Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç ve bakanlık bürokratları katılımıyla düzenlenen “Tarım Sektörü İstişare ve Değerlendirme” toplantısına Ege Bölgesi’ni temsilen katılan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, çiftçilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirerek çözüm istedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin koordinasyonuyla düzenlenen tele konferans toplantısına; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, bakanlık bürokratları, TZOB Yönetim Kurulu Üyeleri ve Ziraat Odası başkanları katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Mart ayında ülkemizde ilk vakanın tespit edilmesiyle birlikte Korona virüsle mücadeleye devam ettiklerini belirterek "Bu süreçte kendilerine yetecek kadar gıda üretebilen ülkelerin avantajı ortaya çıktı. Gıda konusunda ithalata dayalı olan ülkelerin ise gıdaya erişim noktasında zorluk yaşadıklarını gördük" sözleri ile gıda üretiminin insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için ne kadar önemli olduğuna değinen Milas Ziraat Odası başkanı ismail Atıcı, İzmir, Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve Burdur illerine temsilen Bakan Pakdemirli ve Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç’a bölgedeki tarımsal faaliyetler ve yaşanan sorunları anlattı.
"Elektrik ücretlerindeki artış çiftçinin belini büküyor"
Ege Bölgesinin 9,2 milyon nüfusuyla tarım potansiyeli oldukça yüksek bölgelerden birisi olduğunu belirten Başkan Atıcı, "Ülke milli gelirinin yüze 12’si bölgemizden elde edilmektedir. Tarımsal sulama altyapılarının bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz. Özellikle girdi fiyatlarının yüksekliği (gübre, mazot, ilaç, yem ve fide), sulama ücretlerindeki artış, sulama altyapı yatırımlarının eksikliği çiftçimizi zor duruma sokmaktadır. Özellikle Milas bölgesinde Elektrik fiyatlarındaki yüzde yüz artış ve tarımsal işletmelerde kullanılan elektriğin mesken aboneliğinden daha yüksek olması da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tarımsal sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrik ücretlerinin çiftçi lehine revize edilmesi gerekiyor. Organik ve iyi tarım uygulamalarında belirlenen destek miktarları yeniden gözden geçirilmeli ve artırılmalıdır. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası çiftçi borçlarını yeniden yapılandırarak 6 ay faizsiz ertelemelidir. Çiftçilere ödenen tarımsal desteklere, sulama birlikleri ve elektrik şirketlerindeki borçlar sebebiyle bloke konulmaması, çiftçilerimizden kesilen 2-4 lira oranındaki vergi kesintisinin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Pamuk priminde prime esas 500 kg olan sabitlemenin kaldırılmasını talep eden Başkan Atıcı, “Çiftçilerimiz pamuk priminin 1,3 lira olmasını istiyor. Özellikle pamukta dışa bağımlılığın azaltılması ülkemizde üretimin artırılması için müdahale kurumu olarak TARİŞ’in hem mevzuat hem de finansman olarak güçlendirilmesi gerekiyor. Bölgenin önemli ürünlerinden üzüm ve incirin hasadı yaklaşmıştır. Geçtiğimiz yıl incir ve üzümde yaptığınız fiyat açıklaması çiftçilerimizi memnun etmiştir. Bu yıl da müdahale alım fiyatlarının salgın nedeniyle biran önce açıklanması çiftçilerimizi memnun edecektir. Ayrıca bu ürünlerde alım garantisi verilmeli” diye konuştu.
Doğal afetlerin oluşturduğu sorunlara da değinen Başkan Atıcı, “Son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle üst üste yaşanan doğal afetler, tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemiştir. Mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşen sıcaklar nedeniyle birçok üründe özellikle zeytin ve narenciyede önemli hasarlar oluşmuştur. Muğla-Aydın bölgemizde özellikle Milas ve Aydın Menderes yöresinde çiçek ve meyve dökümü yaşanmış, Dalaman, Ortaca ve Köyceğiz ile İzmir bölgesindeki narenciyeler üstündeki tüm çiçek ve meyveleri dökmüş, büyük hasar oluşmuştur. Birkaç gün içerisinde ise hava sıcaklıkları düşmüş ve afetlere neden olmuştur. Denizli’de, İzmir’de, Manisa ve Burdur’da dolu, sel ve su baskınları birçok tarım ürününe zarar vermiş, ziyana neden olmuştur. Bu yıl bu afetleri yaşayan çoğu çiftçimiz sigorta yaptırmış, prim ödemiş olmasına rağmen ürünlerine zarar veren meteorolojik olay teminat kapsamında olmadığı için tazminat alamamıştır.” diyerek, ülkemizde sıkça yaşanan doğal afetler nedeniyle TARSİM’de risklerin tamamının teminat kapsamında olmasını ve tarım sigortasının zorunlu olmasını önerdi.
Atıcı, açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Bununla birlikte prim tutarları düşürülmeli veya devlet desteği artırılmalıdır. Zincir marketler kanalıyla tüketime sunulan tarımsal ürünler, 1’e 3 gibi çok yüksek kar marjlarıyla tüketiciye ulaşılıyor. Ayrıca ürününü satan üreticilerimize, ürün ödemeleri uzun vadelerle sağlanıyor. Özellikle üretici ve tüketiciyi mağdur eden bu durum karşısında; Marketler Yasası’nın üretici, tüketici ve sanayici lehine fayda sağlayacak şekilde hazırlanarak, ivedilikle yürürlüğe girmesi gerekiyor. Tarımsal ürün fiyatları bakımından üreticilerin ve tüketicilerin korunması, aynı zamanda gıda güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılığın önüne geçilmesi amacıyla üretici örgütlerinin etkin kılınması gerekiyor. Üreticilerin üretmiş olduğu ürünlerin ve ham maddelerin, üretici örgütleri üzerinden pazarlanacağı bir yapının oluşturulması, tekelleşmenin ortadan kaldırılarak hem üreticinin hem de tüketicinin korunması için çalışma yapılmasını talep ediyoruz.” adımları bir bir attıklarını söyledi.