Bayburt Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen “Milli Duruş” gecesinde büyük bir coşku yaşandı. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Hizmet Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un onur konuğu olarak katıldığı gecede Bayburt’taki en yaşlı ülkücü olarak Kemal Çağ’a (80) plaket takdim edildi.
Konuşmaların yapıldığı, şiirlerin okunduğu gecede ülkücü sanatçılar Ali Kınık ve Osman Öztunç sahne aldı.
Kapalı Spor Salonu’nda yapılan program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Gecede bir konuşma yapan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Hizmet Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, son günlerde Türk milliyetçiliğinin ucuz ve temellendirilmemiş söylemlerle sığ olarak tanımlanmaya çalışıldığını ifade etti. Kılavuz, Bayburt'un Rus işgali görmüş bir şehir olduğunu hatırlattığı konuşmasında, “Rus işgalini görmüş yiğit Bayburtlular, tüfekle süngüyle olmasa da ülkemiz dün olduğu gibi bugün de şer odakları tarafın işgal edilmeye çalışılmakta. Kürsel odakların yüce devletimizin köklerinden koparılmış, sözde bölgesel güç olma yönündeki çalışmaları bizleri içinden çıkılmaz ve geri dönüşü olmayan hezimete sürüklenmektedir. Sergilenmek istenen bu ihanet senaryosunda yüce dinimiz İslam’a bin yılı aşkın alemdarlık yapmış olan Türk milletinin iman ve aşk medeniyetsiz inşasını ucuz ve temellendirilmemiş söylemlerle milliyetçiliği sığ olarak tanımlayarak ayaklar altına alma cüreti sergilenmektedir. İçinde bulundukları hezeyanı yeni Osmanlıcılık akımı olarak ileri sürenlere hatırlatmak isteriz ki, Osmanlı’yı Cihan hakimiyetine mazhar eden güç 'ayaklarımız altındadır' dediğiniz milliyetçiliğin verdiği güçtür” dedi.
Kılavuz, Bayburt Ülkü Ocakları İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş nezdinde yöneticilerini ve tüm ülkücüleri başarılı çalışmalarından dolayı kutladı.
Genel Başkan Kılavuz’un ardından konuşan Ülkü Ocakları Bayburt İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş ise konuşmasında eğitim sistemine vurgu yaparak, “Milli eğitimin milli olan bütün değerleri ile oynayan iktidarın, maalesef eğitim alanında geldiği nokta ortadadır” dedi.
Türkiye’de devletçilik ve vatanseverlik üzerine eğitim verilmediğini ve duyarsız bir gençlik yetiştirilmeye çalışıldığını ifade eden Okutmuş, “Bizim eğitim sistemimizde sancağı Bağdat burçlarına diken, üst dudağına kemik tarağı saplayıp, ben askere gitmek istiyorum diyen ve Sultan 4. Murat’ın ‘ben aradığımı buldum’ sözüne mazhar olan Bayburtlu Gençosman yok. Çünkü bizim eğitimimizde bizden olmayan, bizim olmayan her şey bizimmiş gibi gösterilip, öğretilmeye devam edilirken Gençosman konuşulmamakta ve gösterilmemektedir. Bizim eğitimimizde Mevlana’nın ‘ne olursan ol yine gel’ sözleri sık sık hatırlatılmakta ama aynı Mevlana’nın devlete karşı çıkan oğlu Alaattin Çelebi’nin cenaze namazını dahi kılmadığından bahsedilmemektedir. Neden bahsedilmiyor biliyor musunuz? Çünkü bizim eğitimimizde devletçilik anlayışına ve milletperverliğe yer verilmemektedir. Milli eğitimimizde olmayan bu tarihsel gerçeklikleri, çocuklarımıza göstermeye çalıştığımız son kültür faaliyetimiz olan, kurtuluş bayramlarımızı da kaldırarak gençlerimizin bilinçlenmesini ve o ruhu yaşamasını engelleyerek bu konuda da refaha ermiş oldular. Yeni gelen nesil kitapta okutmadıkları gerçekleri, artık canlandırma ile de göremeyecek, ondan sonra Ermeni’ye kucak açacak, Yahudi’ye de sarılmaktan rahatsız olmayacak. Gençosman’ın askerlik ile alakalı duruşunu örnek alan bir tavır ile “ben bu millete bedellinin hesabını veremem” deyip ciddi bir duruş sergilediğini zannettiklerimiz, bedellinin bedelini hesaplayınca Gençosman’da unuttular, mücahideleri de, şehitleri de” diye konuştu.
“BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZ ALPARSLAN’I, YAVUZ’U İÇERİSİNDE BULUNDURUR”
Okutmuş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “2012 yılında yaptığımız gecede, ‘Ahmet Kaya'ya masum Anadolu çocuğu gömleği giydiriliyor” sözlerini söylemiştim. Aradan geçen süre henüz 1 yılı bile bulmamışken, çok daha vahim, acı ve akla gelmeyen planlar uygulamaya konulmuştur. PKK ile çok manidar anlaşmalar yapılarak, adım adım her hamlesi gerçekleştirilen, her suçu yasallaştıran ve süreci İmralı’ya kadar ulaştıranlar, milletin gözünün önünde adına barış ve kardeşlik projesi diyerek bir milletin kaderi ile oynamaya başlamışlardır. Bu sürecin adımlarından birisi de milliyetçiliği ortadan kaldırmaktır ve son günlerde milliyetçiliğe saldırmak iktidarın birinci vazifesi haline gelmiştir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in yıllar önce “İslam imanı, İslam ahlak ve faziletiyle Türklük şuuru, Türk milletine beslenen derin sevgidir” diye özetlediği milliyetçiliği ayaklar altına almak hiçbir beşerin harcı değildir, bizim milliyetçiliğimiz Alparslan’ı, Atilla’yı, Ertuğrul Gazi’yi, Fatih’i, Yavuz’u içerisinde bulundurur. Şeyh Edebali’den, Akşemsettin’den, Hoca Ahmet Yesevi’den feyz alır, nice alimleri ulemaları yüreğinde barındırır, şehitlerle, seyyidlerle yoğrulur ve Başbuğ Alparslan Türkeş’le doruğa ulaşır.”
