Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ""Buradan net söylüyorum; ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Adalet Bakanıyım. Kanunlara uymak ve mevzuata uygun davranmak benim birincil ve asli görevimdir. Değil 81 baro, herkes imza atsa benden kanuna aykırı bir davranış konusunda adım atmamı kimse bekleyemez." dedi.
Bozdağ, Kozan ilçesindeki yeni adliye binasının temel atma töreninde, insan haklarına ilişkin hak ve hürriyetlerin kamu gücü tarafından ihlal edilmesi halinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını vatandaşlara vererek yeniden başka bir hak arama yolunu açtıklarını anımsattı.
Anayasa Mahkemesini adete insan haklarını mahkemesi haline dönüştürdüklerine, böylelikle tarihi bir reforma imza attıklarını aktaran Bozdağ, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet tarihinde demokratikleşme ve hukuk devleti konusunda atılmış tarihi en ciddi reformlar hangisidir diye siyasi tartışmaların, gündelik kavgaların dışında bir değerlendirme yapıldığında son 20 yılda atılan adımların en büyük adımlar olduğunu vicdan sahibi herkes teslim edecektir. Bundan sonra da reform irademizi korumaya ve yeni adımlar atmaya devam edeceğiz. İnşallah Cumhurbaşkanı'mızın da adli yıl açılışında da ifade ettiği gibi Cumhuriyetimizin 2023'teki 100. yılına ve 2053'e doğru giderken hukuk ve yargı hizmetleri konusundaki politikalarımızı belirlemek, Cumhuriyetin 2. yüzyılına adalet alanında ülkemizi hazırlamak, adalet politikalarında Türkiye'yi örnek alınan öncü bir ülke haline getirmek için de çalışmalara başladık. Yüksek yargı başkanlarımızla, Yargıtay Başkanımız, Danıştay Başkanımız, Sayıştay Başkanımızla bir araya geldik. Bu çalışmanın usul ve esaslarını değerlendirdik. Bakanlığımızın birim amirleriyle bir araya geldik, bu konuda atılacak adımları değerlendirdik, yeni bir komisyon kurularak önümüzdeki süreçte Türkiye'yi 2. yüzyıla hazırlayacak adalet politikalarının stratejisini, hukuk ve yargı alanında yapacaklarımızı yeniden ele alacak ve inşallah dünyaya örnek olacak adalet politikalarını hayata geçirme irademizi ortaya koyacak, bunları Türkiye kamuoyu ile paylaşacağız ve takvimlendirmesini de inşallah birlikte yapacağız. Bu anlamda en önemli reformlardan birini hiç kuşkusuz savunma alanında yapacağız."
- "Savunma hakkını güçlendiren adımları da yine biz atacağız"
Hukuki himaye sigortasını hayata geçirmek için Bilim Komisyonu kurduklarına dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
"Komisyonla enine boyuna değerlendirmede bulunduk. Hukuki himaye sigortasıyla avukat ve vatandaşı artık karşı karşıya getirmekten kurtaracak, ücret tartışmalarına son verecek, hukuki yardım ve adli yardım konularından darda ve zorda olan insanlarımızın imdadına koşacak yeni bir sistemi ülkemize kazandırmak konusunda kararlıyız. Bunun çalışmalarını yapıyor, dünyayı ve Türkiye'nin birikimlerini ve tecrübesini inceleyerek yeni bir adımı atacağız. Öte yandan Avukatlık Kanunuyla ilgili daha önce yaptığımız çalışmalar var, bu çalışmaların üzerine yenilerini koyacak ve barolarla birlikte çalışarak Türkiye'ye çağın ve günümüzün gereklerine uygun avukatlarımızın ve savunmanın hak ve hukukunu koruyan ve onları güçlendiren yeni bir avukatlık yasasını kazandıracağımızı da buradan ifade etmek isterim. Savunma hakkını güçlendiren adımları da yine biz atacağız. Bu noktada adli yardım ve destek konularını yeni bir anlayışla ele alan ve bunları ülkemizde vatandaşlarımızın, avukatlarımızın, hukukumuzun yararına hayata geçirecek bir çalışmayı da özellikle başlattığımızı ifade etmek isterim."
Bozdağ, bütün avukatları memnun eden, vatandaşların da hukukunu koruyan dengeli bir asgari ücret tarifesini belirlediklerini ve yayınladıklarını belirterek, avukatların da bu uygulamadan memnun kalacaklarını umduklarını dile getirdi.
Geçen günlerde ise baroların bir araya gelerek imza attıklarını anımsatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avukatların işi kanunlara uymak, hakimlerin ve savcıların kanunlara uygun karar vermeleri için onlara yardımcı olmak, vatandaşların hak aramalarında ve kendilerinin müdafaa etmelerinde onlara hukuki yardımda bulunmak değil mi? Kanunsuz bir talepte bulunabilirler mi? 'Kanuna aykırı davranın' diyebilirler mi ? Bir avukat diyemez. Bakın 81 baro, 'Adalet Bakanlığı kanuna, mevzuata uygun davrandı' diye bildiri yayınlıyorlar, 'CMK görevlendirmesi yapmayacaklarmış, yavaşlatacaklarmış, adım atmazlarsa 3 gün CMK'ya görevlendirme yapmayacaklarmış' gibi açıklamalar yapıyorlar. Buradan net söylüyorum; ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Adalet Bakanıyım. Kanunlara uymak ve mevzuata uygun davranmak benim birincil ve asli görevimdir. Değil 81 baro, herkes imza atsa benden kanuna aykırı bir davranış konusunda adım atmamı kimse bekleyemez. Böyle bir şey olur mu? Türkiye'de baroları siyasi mücadelenin parçası haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Barolar Birliği eğer siyasi parti gibi davranır, siyasi partilerin parçası, müştemilatı veya bir kısmı gibi hareket etmeye kalkarlarsa o zaman bizden baro muamelesi beklemesinler. Biz de onlara siyasi parti gibi bakarız, kusura bakmasınlar. Herkes işini yapacak, herkes vazifesini yapacak."
