Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, "2023 hedeflerimiz doğrultusunda demiryolu yatırımlarına devam ederek, 5 bin 509 kilometre daha yeni hattımızı tamamlayarak 17 bin 525 kilometre demiryolu uzunluğuna ulaşacağız" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Ankara Tren Garı’nda düzenlenen "Engelsiz Ulaşım, Engelsiz Turizm, Engelsiz Yaşam" temalı programa katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Turhan, "Hükümet olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana ulaşım altyapısının tüm yaşam alanlarını geliştiren, dönüştüren en temel unsur olduğu gerçeğiyle hareket ettik. Çünkü insanoğlu, tekerleğin icadından lokomotifin keşfine, otomobilin ilk üretiminden uçak teknolojisine kadar ulaşımdaki her gelişmeyle birlikte yepyeni ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler içerisine girmiştir. Bu noktada da görevde olduğumuz 17 yıl boyunca ulaşım ve erişim altyapısına 767,5 milyon liranın üzerinde yatırım yaptık" diye konuştu.
"Demiryollarımız bir buçuk asrı aşkın süre boyunca bu ülkenin dününe ve bugününe şekil verdi"
Demiryollarına sadece Türkiye ekonomisine ve sosyal hayata katkısı nedeniyle önem vermediklerini anımsatan Bakan Turhan, "Demiryollarımız bu topraklar için bunların da ötesinde bir anlam taşımaktadır. 23 Eylül 1856 tarihinde İzmir-Aydın hattının inşasına başlanması, Anadolu coğrafyasının iklimini değiştirerek sosyal, kültürel ve ekonomik olarak şekillenmesinde milat teşkil etmiştir. Çünkü demiryollarımız bir buçuk asrı aşkın süre boyunca bu ülkenin dününe ve bugününe şekil verdi. Demiryollarımızın tanık olduğu şeyler, bu toprakların son 164 yılının tanıklığıdır. Bu topraklarda tek ulaşım vasıtasının tren olduğu dönemlerin, Türkiye’nin pek çok badire atlattığı dönemlerin tanıklığıdır. Savaş yıllarının, yokluk yıllarının, kıtlık yıllarının, göç yıllarının tanıklığıdır. 1856’dan 1923 yılına kadar yapılan 4 bin 136 kilometrelik demiryolu Cumhuriyetimize miras kalmıştı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde ise demiryolu seferberliği başlatılarak, yüzde 80’i coğrafik koşulların
sert olduğu doğu bölgesinde olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre demiryolu inşa edilmişti. 1950 yılına kadar ise 3 bin 764 kilometre demiryolu ağına ulaşılmıştı. Çünkü, bu dönemde demiryolları hak ettiği değeri görmüş; gelişmeyi ve kalkınmayı kuşatan, bütün sosyal yönleriyle bir modernleşme projesi olarak ele alınmıştı" ifadelerini kullandı.
Demiryolu hamlesinin 1950 yılından sonra yavaşladığını hatırlatan Bakan Turhan, "1951-2003 yılları arasında yılda ortalama 18 kilometre olmak üzere toplam 945 kilometre demiryolu yapılabilmişti. Bunun bir sonucu olarak demiryolu mevcut sistemini dahi koruyamamış, taşıma payı yolcuda yüzde 2, yükte yüzde 4’e kadar düşmüş, dolayısıyla karayoluna dayalı bir ulaşım sistemi ortaya çıkmıştı. Geçmişi değiştirmemiz mümkün değil ama geçmişin kötü izlerini silip geleceğimizi inşa etmek bizim elimizdeydi. Bu bilinçle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yola çıktık. Demiryollarımızı gerek çevreye duyarlı teknolojisi, gerekse sağladığı ekonomik faydalarla uygarlığa atılan en önemli adımlardan biri olarak ele aldık" şeklinde konuştu.
