Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Kulübü’nün düzenlediği “Atatürk’ün Hastalığı, Vefatı, Cenaze Töreni ve Defin İşlemleri: İddialar ve Gerçekler” isimli söyleşi Şener Şen Kültür Salonu’nda gerçekleştirildi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamı, ölümü ve ölümünden sonraki süreçlerle ilgili doğru bilinen yanlışların aktarıldığı söyleşi, öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Ali Güler’in yer aldığı etkinliğe; Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Eraslan, Eskişehir Ülkü Ocakları Başkanı Kazım Aksoy, MHP Milletvekili Metin Nurullah Sazak, Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlker Usta da katıldı.
"Atatürk, halen daha örnek gösterilen bir liderdir"
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Eraslan, “Mustafa Kemal Atatürk, ‘Asker olmasaydım öğretmen olurdum.’ diyen, her zaman eğitimi önde tutan ve günümüzde halen daha örnek gösterilen bir liderdir. Onun öğretileri, onun ortaya koyduğu doktrin günümüzde hâlâ birçok devlet idaresi ve akademik yayınlarda kullanılmaktadır. Benim lise yıllarımda dahi Atatürk’ün ölümü, defin işlemleri ve naaşıyla ilgili farklı görüşler ortaya atıldığında çok şaşırmıştım. O nedenle bugün, Ali Güler hocamızın anlatacaklarını da çok merak ediyorum.” diye konuştu.
"Kariyerimin 30 yılını Atatürk’ün yaşam öyküsünü çalışarak geçirdim"
Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere iyi anlatılamadığına değinen Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Ali Güler, “Tarihsel kişilik olarak 57 yıl yaşamış bir Atatürk var. Atatürk; yaşadığı süreçte çok büyük başarılara imza atmış, adı ‘Türk’ olan bir Cumhuriyet kurmuş, orta halli Müslüman-Türk bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, asker, komutan, devlet ve düşünce adamı bir insan. Fakat bir de bize okullarımızda ve son dönemlerde yaygınlaşan sosyal medyada anlatılan bir Atatürk var. Ben bir akademisyen olarak, yaklaşık 40 yıllık akademik hayatımın 30 yılını Atatürk’ün yaşam öyküsünü çalışarak geçirdim. Atatürk’e yönelik saldırılar zaman zaman artıyor, zaman zaman stabil konuma geliyor ama asla bitmiyor. Bunun karşısında devletimiz ve hukukçularımız tarafından hukuki çalışmalar yürütülüyor fakat ortaya atılan iddiaların doğruluğu konusunda bir çalışma yapılmadığı için sürekli başa dönüyoruz.” dedi.
"Atatürk, bu asil milletin asil evladı olarak yaşadı ve öldü"
Atatürk’ün ölümü, defin işlemleri ve cenaze töreniyle ilgili çok fazla spekülasyon olduğunu vurgulayan Güler, “Mason olan doktorları tarafından zehirlendiği iddialarından tutun da, hastalığının alkole dayalı siroz mu yoksa farklı bir siroz mu olduğuna kadar çok fazla iddia var. Elbette ki hiçbiri doğru değil. Akademik bir kişilik olarak Atatürk’ü tartışmaktan korkmuyorum. Atatürk, bir tabu değildir ve tartışabilir. Fakat bu tartışmaların tarih biliminin yöntemleriyle ve aynı zamanda bilgi ve belgeye dayalı olarak yapılması lazım. Bazı tarihçiler masa başında yazıyorlar, bazıları da hayali hikayeler üretiyorlar. Atatürk ile ilgili elbette ki eksik bilgilerimiz olabilir ama yeni gelen bilgiler eskiyi tamamlayacaktır. Atatürk, bu asil milletin asil evladı olarak yaşadı ve öldü. Bu millete hür ve bağımsız yaşayabileceği bir vatan toprağı ve uluslararası mecrada gururla dalgalandıracağı bir bayrak bıraktı. Büyük Atatürk’ü iyi anlamak lazım. Ona yönelik saldırılar olabilir ama sizin gençler olarak onu anlayıp, algılayıp çevrenize de anlatmanız gerekiyor. Biz kendi irademize sahip çıkalım ve irademizle bu vatana millete güzel işler bırakalım. ” diye iletti.
"Atatürk bize hep bilimi, sanatı, tarihi ve kültürü yaşatmaya çalıştı"
Teşekkür konuşmalarını yapan Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlker Usta ise, “Türk milletinin atası Mustafa Kemal Atatürk’ün son günlerinin belgelerle, resimlerle ve fotoğraflarla anlatıldığı bu konferansın çok verimli olduğunu düşünüyorum. Doğumundan yaşamına ve ölümüne kadar bizlere bilimi, sanatı, tarihi ve kültürü yaşatmak için çabalayan Atatürk’ün defin işlemlerinde dahi Türk milletinden unsurlar kullanarak bizi bir araya getirdiğini hep birlikte görmüş olduk. Atatürk ile ilgili bilgilerini aktarıp bizi aydınlatan Ali hocamıza çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.