Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Pensilvanya'ya inziva için gitmiş. Bakıyoruz inzivadayken emniyette yargı çete kurmuş. Adeta istihbarat şefi gibi davranıyor. Sana ne siyasetten, rafineriden. Herkes konuşmuş Pensilvanya'daki zat susmuş, susmak buysa ağzını bir açtı beddua etti" dedi.Çanakkale’de halka hitap eden Başbakan Erdoğan, Çanakkale ve yarımadaya yaptıkları yatırımlarla, yargı ve emniyetteki paralel yapıya yönelik açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, her 18 Mart törenine katıldığını, kendilerinden evvel bakımsız olan tarihi yarımadayı şehitlerin hatırasına yaraşır bir hale getirdiklerini ifade ederek, "Yabancı askerlerin mezarları bakımlıyken, bizim şehitlerimizin mezarları bile belli değildi. İçimize acıtan, kalbimizi kıran, yüreğimizi burkan bir manzara vardı. Hiçbir masraftan kaçınmayacak, burası için gerekeni yapacağız dedik. Çünkü Mekke, Medine’den sonra Müslümanların en önemli şehitliği burası. 25 adet yeni şehitlik teşkil ettik. Onların hatıralarına uygun şekilde düzenledik. Çanakkale savaşlarını gençlerimizi anlatabilmek için tarihi yarımadaya muhteşem bir Çanakkale Destanını Tanıtım Merkezi inşa ettik. Bizden öncekilerin ecdat diye bir dertleri var mı? Şüheda diye, tarih diye bir dertleri var mı? Tarihi yarımadaya 250 bin gül fidanı diktik. Hani birileri çevreciyiz diyor ya, sadece buraya değil, Türkiye’de üç milyar fidan ve ağaç diktik biz. Şehitliklerin yanında muharebe alanlarını da gün yüzüne çıkarıyoruz. İki ayrı kritik intikal yolunu, 9 ayrı noktada savaşta kullanılan gömülü topları çıkardık. Mütareke zamanında yapılan 6 adet Türk anıtını da ortaya çıkardık. CHP diyor biz halkçıyız. MHP diyor biz milliyetçiyiz. Yahu Çanakkale’de bir dikili ağacınız oldu mu? Millet lafa değil icraata bakıyor. Kilye Koyu Ana Tanıtım Merkezi’ni kurduk. 22 adet tarihi çeşmenin onarımına başladık. Önümüzdeki yıl Çanakkale destanımızın yüzüncü yılında tarihi milli parkta gerçekleştireceğimiz 49 farklı proje hazırlıyoruz. Önümüzdeki yıl Çanakkale şehitlerini çok daha farklı anacağız. Dünyanın değişik yerlerinden, Yeni Zelanda’dan, Avustralya’dan, İngiltere’den, Hindistan’dan, devlet başkanların başbakanlarına kadar bazılarından söz aldık, burada çok farklı bir etkinliği beraberce yapacağız” dedi.“BİZ ARTIK DÜNYAYA HİTAP EDEN BİR ÜLKEYİZ”“Biz artık sadece Türkiye’ye hitap eden değil, dünyaya hitap eden bir ülkeyiz” diyen Erdoğan, “Biz gündemi belirlenen bir Türkiye değiliz, artık gündem belirleyen bir Türkiye’yiz. 12 yıl önce 25 bin insanın ziyaret ettiği yarım adayı bugün yılda 2 milyon insan ziyaret ediyor. Yurdun her yerindeki şehitlerimize sahip çıktık. Sarıkamış şehitlerine sahip çıktık. Bu cennet vatan için bunları yapmayacağız da neyi yapacağız? Bu topraklar sıradan topraklar değil. Bu vatan, bu topraklar ihmale gelmez. Bu topraklara ne yaparsak yapalım bizim için bir görevdir. Dumlupınar’da, Kocatepe’de aynı şekilde şehitliklerimize sahip çıktı. Bizim dünyanın dört bir yanında şehitliklerimiz var. Ama bugüne kadar kimse bunları hatırlamadı. 