"YHT ile bugüne kadar 53,1 milyon yolcu seyahat etti"
Bir dönem kapısına kilit vurulması planlanan demiryollarını 2003 yılında devlet politikası haline getirdiklerini, 2023 hedeflerini belirlediklerini ve demiryollarında destansı gelişmelerin yaşandığı bir süreci başlattıklarının altını çizen Bakan Turhan, "TCDD’nin ödeneği artırıldı, tozlu raflarda çürümeye terk edilen projeler raflardan indi. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak projeler art arda hayata geçirildi. Türkiye, 2009 yılında Ankara-Eskişehir hattının hizmete açılmasıyla YHT ile tanıştı ve dünyada 8, Avrupa’da ise 6. YHT teknolojisi kullanan ülke konumuna yükseldi. 2011’de Ankara-Konya, 2014’te Ankara-İstanbul ve Konya-İstanbul hatlarını da hizmete açtık. YHT’lerle 2009 yılında Ankara-Eskişehir arasında başlattığımız konforlu, hızlı ve modern seyahat hizmetini 7 il ve ülke nüfusunun yüzde 40’ına ulaştırdık. YHT ile bugüne kadar 53,1 milyon yolcu seyahat etti. Ankara-Eskişehir arasında demiryolu ile taşıma payı YHT ile birlikte yüzde 8’den yüzde 72’ye çıktı. Ankara-Konya arasında ise toplam yolcunun yüzde 66’sı YHT ile taşınır hale geldi. Vatandaşlarımızın geçen 60 senede kaçırdığı treni, Yüksek Hızlı Tren ile yakalamasını sağladık. Demiryollarımız, Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi altın yıllarını yaşamaya başladı. Hizmete açılan hatların dışında Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir arasında YHT hattı çalışmalarını hızlandırdık. Halen bin 889 kilometre yüksek hızlı demiryolu hattı yapım çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
"Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattında Balışeyh-Yerköy-Akdağmağdeni kesiminde Mart’ta test sürüşlerine başlayıp, projeyi 2020 yılı 2. çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz"
Yapımı devam etmekte olan 393 kilometre uzunluğundaki Ankara-Sivas yüksek hızlı tren hattında Balışeyh-Yerköy-Akdağmadeni kesiminde Mart ayı içerisinde test sürüşlerine başlamayı ve projeyi 2020 yılı 2. çeyreğinde tamamlamayı hedeflediklerini aktaran Bakan Turhan, şunları kaydetti:
"Yüksek hızlı tren hatlarının yanı sıra yük ve yolcu taşımacılığının birlikte yapılabileceği 200 kilometre/saate uygun hızlı tren hatları inşa ediyoruz. Bu kapsamda Bursa-Bilecik, Sivas-Erzincan, Konya-Karaman-Ulukışla-Yenice-Mersin-Adana, Adana-Osmaniye-Gaziantep olmak üzere toplam bin 626 kilometre hızlı tren hattı ve 429 kilometre konvansiyonel demiryolu yapım çalışmalarına da devam ediyoruz. Konya, Karaman ve Kayseri’den gelen yüklerin Mersin Limanı’na daha hızlı aktarılmasını sağlayacak 423 kilometrelik Konya-Karaman-Mersin-Adana Hızlı Tren projesinin 102 kilometrelik Konya-Karaman kesimindeki sinyalizasyon yapım çalışmalarını tamamlayarak, Mayıs sonunda hızlı tren işletmeciliğine geçeceğiz. Devam eden projelerimizin yanı sıra 2 bin 491 kilometrelik kesimde etüt-proje çalışmaları tamamlandı. 6 bin 434 kilometrelik kesimde proje hazırlama çalışmaları sürüyor. Böylece toplam 13 bin 21 kilometrelik demiryolu hattında yapım, ihale ve etüt-proje çalışmalarına devam ediyoruz. Diğer taraftan Marmaray sayesinde demir raylarla Asya’yı Avrupa’ya bağladık. Bir dönem uğruna türküler yakılan, şiirler dizilen, geciken ama hiç gelmemezlik yapmayan treni tekrar vatandaşımızın gündemine taşımayı başardık. Ülkemizi yeniden demir ağlarla örme hedefleri kapsamında 2003 yılında 10 bin 959 kilometre olan demiryolu uzunluğunu bin 213 kilometresi YHT hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometreye çıkardık. Çift hatların oranını ise yüzde 5’ten yüzde 12’ye yükselttik. 11 bin 590 kilometre uzunluğundaki konvansiyonel demiryolu hatlarını adeta yeniden yapılmışçasına tamamen yeniledik. Asırlardır el değmeyen demiryollarımızın tamamını yenilemekle kalmadık, sinyalizasyonlu ve elektrifikasyonlu hale getirdik. 2003 yılında 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğunu 6 bin 382 kilometreye çıkardık. 2 bin 312 kilometrede de çalışmalara da devam ediyoruz. 2003 yılında 2 bin 82 kilometre olan elektrikli hat uzunluğumuzu ise artırarak 5 bin 753 kilometreye ulaştırdık. 785 kilometrede de çalışmalarımız devam ediyor. 2023 yılında elektrikli ve sinyalli hat oranını yüzde 77 ulaştırmış olacağız."
