Eskişehir Anadolu Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (ANASAM) tarafından düzenlenen söyleşilerinin ilki, “Ekonomi Güvenliği” başlığıyla gerçekleştirildi.
Şener Şen Kültür Salonu’nda düzenlenen söyleşiye, Polis Akademisi Dr. Öğr. Üyesi ve Yeni Şafak Gazetesi ekonomi yazarı Levent Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Başar, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrencinin katıldığı söyleşide, ülke ve dünya ekonomisinin güvenliğindeki değişiklikler ve yapılması gerekenlerle ilgili bilgilendirmelerde bulunuldu.
“Levent Hoca, güncel olayları birebir içinde bulunan biri olarak ele alıyor”
Söyleşinin açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Levent Yılmaz’ı ağırlamaktan dolayı son derece mutlu olduklarını belirten Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, "Levent Hoca, güncel olayları birebir içinde bulunan biri olarak ele alıyor. Aynı zamanda, kendisi bir dönem çalışma arkadaşımdı. Yakın dönem Cumhuriyet tarihinin; tüm ekonomik olaylarını yaşamış, içinde bulunmuş, bu olaylarla ilgili rapor ve görüş hazırlamış, kimin ne yaptığını gayet iyi bilen birisi. Şener Şen Kültür Salonu’nun da ilk konuğu oldu. O sebeple, bu etkinliği hazırlayan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"Artık farklı bir güvenlik konsepti gerekiyor"
Günümüzde küresel ve bölgesel ekonomi güvenliğinde belirgin değişiklikler olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi M. Levent Yılmaz, ekonomiye etki eden faktörlerin iyi analiz edilerek güven altına alınması gerektiğine dikkat çekti. Ekonomi güvenliği kavramının ulusal güvenlik ile ayrılamaz hale geldiğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, "Güvenlik, bir güvende olma halidir. Biz, o hali yitirmekten korkarız. Dolayısıyla güvensiz halden güvenli hale geçiş noktasında insanların kafasında bir ışık yanmaya başladı. Bu ışıklar bir araya gelince, herkesin her bilgiye kolayca ulaştığı bir toplum ortaya çıktı. Ülke olarak şu anda içinde bulunduğumuz durum, 90 öncesine göre farklı bir güvenlik konseptini gerektiriyor. Bugün geldiğimiz noktada ekonomi güvenliği ile ulusal güvenlik kavramları iç içe geçmiş durumda. Biz sınırlarımızı nasıl farklı stratejilerle koruyorsak, ekonomimiz için de bir koruma kalkanı oluşturmak zorundayız. Çünkü ekonomi dışında, bu konuyla ilgisi olmadığı halde etki eden faktörler giderek artıyor." ifadelerini kullandı.
“Ekonomik güvenliğimizi sağlamak zorunda olduğumuzun artık herkes farkında”
Gelecekte; ekonomi ve ekonomi güvenliği alanlarında çalışmalar yapacak öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Yılmaz, şöyle konuştu: "Güvenlik kavramında bir değişiklik oldu. Daha sonra ekonomik unsurlar ön plana çıkmaya başladı. 90’lı yıllardan sonra; internetin yaygınlaşması, toplumlarda internetin bir bilgi kaynağına dönüşmesi ve insanların bilgilere kolay ulaşmaya başlaması, bize başka dünyalar olduğunu gösterdi. Biz ülke olarak artık bu konuyu daha makro ekonomik bir şekilde yorumluyoruz. Yeri geldi, kendi tankımızı ürettik. Yeri geldi, kendi insansız hava aracımızı ürettik. Ekonomik güvenliğimizi sağlamak zorunda olduğumuzun artık herkes farkına vardı. Çok fazla çalışmak gerekiyor. Bu, sadece bireysel başarı için değil, ülkenin başarısı için de gerekiyor. Biz size çocuklarımızı emanet edeceğiz. Artık daha nitelikli ve gelişmiş bireylerin yetişmesi gerekiyor. Bizim çocuklarımızın yaşayacağı Türkiye’yi siz inşa edeceksiniz. Milli olma ve ülkesini sevme konusu son derece önemlidir. Ben çocuğumu, ülkesini seven gençlere emanet etmek istiyorum. Ben bu ülkenin; geleceğinin, ekonomisinin ve güvenlik bürokrasisinin milli duygular besleyen insanlara emanet edilmesini istiyorum. Ne iş yapıyorsanız, en iyisini siz yapın."