34 ülkede şehitliğimiz var. Gittik Kosova’da Murat Hüdavendigar’ın kabrini bulduk, düzenledik. Kanuni’nin Zigetvar’daki kabrini bulduk, oraya türbe yapıyoruz. Malazgirt’te Sultan Alpaslan’ın kabrini bulduk, oraya türbe yapıyoruz. Biz elli yıl, yüz yıl sonrasını düşünmeye mecburuz. Temelleri ona göre atıyoruz. Kudüs’te şehitliklere sahip çıkıyoruz. İran’da Nizam-ül Mülk’e sahip çıkıyoruz. Ta Myanmar’da şehitliklerimize sahip çıkıyoruz. Ecdadımızdan kalan eserlere, anıtlara biz sahip çıkıyoruz. Çünkü biz İstiklal Marşımızdan emir aldık” diye konuştu.“DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 ÜLKESİNDEN BİRİ OLACAĞIZ”"Karşımda benim şehit torunları, şehitlerin evlatları var. Onların kutsal miraslarına, mübarek emanetlerine sahip çıkıyoruz. Bizler büyük bir medeniyetin mensuplarıyız” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:“Bunu gösteren en önemli şehirlerden biri Çanakkale. Büyük dedelerimiz, dönemin en güçlü devletleri karşısında göğüslerinde imanla büyük bir zafer destanları yazdılar. Bu millete küçük düşünmek yakışır mı? Bize korkmak, sinmek yakışır mı? Geride kalmak yakışır mı? Büyük düşünüyor, büyük hedefler belirliyor ve büyük hedeflere doğru adım adım ilerliyoruz. 2023’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. Bu büyük yıldönümüne 9 yıl kaldı. Çok çalışacak, çok üreteceğiz. Demokrasiyi daha ileri standartlara kavuşturacağız. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri biz olacağız”.“CHP YOLSUZLUKTUR, KİRLİLİKTİR”“12 gün sonra seçime gidiyoruz. Gelin şu Çanakkale’nin makus talihini gelin değiştirelim” diyen Erdoğan, “Bunların burada yaptığı bir şey yok. Bu CHP zihniyeti 30 yıldır burada yönetimde. Ne yaptı Allah aşkına? Burada bir kordon boyu yapmakla belediyecilik tamam mı? Ben belediye başkanlığından geliyorum. CHP’den borç harç içerisinde aldım. Meşhur İSKİ yolsuzluğunu biliyorsunuz değil mi? CHP yolsuzluktur, kirliliktir. İstanbul’da çöp dağları vardı. Susuzdu. İstanbul’un havası kirliydi. Gazeteler İstanbul’da maske dağıtıyordu, zehirlenmeyelim diye. Bunu gençler bilmeyebilir. İşte biz geldik, iki yıl içinde İstanbul’u suya kavuşturduk. 180 kilometre öteden, dağları delerek İstanbul’u suya kavuşturduk. O gün bugün İstanbul’da su sorunu yok. 4,5 senede bir milyon 250 bin eve doğalgaz ulaştırdık. Aradaki fark bu. İş bilenin, kılıç kuşananın. Başbakan olduktan sonra 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 72 ilde doğalgaz var. Benim Ayşe, Fatma kardeşim hala kömür külleri içinde mi yaşayacak? Peki doğalgaz yeni mi icat oldu? Ey CHP niye yapmadınız bunları? MHP, sen de CHP’nin yavrusu DSP ile iktidara geldin. 