"Önümüzdeki dönemde 38 adet OSB, özel endüstri bölgesi, liman ve serbest bölge ile 36 adet üretim tesisine yönelik toplam 294 kilometre uzunluğunda iltisak hattı daha yapacağız"
Kurulan lojistik merkezlerle sanayicilere, karayolu, demiryolu, denizyolu erişimi ile kombine taşımacılık imkanı sunmaya başladıklarını vurgulayan Bakan Turhan, "Planladığımız 25 adet lojistik merkez tamamlandığında sektöre 72,6 milyon ton ve 4 milyon TEU ilave taşıma imkânı ile 16,2 milyon metrekare konteyner stok ve elleçleme sahası sağlayacağız. Bugüne kadar 9 adet lojistik merkezi hizmete açtık. Yapımları tamamlanan Mersin (Yenice), Konya (Kayacık) lojistik merkezlerini bu yıl hizmete açacağız. Kars ve İzmir Kemalpaşa lojistik merkezlerin yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Sivas lojistik merkezin sözleşmesi imzalandı, yapım çalışmalarına bu yıl başlıyoruz. Karaman, Bilecik (Bozüyük), Kayseri (Boğazköprü), Mardin, Bitlis (Tatvan), Şırnak (Habur) ve İstanbul (Avrupa Yakası) lojistik merkezlerinin de ihale, proje ve kamulaştırma çalışmaları devam ediyor. Kara limanı da dediğimiz organize sanayi bölgelerini demir ağlarla birbirine bağlayarak iş adamlarımızın rekabet gücüne güç de katıyoruz. Halen toplam uzunluğu 433 kilometre olan 281 adet iltisak hattımız mevcut. Önümüzdeki dönemde 38 adet OSB, özel endüstri bölgesi, liman ve serbest bölge ile 36 adet üretim tesisine yönelik toplam 294 kilometre uzunluğunda iltisak hattı daha yapacağız" diye konuştu.
"Marmaray ile bugüne kadar 431 milyon yolcu, Egeray ile 680 milyon yolcu, Başkentray ile 22,4 milyon yolcu seyahat etti"
Yüklerin daha hızlı ve ekonomik olarak taşınması için limanlara demiryolu bağlantıları yaptıklarını belirten Bakan Turhan, "Halen 10 liman ve 4 iskeleye olmak üzere toplam 85 kilometre demiryolu bağlantısı bulunuyor. Filyos, Çandarlı gibi önemli limanlar olmak üzere 7 adet limanı da demiryolu ile bağlayacağız. Kent içi ulaşımda İstanbul’da Marmaray, İzmir’de Egeray, Ankara’da Başkentray ve Gaziantep’te ise Gaziray. Konya’da Konyaray ile raylı sistemin etkinliğini artırıyoruz. Marmaray ile bugüne kadar 431 milyon yolcu, Egeray ile 680 milyon yolcu, Başkentray ile 22,4 milyon yolcu seyahat etti. Gaziray’ın ve Konyaray’ın yapım çalışmalarına devam ediyoruz. Gaziray’ı 2020 yılı sonu ya da 2021 yılı başında tamamlamayı planlıyoruz" dedi.
