Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen 1’inci Küresel Mülteci Forumu’na katıldı. Başkan Fatma Şahin, barışın ve huzurun önemine dikkati çekti. Dünya’nın gündeminde yer alan “mülteci” konusunda Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı projeleri ve çalışmaları anlattı.
Başta Suriye olmak üzere Dünya genelinde yaşanan mülteci ve göç krizleriyle ilgili ortak çözüm noktaları oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1’inci Küresel Mülteci Forumu düzenlendi. Bu kapsamda Türkiye’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varan, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz katıldı. Toplantıda göç ve mülteci temalı paneller düzenlendi, yapılan ve yapılması gereken politikalar ele alındı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, katıldığı "Şehir ve Mülteci Liderleri ile Mültecilerin Dahil Edilmesini Gerçekleştirmek" adlı panelde gazeteciler ve yetkililerin sorularını yanıtladı. Panelde Başkan Şahin, Suriye Krizi sonrası yaşanan göç dalgası ve Gaziantep’e yerleşen sığınmacılar için yapılan belediye çalışmalarından bahsetti.
"Yerelin muhatap alındığı bir sisteme ihtiyacımız var"
Başkan Şahin, yaptığı konuşmada Dünya’da güvenliği sağlamak için bütün bölgelerde birlikte çalışılması gerektiğini vurgulayarak, “ Onlar güvenli bölgelerin oluşmasını ve kendi topraklarına dönmek istiyorlar. Bu talebe karşı biz uluslararası toplumla çalıştığımız zaman istediğimiz hızı elde edemediğimizi görüyoruz. Bu iyi yönetilemezse, Dünya savaş ekonomileriyle ilgilenip mülteci konusunda teori üzerinden konuşmak zorunda kalıyor. Benim burada bir başkan olarak istirhamım bölgede yaşananları iyi dinlememiz gerekiyor. Bunlar iyi anlanmazsa bu sefer bizler terör ve terörizm hakkında konuşmak zorunda kalıyoruz. Dünya’da artık gökyüzündeki savaş uçakları değil, çocukların ellerindeki uçurtmalar konuşulmalı. Uluslararası toplumun tam bir makro ölçüde bir çatıya ihtiyacı var. Özellikle yerelin muhatap alındığı daha hızlı, çözüm odaklı çalışılacak bir sisteme ihtiyacımız var. Coğrafyamızda çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere kaostan kurtulmaları için “Açık Kapı” politikasıyla binlerce kardeşimizin şehrimize geldiğine tanıklık ettik. Öte yandan aldığımız yoğun göçünde belli başlı sıkıntıları önlemesi amacıyla iyi yönetilmesi gerektiğini gördük. Göç, bir sonuçtur. Asıl amaç göçü engelleyecek koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Göç ciddi anlamda doğru yönetilmemesi halinde büyük bir sorundur. Cenevre’nin yarısını kapsayan bir nüfus şehrinize geliyor ve siz bunu yönetmek durumundasınız” dedi.
"Yaşam kalitesini aşağı çekmemek için büyük tedbirler aldık"
Konuşmasının devamında Başkan Fatma Şahin, göç kapsamında “Acil Eylem Planı” geliştirildiğini ifade ederek, göç eden insanların yaşayabilmesi için temel ihtiyaçlarını karşıladıklarını hatırlattı. Göçü 5 kalemde ele aldıklarını söyleyen Başkan Şahin, şöyle devam etti:
"Şehirde bir seferberlik ilan ederek bunu yönetmeye çalıştık. Öncelikle eğitimle başladık. Birlikte yaşam modeli oluşturduk. Diğer ülkeler baktığımız zaman çok ciddi entegrasyon sorunu var. Biz, birlikte eğitim modeli geliştirdik. Bir Türkiye bir Gaziantep modeli oluşturduk. Sağlık ise ikinci başlığımız olarak programımızda yer aldı. Anne ve bebek ölüm oranlarını azaltmak için kendi ülkemizde uyguladığımız modeli, Suriyeli mültecileri de dahil ettik. ‘Şartlı Eğitim ve Şartlı Sağlık’ dediğimiz bir sistem başlattık. Çocuğuna sağlık ve eğitim hizmeti veren ailelere mali destek sağladık. Üçüncü başlıkta ise istihdam bulunuyor. Birlikte çalışma modelinin en önemli kısmı bunu kalkınma modeline dönüştürebilmektir. Aksi takdirde kendi vatandaşınızın yaşam kalitesini aşağı çekersiniz. O nedenle çalışma hayatına Suriyeli sığınmacıları doğru bir şekilde entegre etmek gerekiyor. Yüzde 25 kota sistemini uygulayarak bir düzenleme yaptık. Dördüncü başlığımız sosyal uyum; yaptığımız bütün sosyal çalışmalara Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak Suriyeli mültecileri dahil ettik. En önemli sorun dil; Suriyeli mültecilerle iletişimin iyi bir şekilde sağlanması için bu sorunun ortadan kaldırılması gerekiyordu. Beşinci başlık ise belediye hizmetleri; alınan göçle birlikte artan nüfus belli başlı ihtiyaçların karşılanmasında; su ve temizlik gibi başlıklar önem arz etmektedir. BM ve AB’yle çok yakın bir çalışma gerçekleştirdik. Öte yandan Kendi kurumsal kapasitemizi arttırdık. Daha sonra paydaşlarımızla iş birliği içerisine girdik. Eğer bunu yapamamış olsaydık su sorunu ciddi bir boyuta erişecekti. Suyu yönetemeyen bir belediye başkanı pozisyonuna düşecektik. 130 kilometreden su getirmek durumunda kaldık ve bu proje 2 yıllık bir süre zarfında hayata geçirildi. Kendi halkımız için konut yapmamız gerekiyordu çünkü kira fiyatları çok yüksekti. Yaşam kalitesini aşağı çekmemek için büyük tedbirler aldık. Dolayısıyla Gaziantep’in birlikte yaşam modeli oluşturması büyük sorunların yaşanmasının önüne geçti.”