Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil” dedi.
Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi ile birlikte yeni yılın ilk saatlerinde Gaziantep, Diyarbakır ve Trabzon’da kara, deniz ve hava birliklerine sürpriz ziyaretler gerçekleştirdi. Bakan Akar ve beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Gaziantep Havalimanı’nda 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Akar ve komutanlar, ardından sınırın sıfır noktasındaki Çıldıroba Üs Bölgesi’ne geçti. Bakan Akar, Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nden sorumlu birliğin Müşterek Harekat Merkezi’nde faaliyetlere ilişkin bildi aldı. Heyet ardından Barış Pınarı başta olmak üzere terörle mücadele harekatlarında önemli görevler icra eden Pars ve Atmaca filolarına ev sahipliği yapan üs komutanlığında Mehmetçikle buluştu.
Erdoğan’dan Mehmetçiğe kutlama
Bakan Akar ve komutanlar, daha sonra Trabzon’a gitti. Karadeniz Uyumu Harekatı’nı icra eden bahriyelileri ziyaret eden Bakan Akar ve komutanlar, TCG Yavuz fırkateyninde köprü üzerinde faaliyetlere ilişkin bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da telefonda bahriyelilere hitap etti. Erdoğan, 2020 yılının hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Özellikle Barış Pınarı Harekatı ile Doğu Akdeniz’de Türkiye-Libya arasındaki anlaşma ile attığımız adımlarda gösterdiğiniz duruş sebebiyle de sizleri şahsım, milletim adına kutluyor, tebrik ediyorum. Sizin duruşunuz, özellikle denizlerdeki bu duruşunuz dosta güven, düşmana korku veriyor. Bundan dolayı ayrıca sizleri kutluyorum” diye konuştu.
"Barış koridoru çalışmaları sürüyor"
Milli Savunma Bakanı Akar, kara, deniz ve hava birliklerindeki konuşmalarında Mehmetçiğin bugüne kadar büyük başarılar kazandığını, ülkenin birlik, beraberliği ve güvenliği için önemli fedakarlıklar yaptığını vurguladı. Akar, “Bizim için asil milletimizin egemenliği, bağımsızlığı, güvenliği çok önemli. Bunun için de etkin, caydırıcı, saygın Silahlı Kuvvetleri olarak gece gündüz demeden elimizden gelen gayreti en yüksek düzeyde göstererek verilen görevleri bugüne kadar başardık, başarmaya devam edeceğiz. Şu anda orada barış koridoru kurulması için çalışmalar sürüyor. Bunu başarmak suretiyle bir taraftan sınırlarımız ve halkımızın güvenliğini, diğer taraftan da Suriyeli kardeşlerimizin güvenli, gönüllü, saygın bir şekilde topraklarına, evlerine dönmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yaptığı mutabakatlara uyduğunu söyleyen Akar, Rusya ve ABD’den mutabakata varılan konularda gerekeni yapmalarını beklediklerinin altını çizdi. Bakan Akar, “İlgili arkadaşlarımız bununla ilgili olarak gece gündüz demeden onlarla temas kurarak hakkımızı, hukukumuzu, taleplerimizi kendilerine iletiyor ve bunların yerine getirilmesi için gayret gösteriyorlar” dedi.
"Kıbrıs bizim milli meselemizdir"
Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletinin egemenlik ve güvenliğine yönelik faaliyetlerinin yanı sıra Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta da sorumlulukları olduğunu belirten Akar, “Biz uluslararası hukuka saygılıyız, iyi komşuluk ilişkilerinden yanayız. Bu şekilde olmadığı takdirde buna karşılık da hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, orada ne kendi ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını çiğnetmeyeceğimizi defalarca söyledik. Bölgedeki mevcut zenginliklerin hakça bölüşülmesini istiyoruz. Kıbrıs bizim milli bir meselemizdir. Geri adım atmamız söz konusu değil. Ülkemizin, milletimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu sonuna kadar savunacağız. Bu konuda yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin ve asil milletimizin hak, alaka ve menfaatlerini tüm denizlerde koruduk, korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Libya mutabakatı
Libya ile imzalanan mutabakata da değinen Bakan Akar, “Yüzyıllardır beraber yaşadığımız Libyalıların mağduriyetine, onlara yönelik saldırılara göz yummamız mümkün değil. Bize verilen görev neyse bunu da inşallah sonuna kadar yapmak durumundayız. Verilecek her türlü göreve hazır olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz. Şu anda 2 bin 500 civarında TSK personeli üç kıta, 21 bölgede uluslararası ittifaklara uygun şekilde yapılması gereken görevleri başarıyla yapıyor” şeklinde konuştu.