3,5 yıl dayanabildin. Bahaneleri de, Kocaeli, Düzce depremi oldu. Van depremi oldu, bir yılda yeni Van’ı inşa ettik. Simav depremi oldu, Simav’ı yeniden inşa ettik” dedi.“NİYE BAŞBAKAN OLAMIYORSUN? SEN DE HIRSIZLIK VAR DA ONDAN”Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, ikide bir kalkıyor, ‘Hırsızdan başbakan olmaz’ diyor. İnanın en doğru sözü bu. Yahu 4 yıldır genel başkansın, niye başbakan olamıyorsun? Çünkü sende hırsızlık var da onun için. Çünkü sen SSK genel müdürüydün, batırdın orasını. Bu beyefendi genel müdür olduğunda SSK hastaneleri ne haldeydi? Sabah şafak vakti gidiyor, muayene oluyorduk. Bazen ertesi güne de kalıyorduk. Sonra ilacın verdiği ilacın yarısını alabiliyorduk. Kim halktan yana? Kim halkını seviyor? Biz Kanuni’nin torunuyuz. ‘Halk içinde muteber nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet bir nefes sıhhat gibi’. Yani bir nefesi koskoca devlet-i aliyyeye feda edebiliyor. Anlayışa bakın. Bu Rahşan affıyla kurtardı. Bizim iktidarımıza bu tür çamuru atan Kılıçdaroğlu! 12 yıl önce 230 milyar dolar milli geliri olan Türkiye şu anda 820 milyar dolar milli gelire sahip. 70 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı, biz ondan fazla yaptık. Biz 205 bin derslik yaptık. IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcu ödedik, geçen 14 Mayısta sıfırladık. Kimden devraldık? MHP ve DSP’den. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Merkez Bankası’nda 128 milyar dolar döviz rezervimiz var. Çiftçi kardeşim, Ziraat Bankası sana yüzde 59 ile faiz veriyordu. Şimdi yüzde 5. Aradaki fark nerde? Onların, çiftçi, köylü, esnaf, böyle bir derdi yok. Ellerinde motoloflarla esnafın cam çerçevesini indirenlerin vatanseverliği olur mu? Onların yanında duran Kılıçdaroğlu, ‘Bu gençliği kötü görme’ diyor. Ben gençliği senden çok severim. Ama elinde molotof, taş, silah olan gençliği değil, elinde kitabıyla, kalemiyle, aydınlık Türkiye’nin geleceği olan gençliği severim. Şu ana kadar 163 bin tablet dağıttık. Bütün okullar akıllı tahtalarla donatılacak. Modernizm budur” şeklinde konuştu.“BUNLARDAN BİR TANE PROJE DUYDUNUZ MU?”Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:“Şu ana kadar CHP’den yerel ya da genelle ilgili doğru düzgün bir plan, proje duydunuz mu? Yahu bizim şu planımız var diye duydunuz mu? Konuşmasının tamamına yakını ya yalan, ya takıyye, ya fitne, ya fesat. MHP’den yerel ya da genel sorunlara ilişkin herhangi bir plan, projesi duydunuz mu? BDP’den duydunuz mu? BDP siyasal Kürtçülük yapıyor. MHP siyasal Türkçülük yapıyor. Biz 77 milyonun partisiyiz. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Boşnak’ı, Arnavut’uyla 77 milyonun partisiyiz. Tek millet diyoruz. Biz sadece kumsalların değil, 780 bin kilometrekarenin partisiyiz.”