"Çin’den Avrupa’ya kesintisiz giden yük treni, Marmaray tüp geçidini de kullanarak Çin-Türkiye arasını 12 günde geçti"
Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan işbirliğiyle Demir İpek Yolu olarak da nitelendirilen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’ni tamamladıklarını ve hizmete aldıklarını hatırlatan Bakan Turhan, "Bakü-Tiflis-Kars ve Marmaray hatlarını kullanarak Çin’den Avrupa’ya kesintisiz giden yük treni, Marmaray tüp geçidini de kullanarak Çin-Türkiye arasını 12 günde geçti. Böylece Çin’den hareket eden tren Avrupa’ya 18 günde ulaşmış oldu. Hem bölgesel hem de uluslararası projelerde artık Çin başta olmak üzere Orta Asya ülkeleri Türkiye’yi referans alır hale geldi" ifadelerini kullandı.
"Bugüne kadar 770 bin ton rayı yerli imkanlarla yaparak hızlı ve konvansiyonel hatlarımızda kullandık"
2013 yılında Türkiye’de bulunan demiryollarını serbestleşmeye açtıklarını söyleyen Bakan Turhan, "Demiryolu tren işleticisi belgesi olan özel sektör firmalarının da Türkiye’deki demiryolu altyapısı üzerinde yük ve yolcu trenleri işletebilme imkanı oluşturduk. Ulusal demiryolu endüstrisinin oluşturulması için çok önemli adımlar attık ve bu engebeli yolda Türkiye’nin yerli demiryolu endüstrisini oluşturduk. Travers ve bağlantı elemanları üretim tesisleri kurdurularak sektörün ihtiyaç duyduğu demiryolu üstyapı elemanlarının yerli olarak üretilmesini sağladık. Çankırı Hızlı Tren Makas Fabrikası (VADEMSAŞ) ve Sivas Modern Travers fabrikası ile hatlarımızda kullanılan her türlü makas ve beton travers imalatlarının yerli imkânlarla yapılmasını sağladık. KARDEMİR AŞ tarafından uluslararası standartlarda hızlı tren rayının yerli olarak üretimine başladık. Bugüne kadar 770 bin ton rayı yerli imkanlarla yaparak hızlı ve konvansiyonel hatlarımızda kullandık. KARDEMİR AŞ bünyesinde mantarı sertleştirilmiş ray üretmeye yönelik tesisimizi kurma çalışmalarına başladık. Keza bu çalışmaların sonuçlarını da alıyoruz" diye konuştu.
2009 yılında işletmeye açılan Ankara-Eskişehir YHT hattında yerlilik oranı yüzde 55 iken, günümüzde altyapı, üstyapı, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve telekomünikasyon yapım işlerinde yerlilik oranının yüzde 90 seviyesine ulaştığını aktaran Bakan Turhan, "Milli, yerli bir demiryolu endüstrisi oluşturması yönünde Ar-Ge çalışmaları yürütmek üzere 2010 yılında Demiryolu Araştırma ve Teknoloji Merkezi İşletme Müdürlüğü (DATEM) kuruldu. DATEM öncülüğünde TCDD ve bağlı ortaklıkları tarafından birçok proje hayata geçirildi. TÜLOMSAŞ bünyesinde milli hibrit lokomotif prototip imalatı tamamlandı. Bu proje ile dizel ve akülü olarak çalışabilen hibrit lokomotifi prototip olarak üretebilen dünyada 4’üncü ülke konumuna geldik" şeklinde konuştu.
Milli Sinyalizasyon Projesi kapsamında 622 kilometrelik hat kesiminde kurulum çalışmalarına başladıklarını kaydeden Bakan Turhan, "Milli tren projeleri kapsamında tamamen yerli imkanlarla konsept, tasarımı ve prototip imalatı yapılan milli yük vagonunun üretimini TÜDEMSAŞ’da sürdürüyoruz. TÜVASAŞ’ta üretilen milli DMU setlerinin yerlilik oranı yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Milli EMU projesi kapsamında ise yine TÜVASAŞ’ta alüminyum gövde üretim fabrikası kurduk. Bu yıl içerisinde milli EMU’yu raylara indiriyoruz. TCDD-Hyundai/Rotem iş birliği ile Adapazarı’nda kurulan EUROTEM fabrikasıyla da elektrikli tren dizileri, hafif raylı araçlar, hızlı tren setlerini ülkemizde üretiyoruz. İnanıyorum ki yaptığımız bu milli ve yerli üretimin sağlanması ile demiryolu araçları temininde dışa bağımlılığın azaltılması, kendi teknolojimiz ile üretilen demiryolu araçlarıyla dünya pazarına çıkmayı hedefliyoruz. Eskiden ithal edilen Makas Panel serme makinesini de kurduğumuz ray kaynak fabrikasında yüzde 70 yerli olarak üretiyoruz. Milli tren projesi kapsamında da Sanayi İşbirliği Projesi ile 94 adet hızlı tren setinin yüksek teknolojiye sahip alt sistemlerinin milli üretimini destekleyecek şekilde temin edilme ile ilgili çalışmalara devam ediyoruz. Eskişehir’de demiryolu araçları taşıt ve bileşenleri konularında da Ar-Ge, patent, uluslararası standartlarda test ve sertifikasyona yönelik çalışmaların yapılması için Ulusal Raylı Sistemler Merkezi’ni kuruyoruz" ifadelerini kullandı.