- "Kanuna aykırı iş yapmadık diye protesto yapacaklarmış"
Bozdağ, bazı avukatlara, 20 yılı aşkın süredir AK Parti iktidarda, iki baro başkanı döneminde olumlu çalışma imkanı doğduğunu belirterek, "Toplam 20 ziyaretleri yok. Sonra da dönüyorlar 'hükümet yapmıyor'. Niye yapmayalım biz? Şimdi adli yıl açılış konuşmasında avukatların hukukuna ilişkin yapacaklarını kim söyledi, Barolar Birliği Başkanı mı söyledi, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı mı söyledi? Niye orada söylemiyorsunuz? Söylemiyorlar. Siyasi eleştiri, siyasi eleştiri... Avukatların derdi yok mu kardeşim? Şimdi de kanuna aykırı bir iş yapmadık diye protesto yapacaklarmış. İsteğiniz kadar eylem yapın, istediğiniz kadar protesto yapın biz mevzuata uygun yapacağız ve yaptığımız düzenlemede de baroları değil avukatlarımızı ve mağdur vatandaşlarımızı düşünerek düzenlemeleri yapacağız. Baroların siyasi hesaplarına avukat meslektaşlarımızın ve hukuki yardıma ihtiyacı olan darda ve zorda olan vatandaşlarımızın kurban edilmesine asla izin vermeyiz." diye konuştu.
Bu konularda vatandaşları ve avukatları bahane ederek "siyasi hesaplaşma" ruhuyla hareket edildiği takdirde yeni bir düzenleme yaparak, vatandaşın memnun olacağı, avukatların da "Allah razı olsun" diyeceği yeni bir uygulamayı hayata geçirmekte tereddüt etmeyeceklerinin altını çizen Bozdağ, "Kusura bakmasınlar. Bu memlekette eylemle hukuk yürümez." dedi.
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hukuk yolunda, meşru yolda hak arama yolları kapandı mı? Adalet Bakanlığından randevu istediniz, vermedi mi? Derdinizi anlattınız, dinlemedi mi? Meramınızı söylediniz, gereği yerine gelmedi mi? Kanun imkan veriyor da dediği yapılmadı mı? Var mı öyle bir şey? Yok. Daha oturmadan, konuşmadan eylem eylem diye... Buyurun yapın eylemlerinizi. Biz yolumuza, milletimizin ve avukat meslektaşlarımızın hak ve hukukunu koruyarak devam edeceğiz. Siyasete, ideolojik kavgaya baroları alet etmenin bedelini en fazla Türkiye'de benim avukat meslektaşlarım ödedi. Sadece tabelalarda parti adı yazmıyor. Böyle şey olur mu? Meslek örgütüysek mesleğinin temsil ettiğimiz insanların hak ve hukukunu bilecek ve onları temsil edeceğiz, onları müdafaa edeceğiz. Türkiye'de sadece barolarda değil bu Tabipler Birliğinin derdi de başka. Öte yandan efendim diğer bazı birliklerin derdi de bambaşka. Kendi meslek mensuplarının haklarını, hukuklarını aramak yerine Türkiye'de siyaset yapmaya, iktidar devirmeye, kendi bildikleri ideolojilere değirmenine su taşımaya devam ediyorlar. O zaman sizi meslek mensuplarınızın hakkını kim savunuyor? Onların derdini kim dile getiriyor? Ben duymadım Tabipler Birliği kaç defa doktorların hakkını, hukukunu getiriyor?"
Eleştirilerini sürdüren Bozdağ, "Zam gecikti diye protesto yapıyorlar. Doktorların başka derdi yok mu kardeşim? Neredesiniz? Yok. Ama bir terörist söz konusu olduğu zaman, bir terör eylemi söz konusu olduğu zaman herkes ayakta. Ya doktorlar söz konusu olduğu zaman siz neredesiniz? Ben bu vesileyle meslek örgütlerimizin meslek sınırları içerisinde görevlerini yapması, temsil ettikleri meslek mensuplarının hak ve hukukunu koruması, onların vazifelerinin gereği olduğunu buradan bir kez daha ifade etmek. Bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın. Sizin sevdiğiniz siyaseti yapan genel başkanlar var. Sayın Kılıçdaroğlu yapıyor, diğerleri yapıyor. Beğenmiyorsanız gidin genel başkanlığa aday olun ama bırakın meslek örgütleri, meslek örgütlerinin hak ve hukukunu koruyan adımlar atsın."
- "Adalet ve kalkınma her iki alan AK Parti'mizin en iddialı alanı"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu da AK Parti iktidarının her zaman reformların öncüsü olduğunu ifade etti.
En önemli reformlarının adalet alanında olduğunu dile getiren Sarıeroğlu, "Adalet ve kalkınma her iki alan AK Parti'mizin en iddialı, en güçlü, Türkiye'yi ileriye götürecek düzenlemeleri yaptığı alanlar olmuştur. Yeni hizmet binalarımızla, adalet alanında yapmış olduğumuz reformları daha ileriye götürecek, vatandaşlarımızın erişimini kolaylaştıracak şekilde hizmetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Bozdağ, çocukların uzattığı kağıtları imzalayarak Adana Valisi Süleyman Elban ve diğer ilgililerle yeni binanın temelini attı.
(Bitti)