Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022'de öğretmen başına 120 saat eğitim alınmasını sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Özer, Atatürk Üniversitesi 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda düzenlenen "2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Hazırlık Toplantısı"nda, mesleki eğitimin, en kritik konularından ve Bakanlık olarak öncelik verdikleri alanlardan bir tanesi olduğunu söyledi.
Mesleki eğitimin bir taraftan iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu elemanı yetiştirme bağlamında çok kritik olduğunu ifade eden Özer, şöyle konuştu:
"Aynı zamanda orta öğretim sisteminin dengeye ulaşması anlamında da çok kuvvetli işleve sahip. Kat sayı uygulamasının getirmiş olduğu maliyeti bu ülke uzun süre ödedi. 2012'de kat sayı uygulamasının kaldırılmasıyla Bakanlığımız daha önceki bakanlarımız ve bürokratlarımız, mesleki eğitimi güçlendirmek için çok büyük çaba sarf ettiler ama son yıllarda değişik bir şey yapmaya başladık. Aslında paradigmayı değiştirdik. İşverenler mesleki eğitim mezunlarının eğitim süreçlerine dahil olmadan mezun olmalarını beklerken, biz 'madem iş gücü piyasasına eleman yetiştiriyoruz, iş gücü piyasası ile tüm süreçleri birlikte yönetelim' dedik."
Bakan Özer, iş gücü piyasasının temsilcileriyle müfredatı güncellediklerini, işletmedeki beceri eğitimlerini ve özellikle alan ile atölye öğretmenlerinin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini de birlikte planladıklarını bildirdi.
- "Artık meslek liseleri her şeyi üretebilir hale geldi"
Bunun mesleki eğitimin bir anda toparlanmasını sağladığını anlatan Özer, "Sınavla öğrenci alan meslek liselerinin hepsinin puanları yükselmeye başladı ve doluluk oranları artmaya başladı. Diğer taraftan mesleki eğitimdeki üretim kapasitesini artırdık. Meslek liselerinde 200 milyonluk gelirden 2021'i 1 miyar 162 milyonluk gelirle 6 katlık artışla kapattık. Artık meslek liseleri her şeyi üretebilir hale geldi. Kovid-19 süreci bize paranız olsa bile olağanüstü durumlarda belli ürünleri üretmediğiniz sürece satın alamayabileceğinizi gösterdi." diye konuştu.
Maskeyle ilgili gelişmiş ülkelerin çok ciddi travmalar yaşadığına işaret eden Özer, şöyle devam etti:
"Ama tüm Türkiye'de o mesleki eğitimin tüm fedakar öğretmen ve öğrencileri canlarını hiçe sayarak okullara giderek toplumunun ihtiyacı olan tüm ürünleri ürettiler. Mesleki eğitimin üretim kapasitesinin artırılması şunu gösterdi, mesleki eğitim o kadar kritik ki sadece iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmiyor, Kovid-19 salgınıyla olağanüstü koşullarda da üretim kapasitesini devreye sokarak devletinin ve milletinin yanında yer alarak o travmaların atlatılmasında büyük bir fonksiyon icra ediyor. Bu üretim kapasitesini daha sonra fikri mülkiyete aktardık. Meslek liseleri artık patent, faydalı model, marka, tasarım tescilleri üretmeye başladı ve ilk kez alınan bu tesciller ticarileştirildi, ticari ürünlere dönüştürüldü."
Özer, Bakanlığın son 20 yılda Türk Patent ve Marka Kurumundan yıllık 2,9 üründe fikri mülkiyet tescili aldığına işaret ederek, 2022 bitmeden şu an itibariyle 7 bin 538 fikri mülkiyet ürününün tescil aldığını anlattı.
- "Hedefimiz, 1 milyon gencimizi mesleki eğitimle buluşturmak"
Mesleki eğitim merkezlerine yöneldiklerini belirten Özer, "Mesleki eğitim kanununda çok önemli değişiklik yaptık. Hem işveren için hem de öğrencilerimiz için cazip mekanizma oluşturduk. Kanun değişikliği ile sürecin ne kadar iyileştiğini bugün rakamlardan görebiliyoruz. Kanun değişikliğinden önce tüm Türkiye'deki çırak ve kalfa sayısı 159 bindi, bugün 670 bin. İnanılmaz bir şekilde tüm Türkiye'de özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler artık çırak, kalfa ve usta bulmayla ilgili sıkıntıları kalmadı. Yıl sonuna kadar hedefimiz, 1 milyon gencimizi mesleki eğitimle buluşturmak." diye konuştu.
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerine de önem verdiklerinin altını çizen Özer, en büyük adımlarını 60 yıllık rüya olan Öğretmenlik Mesleki Kanunu ile attıklarını kaydetti.
Kariyer mekanizmasını kurarak uzman ve başöğretmenlikle öğretmenlerin aldığı eğitimleri değerlendiren ve özlük haklarında ciddi bir farka yol açacak şekilde maddi finansman olarak da destekleyen bir mekanizmayı kurduklarını hatırlatan Özer, "613 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmenliğe başvurdu. 18 Temmuz'da eğitimler başladı, dün itibarıyla 25 bin öğretmenimiz uzman öğretmenlik, 900 öğretmenimiz de başöğretmenlik eğitimlerini tamamladı. Bu süreçler tamamlandığı zaman eğitim sistemimizde sürekli öğrenen ve kendisini geliştiren öğretmenin merkezde olduğu eğitim sistemini inşa etmiş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
- "Öğretmen başına düşen eğitim saati 94 saate çıktı"
Bakan Özer, öğretmenlerin eğitimleri için kullanılacak bütçeyi 35 kat artırdıklarına değinerek, şunları kaydetti:
"Öğretmenlerin eğitimleri için kullanılacak bütçeyi 8,9 milyondan 292 milyona çıkardık. 2020'de öğretmenlerin almış olduğu eğitimlerden Bakanlığın yapmış olduğu merkezi ve yerel eğitimlerden 1,2 milyon öğretmenimiz yararlanmış ve öğretmen başına düşen eğitim saati 44 saat. 2021'deki bu değişikliklerle bu yılı 2,9 milyon öğretmenin eğitimiyle tamamladık ve öğretmen başına düşen eğitim saati 94 saate çıktı. 2022'de 6,6 milyon öğretmenimiz ki bu kadar öğretmenimiz yok, işte bu öğretmen başına düşen mükerrer eğitimleri ve ders saatlerinin ne kadar yükseldiğini gösteriyor. 2022'deki hedefimiz, öğretmen başına 120 saat eğitimin tüm öğretmenler tarafından alınması. Bunun için hiçbir kısıtlamaya gitmeden öğretmenlerimizin her türlü mesleki gelişim talebini karşılayarak öğretmenlerimizi ve yöneticilerimizi çok daha güçlü noktaya taşımak en büyük hedefimiz."
Öğretmenler güçlü oldukça okulların çok daha güçlü hale geleceğini vurgulayan Özer, bu sayede eğitim sisteminin kalitesinin de yükseleceğini belirtti.
(Sürecek)