Bera Holding’e bağlı Anadolu Rulman A.Ş. (ART) korona virüs salgınına rağmen üretimine kesintisiz devam ediyor. Türkiye’de bulunan iki rulman üreticisinden biri olan Anadolu Rulman A.Ş, 2008 yılında ‘Konik makaralı rulmanların’ ülkemizde ilk kez üretimine de başladı.
Anadolu Rulman A.Ş. Genel Müdürü Fatih Tepe, bu zorlu süreçte üretimin kesintisiz devamı için tedbirler aldıklarını söyledi. Tepe, dünya ve Türkiye ekonomisinin pandemi nedeniyle son derece zor bir dönemin içinden geçmekte olduğunu ifade ederek, “Bütün önceliğimiz bir taraftan çalışanlarımızın sağlığını korurken, diğer taraftan ülkemiz adına stratejik öneme haiz rulman üretimine devam etmek olmuştur. Üretimde güncel teknolojiyi, uzmanlığı, sürekliliği ve sürdürülebilir kalite yaklaşımını bütünleştiren Anadolu Rulman A.Ş, ülkemiz ve müşterilerimiz için bu misyon ile hizmet etmeye devam etmektedir” dedi.
“Zorluklara rağmen Türkiye rulman piyasasının 2020’de yüzde 10’un üzerinde büyümesi bekleniyor”
Türkiye’de ve dünyada tüketilen rulmanların yaklaşık yüzde 70’e yakınının bilyalı rulmanlar olduğunu aktaran Tepe şöyle devam etti: “Türkiye’de kayıtlı rulman piyasasının büyüklüğü 700 milyon dolar seviyelerine ulaşmıştır. Pandemi başta olmak üzere, birçok zorluğa rağmen Türkiye rulman piyasasının 2020 yılında yüzde 10’un üzerinde büyüme göstereceği beklenilmektedir. ART olarak bilyalı rulman üretiminde Türkiye’nin iki üreticisinden biri olma gururunu paylaşıyoruz. Dünya rulman piyasasının yaklaşık 96 milyar dolar seviyelerine ulaştığı düşünüldüğünde, 2020 yılında bu pazarın küresel ölçekte ortalama yüzde 7 civarında büyümesi öngörülmektedir. Salgın öncesinde de konuşulmaya başlanan resesyon beklentisi ve Covid-19 pandemisinin tüm dünya üzerindeki sarsıcı etkileri sebebiyle başta küresel ekonomi, Avrupa ekonomisi ve ülkemizde şüphesiz pazar büyüme tahminleri yeniden değerlendirilecektir. Türkiye’nin dünya rulman piyasasındaki konumu ise yurtiçindeki ithalat-ihracat dengesizliğine rağmen her yıl yükselmektedir.”
“Artık ihtiyaç ve kalite odaklı rulman talep edilmeye başlandı”
Son dönemde Türkiye rulman sektöründe tedarik sisteminde önemli değişimlerin olduğunu belirten Fatih Tepe, “Sanayideki gelişmeler ve teknolojik ilerlemeler sebebiyle rulman son kullanıcıları çok daha bilinçlenmiştir. Marka ve/veya fiyat odaklı rulman tedariki yerine artık ihtiyaç ve kalite odaklı rulman talep edilmeye başlanmıştır. Müşteri nezdindeki bu vb. gelişmeler rulmanların daha bilinçli kullanılmasını ve üründen birim-maliyet olarak maksimum fayda elde edilmesini sağlamaya başlamıştır. Tedarik sistemindeki bu yöndeki değişiklik rulman ömrünü arttırdığı gibi, rulman kullanılan sistemlerin de ömrünü, kalitesini ve marka değerini arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Çalışanlarımızın sağlığına odaklandık, üretimin devamı için büyük çaba sarf ettik”
Genel Müdür Tepe, bu salgın sürecinde holdinge bağlı şirketler olarak Covid-19 ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip etmeye çalıştıklarını kaydederek, “Çalışanlarımızın sağlığını odağımıza alırken eş zamanlı olarak üretimin devamı noktasında büyük çaba sarf edilmiştir. Fabrikalarımızda, Sağlık Bakanlığımızın talimat ve önerilerine ilaveten holding merkezinde kurulan ‘Salgın Koordinasyon Birimi’nin yönlendirmeleri ile tam bir eşgüdüm sağlanmıştır. Çalışanlarımızı bu hastalıktan azami seviyede korumak önceliğimiz olmuştur. Bu çerçevede çalışanlarımızın periyodik muayeneleri, çalışma alanlarının düzenli dezenfekte edilmesi, tüm koruyucu ekipmanlarının temini ve ilave birçok tedbirin uygulanmasında büyük bir disiplin geliştirmiş durumdayız” diye konuştu.
Türkiye’de bulunan iki rulman üreticisinden biri olan Anadolu Rulman İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (ART) 2005 yılında Düzce’de ART markası ile Tek Sıra Sabit Bilyalı Rulmanlar, Konik Makaralı Rulmanlar, Özel Seri Rulmanlar ve İndüksiyon ile Sertleştirilmiş ve Taşlanmış Hassas Mil üretmek üzere kuruldu. ART Rulman, 2008 yılında ‘Konik Makaralı Rulmanların’ ülkemizde ilk kez üretimine başladı. Rulman üretimi, gerçek nano ölçekli üretim proseslerine sahip bir makine elemanı olarak, alanında en hassas üretim teknolojisine sahip olup, ülkemiz için son derece stratejik bir üründür.