruyor. Bir önceki toplantısını temmuz ayında gerçekleştiren ve 75 baz puanlık faiz artırımı ile oldukça "şahin" bir adım atan Fed'in toplantı tutanaklarında verdiği sinyaller, gelecek aylar için veri odaklı ve daha ılımlı bir politikaya işaret etmişti.
Dünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler önde gelen ekonomilerde yavaşlamanın sürdüğüne işaret ederken, salgın ve savaş gibi süregelen riskler dikkate alındığında resesyon endişeleri gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Diğer taraftan arz yönlü baskıların canlı kalması, uzun süreli yüksek enflasyon endişelerinin sürmesine neden oluyor.
Bu doğrultuda enflasyon ve resesyon ikilemi arasında kalan merkez bankalarının atacağı adımlar ve yetkililerin yönlendirmeleri, yatırımcı fiyatlamaları açısından en önemli belirleyici konumunda bulunuyor.