Trabzon'un Ayasofya Mahallesi'nde bulunan ve uzun süre müze olarak kullanılan Ayasofya, 52 yıl aradan sonra tekrar cami olarak hizmet vermeye başladı. Mihrap ve minber yerleştirilen Ayasofya'da ilk namaz ikindi vakti kılındı. Namaz sırasında freskler perde ile örtüldü. Ayasofya'da ikindi ezanını Neşat Şentürk adlı vatandaş okurken, yaklaşık 50 kişilik cemaate namazı Ziya Mıynat kıldırdı. Ayasofya'nın namaz kılınan bölümünün giriş kısmında iki kadının da saf tuttuğu görüldü. Namazın ardından yerli ve yabancı turistler, Ayasofya'nın ibadete açılan bölümünü de gezerek, fotoğraf çektiler. Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın cami olarak hizmet vermesi için hazırlıkları tamamladıklarını belirterek, "İnşallah önümüzdeki hafta içinde caminin resmi açılışını yapacağız. Bugün vatandaşlar ferdi olarak namaz kılıyorlar. Aynı zamanda müze ziyareti de yapılabiliyor. Bu konuda bir sorun yok" dedi. Hazırlıklar yapılırken eserin zarar görmemesi için büyük özveri gösterildiğini ifade eden Yıldırımhan, "Ziyarete gelenler eserin bütününü rahat bir şekilde görebiliyorlar. Bugün cemaat içinden bir kişi namaz kıldırdı. Bugün sadece hazırlanan mekanın ne durumda olduğunu göstermek için buradayız" diye konuştu. Uzun süre müze olarak kullanılmasına rağmen tapusu cami olan Ayasofya'nın, mahkeme kararıyla bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanlığından Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredildiğini anımsatan Yıldırımhan, "Ayasofya Müzesi'nin cami olarak düzenlenmesine ilişkin çalışmalarımız tamamlandı. Bugün Trabzon Müftülüğü'ne Ayasofya'yı teslim almaları için yazımızı gönderdik. Yeni çalışmayla Ayasofya'yı hem cami hem de müze olarak düzenledik. Ayasofya hem cami fonksiyonunu görecek hem de müze olarak gezebilecek. Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi çalışmaları sırasında hiçbir şeye dokunmadık. Esere bir çivi bile çakılmadı. Son derece naturel bir şekilde eser korundu. Kubbedeki frekslerin üzerine perde çektik ama kubbedeki bu freskleri görmek isteyenler doğudaki bölümü gezerken oradan kubbeyi görebilecekler. Hiç bir fonksiyon bozulmadı, isteyen ibadet yapabilecek, isteyen de ziyaret edebilecek." Yıldırımhan, kaynaklarda 1961 yılına kadar ibadete açık olduğu belirtilen Ayasofya'nın kuzey girişinde iki kapı bulunduğunu anlatarak, şöyle devem etti: "Kapıların birinin önüne halı serdik ve ayakkabılık koyduk. Cemaat bu kapıyı kullanarak içeriye girecek. İkinci kanat kapının olduğu yeri ise taş zemin bıraktık. Buradan içeriye giren ziyaretçi bir metre genişliğindeki alandan doğuya doğru geçecek oradan baktığı zaman kubbedeki freskleri görebilecek. Ziyaretçilerin bu mekanı gezerken ayakkabı çıkartması gerekmeyecek. Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesine bağlı olarak paralı geçiş kaldırıldı. Böylece ziyaretçi sayısı arttı, rehberler daha fazla ziyaretçi getirmeye başladılar. Ücretsiz her isteyen gidip Ayasofya'yı ziyaret edebilir, ibadet yapabilir." - "Ayasofya hürriyetine kavuşmuştur" Ayasofya'da namaz kılan vatandaşlardan Ethem Turan, bunun çok güzel bir duygu olduğunu belirterek, "Yıllar sonra Ayasofya'nın ibadete açılması çok önemli. Burası hem gezmek hem de ibadet yapmak için çok önemli ve güzel bir yer. Mahallemizde bunu hayata geçirenlere teşekkür ediyorum" dedi. Hamza Kaya ise Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla özgürlüğüne kavuştuğunu ifade ederek, "Ayasofya hürriyetine kavuşmuştur. Bunu yapanlardan Allah razı olsun. İstanbul'daki Ayasofya'nın da bir gün özgürlüğüne kavuşacağına inanıyorum" diye konuştu - "Yapıya herhangi bir müdahale yok, tamamen portatif bir düzen kurulmuş" Trabzon Müftüsü Veysel Çakı, Ayasofya'nın cami olarak düzenlenmesine ilişkin Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğünden gelen yazı üzerine geçici görevlendirme yaptıklarını söyledi. Ayasofya'da tarihi dokuya ve ziyarete engel olmayacak bir formül bulunduğuna dikkati çeken Çakı, "Ortada namaz kılınacak bir yer hazırlanmış. Kubbeler sağdan ve soldan rahatlıkla görülebiliyor. İbadet edenlerin ziyaretçilere, ziyaretçilerin ibadet edenlere herhangi bir engel durumu yok. Biz burada sadece din hizmeti üreteceğiz" dedi. Çakı, ibadethaneleri kilise olan insanların da Ayasofya'nın atıl olmaktansa bir şekilde de olsa ibadet mahali olarak kullanılmasına karşı duracaklarını veya eleştireceklerini düşünmediğini belirterek, "Yeter ki ibadet edilsin, neticede burası mabettir. Zamanında kiliseydi bugün ise yörede Müslümanlar çoğunlukta olduğu için cami olarak kullanılabilir. Yapıya herhangi bir müdahale yok, tamamen portatif bir düzen kurulmuş" diye konuştu. Çakı, Diyanet İşleri Başkanlığının Ayasofya Camisi için imam hatip kadrosu verdiğini anımsatarak, ilana çıkıldıktan sonra yapılacak sınavla görevlinin belirleneceğini kaydetti. -Ayasofya'nın tarihi- Trabzon Valiliği ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kaynaklarından derlenen bilgilere göre, Ayasofya Mahallesi'ndeki Trabzon Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu krallarından 1. Manuel Komnenos zamanında inşa edildi. Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de Trabzon'u fethinin ardından camiye çevrilen ve vakıf eseri olan Ayasofya, 1. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve cami olarak kullanılmış. 1958 ile 1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi'nin iş birliğiyle restore edilen tarihi yapı 1964'ten sonra müze olarak ziyarete açılmış. Evliya Çelebi'nin önem verdiği yapılar arasında bulunan, 1868'de harabe olan Ayasofya, aynı tarihlerde Bursalı Rıza Efendi'nin teşvikiyle onarılmış. Geç Bizans döneminin güzel bir örneği olan yapı, yüksek bir merkezi kubbeye sahip. Yapıda, Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının etkileri görülüyor. Binanın güney cephesinde Adem ile Havva'nın yaratılışı kabartma olarak anlatılıyor. Güney cephedeki kemerin kilit taşı üzerinde Trabzon'da 257 yıl hüküm süren Komnenoslar'ın sembolü olan tek başlı kartal motifi bulunuyor. Hazreti İsa'nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi ve kıyamet gününün betimlendiği yapının ana kubbesinin alt kısmında çok renkli mermerden yapılmış yer mozaiği bulunuyor. Fresklerde İncil'den alınmış konular işleniyor. Kubbedeki ana tasvir ise Hazreti İsa'nın tanrısal yönünü aksettiren Pantacrator İsa'dır. Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunuyor. Pencere aralarında 12 havari tasvir ediliyor.