"5 bin 509 kilometre daha yeni hattımızı tamamlayarak 17 bin 525 kilometre demiryolu uzunluğuna ulaşacağız"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak öncelikli misyonlarının bütün vatandaşların hizmetlerden eşit olarak yararlanması olduğunu, bu doğrultuda özellikle engeli vatandaşlara öncelik verdiklerini anımsatan Bakan Turhan, şöyle konuştu:
"Bu noktada biz hiçbir zaman mazeret üreten bir bakanlık olmadık. Çünkü biz inanıyoruz ki engelli insanların karşılaştıkları problemler, teknolojinin, mimarinin sınırlı olanaklarından kaynaklanmamaktadır. Yeni sistem ve ürünlerin tasarımı sırasında engellilerin hesaba katılmamasından ileri gelmektedir. Bu nedenle tüm ulaşım ve erişim altyapımızı engelli dostu hale getirmeye başladık. 2017 yılından itibaren 535 gar ve istasyonumuzu engellilerin kullanımına göre düzenledik. Ayrıca görme engelliler için 181 gar ve istasyonda hissedilebilir yüzey çalışması yaptık. Yolcu yoğunluğu olan gar ve istasyonlarda tekerlekli sandalye bulundurmaya başladık. Ana hat trenlerde kullanılan çeşitli tipteki vagonları engelli yolcularımızın ihtiyaçlarına göre dönüşümünü yapmaya başladık. Şu anda günlük olarak trenlerimizde 300’ün üzerinde tekerlekli sandalye alanı bulundurulmaktadır. İşitme engelli yolcularla iletişim kurulabilmesi amacıyla çalışanlarımıza işaret dili eğitimi ve engelli yolcu ile iletişim konusunda eğitim verdik. 2 Aralık 2019 tarihinden itibaren yüksek hızlı trenlerin duruş yaptığı 13 gar ve istasyonda engelli ve hareket kabiliyeti kısıtlı yolculara 53 personel ile ’Turuncu Masa Hizmeti’ vermeye başladık. Turuncu Masa Uygulamasından başladığı günden itibaren faydalanan engelli yolcu sayısı bin 200 kişiyi geçmiştir. Sadece 2019 yılında demiryollarımızda taşınan engelli yolcu sayısı ise 1,2 milyon kişiyi buldu. Engellilere yönelik projelere de ayrıca destek verdik. Örneğin engelli çocukların sosyal yaşamda daha fazla yer alması için başlatılan ’Çocukları Dinleyelim Hayatlarını Değiştirelim Projesi’ kapsamında engelli gençlerimizi Eskişehir ve Konya’ya gönderdik. Diğer akranlarına göre şanssız doğan özel gereksinimli çocuklarımızın seyahat olanaklarından faydalanarak ülkemizin değerlerini yaşayabilme imkânı bulmalarını sağladık. Gördüğünüz gibi geçmişte olduğu gibi şimdi de Anadolu’nun makus talihini yine tren değiştiriyor, güneş gibi aydınlatıyor. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda demiryolu yatırımlarına devam ederek, 5 bin 509 kilometre daha yeni hattımızı tamamlayarak 17 bin 525 kilometre demiryolu uzunluğuna ulaşacağız. Geleceğe güvenle ilerlemeye devam edeceğiz."
Konuşmaların ardından ’Çocukları Dinleyelim Hayatlarını Değiştirelim Projesi’ iş birliği protokolü imzalandı.