“KILIÇDAROĞLU’NA ÜÇ KOYUN VERİN, KAYBEDER”CHP liderine yüklenen Erdoğan, “Kılıçdaroğlu gibi adamlar, üç tane koyun verin, kaybedip gelir. İkametini Kağıthane’ye taşımışlar. Sordular, ‘Kağıttepe’de oturuyorum’ dedi. O seçimlerde CHP genel başkanı oy kullanamadı. Bundan bu ülkeye başbakan olur mu? Zaten kasetle geldi, kasetle gidecek. Böyle bir durumu var. Geçen Kırkpınar’a gitmiş. Bayrak geçidi yapılmış. Bizim bakanlarımız ayağa kalkmamış. ‘Bunların bayrağa saygısı yok’ diyor. Sen geçen seçimlerde, Hakkari mitinginde, orada CHP bayrağının yanına bir tane Türk bayrağı koyamadın” diyerek, Arif Nihat Asya’nın meşhur “Bayrak” şiirini okudu."KILIÇDAROĞLU DA RABİA İŞARETİNİ ÖĞRENECEK"İftira kampanyalarının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, ”Tek devlet, tek bayrak dedik. Devlet içinde devlete asla müsamaha yok. Paralel yapıya asla müsamaha yok. Kardeşlerim, Rabia. Fakat çok enteresan, Kılıçdaroğlu bu işareti yapmaya başladı. O da öğrenecek. AK Parti karşısında koalisyon yapıyorlar. Şunu destekleyeceksiniz diye. Bunlar aday mı belirliyor, yoksa saksı mı? Kendi adaylarına hakaret ediyorlar. Şimdi kaymalar başladı. CHP tarih boyunca seçim kazanmak için her yola başvurdu. Zaman zaman din istismarı da yaptı. Şimdi İstanbul’da bir ilçe adayı çıkmış, 99’luk tespih dağıtıyor. Duydunuz mu bunu? Duymadınız mı? O zaman bir Ataşehir yapmanız lazım. CHP lideri dün Elazığ’da ismini bile bilmediği bir ilçede başörtülü adayını tanıttı. Bunlar düne kadar baş örtüsü düşmanıydı. İkna odalarında başörtülü kızlara zulmedenleri milletvekili yaptı. Şimdi ‘Başörtüsü sorununu ben çözdüm’ diyor. Ufak at da güvercinler de yesin. Kimi aldatıyorsun ya? Senin ne olduğunu bu millet biliyor. Biz başörtüsü düzenlemesini MHP ile yatık. 411 kabul çıktı. Sen Anayasa Mahkemesi’ne götürdün. Daha sonra Danıştay’a götürdük. Danıştay reddetti. Şimdi benim başörtülü kızlarım istediği gibi okula gidebiliyor mu? Kat sayılar kalktı mı? Devlet dairelerinde çalışabiliyor mu? Şimdi seçim yaklaşıyor. Birden bire özgürlükçü oldu. Kusura bakmasın. Bu millet CHP’nin tarihi çok iyi biliyor. Genlerini de çok iyi biliyor. Pensilvanya’daki zatın dizinin dibine oturdular, elini öptüler, artık müridi oldular. Şu anda CHP’yi CHP genel müdürü değil, Pensilvanya yönetiyor. Savaş Ay, ‘Siyasetle alakanız ne’ diye soruyor. ‘Hayatımda bir kere oy kullandım’ diyor. Verdiği cevap: ‘Hazreti Cebrail gelse oy vermem’. Bu ara yazarlığa başlamış, röportaj yapıyor. Bu itikadi bir meseledir. İnançla ilgili bir meseledir. Sen nasıl böyle bir şey söylersin? Başörtüsüyle ilgili de farklıydı, ama 28 Şubatta farklı oldu. Sizin kapınıza da o ablalar geliyor mu? O ablalara da sadece bunu söyleyin, yeter" diye konuştu."BAKIYORUZ PARALEL YAPI İNZİVADAYKEN EMNİYET VE YARGIDA ÇETE KURMUŞ"Konuşmasında Fethullah Gülen'e de çağrıda bulunan Erdoğan, "Şimdi ne diyor? ‘Vatanseverim’ diyor. Peki niye Türkiye’ye gelmiyorsun? Ne işin var Pensilvanya’da? Madem Türkiye’de bu kadar sevenin var, niye gelmiyorsun? Çık gel. Madem suçun yok, bir sıkıntın yok, niye