Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa’nın Harran ve Akçakale ilçelerinde partililerle bir araya geldi.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Aslan ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba Harran ve Akçakale’de AK Partililerle buluştu. Bakan Arslan ile Fakıbaba’yı Milletvekilleri Kemalettin Yılmaztekin, Halil Özcan, Mehmet Akyürek, Harran Belediye Başkanı Mehmet Özyavuz, Akçakale Belediye Başkanı Abdülhakim Ayhan ve AK Parti Harran İlçe Başkanı Mahmut Yavuz karşıladı.Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Harran İlçe Başkanlığı ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Dünya taşımacılığından gelir elde edip o pastayı kendi aralarında paylaşanlar, Türkiye o pastaya ortak olunca tabiri caizse kudurdular. Bunlar da nereden çıktı, niye bizim pastamıza ortak oldular demeye başladılar. Ama hiç şüpheniz olmasın ki Harran o kadar güçlü durduğu sürece, Şanlıurfa bu kadar güçlü durduğu sürece biz inşallah o dünya pastasından daha fazla pay alacağız. Bunun böyle olduğunu bilsinler ve bu ülke büyümek zorunda, gelişmek zorunda. Niye bin yıldır bu coğrafyada biz hep mazluma, hep mutlu hep muhtaca, ihtiyaç sahibine kucak açtık. Harran geçmişiyle kucak açmış. Bugün de kucak açıyor” dedi.“Şanlıurfa bugün 500 bin Suriyeli misafiri ağırlıyor”Şanlıurfa’nın 500 bin Suriyeliyi misafir ettiğine dikkat çeken Bakan Arslan, “Bu kolay değil. 500 bin kişiyi ağırlamak hiç kimsenin harcı değil. Avrupa’ya gitmeye çalışıp canınızı vermeyin, burada kucak açan Şanlıurfa, kucak açan bir Türkiye var. Allah sizlerden razı olsun. Siz kucak açtıkça, mazlumlara sahip çıktıkça dış güçler, Türkiye’nin büyümesini istemeyenler daha fazla kuduruyorlar. Ama şüpheleri olmasın ki bu millet 15 Temmuzda olduğu gibi, 17-25 Aralıkta olduğu gibi eğer istikbali söz konusuysa, milletin geleceği söz konusuysa diline bakmıyor, etnik yapısına, mezhebine bakmadan 80 milyon bir oluyor, beraber oluyor. Böyle güçlü bir şekilde meydanlara iniyor. Bundan sonra da inşallah inecek, buna şüphe yok. Bizde, başımızın üstünde yeri olan milletin bizim omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun bilincinde olarak sadece bakanlar olarak değil milletvekilleriyle, il başkanıyla, belediye başkanlarıyla, ilçe başkanlarıyla, ilçe yönetim kurulu üyeleriyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla ak kadro olarak yine gecemizi gündüzümüze katacağız ve daima daha fazla mesai harcayacağız. Şanlıurfa buna çok şahittir. Hemen bir adım ötesi Suriye. Biraz daha ileri giderseniz Irak. Bu bölgede dış güçler nasıl istiyorlarsa ona göre hareket ediyordu. Bu bölgede dış güçlerin menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre adamlar atılıyordu. 15 yıldır Allah’a şükür şunu söyleyen liderimiz var, iyi ki var. Diyor ki benim milletimin menfaati neyi gerektiriyorsa ben ona göre hareket ederim. Dünyadaki mazlumların, mağdurların menfaati neyi gerektiriyorsa ben ona göre hareket ederim ve Türkiye Cumhuriyeti Anadolu’su Trakya’sı, fark etmez, şehit kanıyla sulanmış. Bu toprakların menfaati neyi gerektiriyorsa ben ona göre hareket ederim. Nitekim ona göre de hareket ediyor. İşte onun için kuduruyorlar. Bu bölgeyi karıştırmak için, bu coğrafyayı karıştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Terör örgütleri ile beraber hareket etmeleri gerekiyorsa onu yapıyorlar. Terör örgütü ile mücadele ederken bir başka terör örgütünü devreye koyuyorlar” şeklinde konuştu.“Benim teröristim senin teröristin olmaz”“Terör her yerde terördür” diyen Bakan Arslan, şunları kaydetti:“Biz hep şunu söyledik, terör her yerde terördür, dünyanın neresinde olursa olsun benim teröristim senin teröristin olmaz. Terörle topyekun mücadele etmek lazım. Hele de ediyorum derken bir başka terör örgütüyle hareket etmek zinhar yapılabilecek en büyük hata. Nitekim onu yapıyorlar. Şimdi de başka bir şey çıkarttılar başımıza. Bizim için Harran ne kadar kutsalsa, Şanlıurfa ne kadar kutsalsa, Anadolu ne kadar kutsalsa daha fazlası bizim için kutsal olan Kudüs’tür. Bizim kutsalımız, İslam coğrafyasının kutsallı, Müslümanların kutsalı, bırakın Müslümanları medeniyetlere beşiklik etmiş o Kudüs ki herkesin saygı duyması gereken, herkesin özgürlükler anlamında oradaki insan hakları anlamında, oradaki Müslümanların hakları anlamında, Filistin’deki hakları anlamında başını önüne eğip şapkasını önüne koyup düşünüp atacağı adamı 40 kere tartması gerekir, ama ne yazık bırakın 40 kere tartmayı kırkta bir kere dahi tartmadığını görüyoruz. Orayı bir ateş çemberine çevirmeye çalışan, adeta milleti birbirine kırdırmaya çalışan, bırakın insan haklarına saygı, insan haklarına yapılabilecek en büyük saygısızlık olarak bir adım atılıyor.”