gelmiyorsun? Siyaset yapacaksan gel partini kur. Ama benim yargımı, güvenlik teşkilatımı, kurumlarımı karıştırma. Korkunç yalan var, takiyye var, iftira var. Bunu gel külahıma anlat. Yapmadık iş mi bıraktınız ya? Bir Başbakanın, Cumhurbaşkanının telefonunu dinleyemezsiniz. Milletvekilinin, bakanların dinleyemezsiniz yasaktır. Buna rağmen bunlar bu dinlemeleri yaptılar. Utanmadan, sıkılmadan montajları da yaptılar. Şimdi iftira başlattılar. Vatandaşı aldatmak için her yol meşrudur. Bunların kendi gayeleri, amaçları için her yol meşrudur. Onların ablaları varsa, bizim de ablalarımız var. Bizim ablalarımız 12 gün kapı kapı gezerek, inşallah 30 Mart akşamı gereken cevabı verecek. Vatandaşımda bir başka kilitlenme, sahiplenme var. Artık biz bu oyunu bozacağız diyorlar. Bu işin anahtarı benim hanım kardeşlerim, ablalarım. Bir de bunların ağabeyleri varmış. Bizim ağabeylerimiz burada. 12 gün durmak yok” diye konuştu."HERKES KONUŞMUŞ BU ZAT SUSMUŞ AMA AĞZINI BİR AÇTI BEDDUA ETTİ""Herkes konuşmuş, Pensilvanya’daki zat susmuş" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Susmak buysa, ağzını bir açtı, beddua etti. Bir açtı, alüfte dedi. Yani aşüftenin karşısı. Bir hoca efendinin böyle işlerle ilgisi olur mu? Sen hoca mısın, istihbarat şefi misin? Bu işlerle nasıl uğraşırsın? Şunun bırakın uygulamasını, aklımızdan geçirilmesi bile tehlikedir. Bu ara uluslararası gazetelere, televizyonlara da konuştu. ‘İki tane ceketim var, başka bir şeyim yok’ diyor. Bu nasıl ceket? Milyar dolarla konuşuluyor, rafineriler konuşuluyor. Boynunu büküyor, iki ceket diyor. Pencere kenarlarında uyumuş. Bugün nerede uyuyorsun, o önemli. Ergenekon ile Susurluk ile ilgili hepsini pencere kenarından takip etmiş. Pensilvanya’ya da inziva için gitmiş. Bakıyoruz, inzivadayken emniyette, yargıda çete kurmuş. Adeta istihbarat şefi gibi davranıyor. Sana ne siyasetten, rafineriden? Sana ne milletin telefonda ne konuştuğundan? En yakın arkadaşları, televizyonlarda neler anlatıyor. 30 yıl yanında oluyor, 15 yıl onu izletiyor. Bu yapının nasıl sinsi, ihanet içinde bir yapı olduğunu insanlar anlıyor. Bu tehlikeli yapı ile CHP’nin, MHP’nin iş birliğinden iş çıkmaz? Sokaktaki teröristle iş birliğinden iş çıkmaz. Bu ittifak, kirli bir ittifak. Bu ittifak, şer ittifakı. Bunlara 30 Martta sandıkta siz ders vereceksiniz. Bunların dershanelerinden, okullarından yavrularınızı çekin alın. Türkiye Cumhuriyeti’nden daha güçlü bir devlet tanımıyoruz. Çanakkale bizim manevi başkentimiz. 77 milyonun yüreği burada atıyor. Burası, vatan toprağının her yerinden, her ailesinden bir yiğidin yattığı istirahatgah. Çanakkale boğazını kapsayan Tekirdağ-Çanakkale oto yoluyla ilgili alt yapı çalışmasını başlattık.”Başbakan Erdoğan, Çanakkale'nin 25 yıldır iyi yönetilmediğini, artık AK Partili yerel yönetimlerle tanışmanın zamanının geldiğini kaydederek adayı Mehmet Daniş'e destek istedi.