“TÜRK BAYRAĞI’NA TÜRKİYE BAYRAĞI DENİLDİ”
“Bu süreç yaşanırken Türk Bayrağı da unutulmayarak, Türk Bayrağı’na Türkiye Bayrağı denilmiş, şanlı bayrağımızda ihanet senaryosundan nasibini almıştır.
Bayrak şairi Arif Nihat Asya’nın, ‘Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım’ dizelerinden rahatsız olup Türk edebiyatı kitaplarından bu mısraları utanmada çıkarıyorlar. Bu süreçte Türklüğümüz ile uğraşıyorlar. Yıllardır bilinç altında bulunan yalnız son bir aydır açıkça ifade etmeye başladıkları gibi Türklük anayasada olsun mu, olmasın mı, alt kimlik üst kimlik, tartışmasını gayri milli basın ve satılmış kalemler ile millete yutturmaya çalışıyorlar. Neyin altından üstünden bahsedilmektedir, bu milletin adı asırlardır Türk milleti değil midir? Neden susuyoruz, neden haykırmıyoruz?”
“BU MİLLET TÜRK’TÜR VE TÜRK KALACAKTIR”
Bayburt Ülkü Ocakları Başkanı Oğuzhan Okutmuş “Türk demek bizim kimliğimiz değil mi, kimliğimiz ile oynuyorlar, bizim kişiliğimiz değil mi, kişiliğimiz ile oynuyorlar, şahsiyetimizle onurumuzla oynuyorlar. Bize yeni ana baba yeni ata ilan etmeye çalışıyorlar. Bizim atamız Yavuz Sultan Selim han hazretleri değil mi, bizim atamız Fatih Sultan Mehmet han hazretleri değil mi, Gençosman, 2. Abdulhamit han hazretleri değil mi, Atatürk değil mi, Başbuğ Alparslan Türkeş bizim atamız değil mi? Evet bizim atalarımız bunlardır, peki siz hangisinden rahatsızsınız, derdiniz nedir kiminle istişare ettinizde bizlere yeni kimlik arayışına girdiniz. Türk’ün olmadığı bir anayasayı bizler kabul etmiyoruz. Bu millet Türk’tür ve ilelebette Türk kalacaktır. Sigortası da Ülkücü Hareket’in ta kendisidir.”
“ÜZÜLÜYORUZ, KINIYORUZ, İÇİMİZ YANIYOR”
“O kadar uzun bir ihanet listesi hazırlamışlar ki, ben sıralamakta hem zorlanıyor bir o kadarda utanç duyuyorum, bildiğiniz üzere Şehit ve Gazi ailelerimiz de artık fazlalık olarak görülmektedir. İçimizi acıtan bu konuda ki demeç ise sayın Başbakandan gelmiştir. Sayın Başbakanımızın Şehit ve Gazi aileleri derneklerinin çokluğundan duyduğu rahatsızlığı dile getirmesi aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi ziyadesiyle rahatsız etmiştir. Şuan aramızda dernek başkanımız var, şehit aileleri ve gaziler var. Onları bir kez daha en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sayın Başbakan, Güneydoğu’da ve büyükşehirlerde mantar gibi çoğalan finansmanı terör örgütü olan, 3 hainin bir araya gelince açtıkları ve muhtevası vatan hainliğinin legalleşmesi olan binlerce derneğe neden sesini çıkarmıyorsun da, milletin helal paraları ile kendini idame eden, onbinlerce aziz ve muhterem şehitlerimizin hatıralarını yaşatmaya çalışan, ömrünü vatan savunmasına vakfeden gazilerimizin bir arada olmasından rahatsız oluyorsun. Üzülüyoruz, kınıyoruz, içimiz yanıyor. Şehidine sahip olmayan bir milletin batması haktır, Bayburtlum! Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”
“ANADOLU YENİDEN FETHEDİLİR”
“Elbette bütün bunlar içimizi acıtmakta ama ülkücü Türk gençliği olarak mücadelemiz yılmadan yıkılmadan devam edecektir. İşte bütün bu olumsuzluklara rağmen umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, ülkücüler henüz son sözünü söylememiştir. Genel başkanımızın da dediği gibi yeri gelirse can feda olur, Anadolu yeniden fethedilir. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyor, gecemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Allah’a emanet olun. Ne mutlu Türküm diyene.”
Bayburt’taki en yaşlı ülkücü olarak 80 yaşındaki Kemal Çağ’a Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Hizmet Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz tarafından plaket takdim edildi...
Konuşmaların ardından Mehmet Eraslan isimli genç tarafından “İşte Ülkücüler” adlı şiir okundu. Vatandaşlarca yoğun ilgi gösterilen gecede, Bayburt’taki en yaşlı ülkücü olarak Kemal Çağ’a (80) Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Hizmet Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz tarafından plaket takdim edildi. Sanatçılar Ali Kınık ve Osman Öztunç’un söyledikleri türkü ve ezgileriyle devam eden gecede, ellerinde Türk bayraklarıyla salonu dolduran gençler tarafından sık sık “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” sloganı atıldı.
Gece Ülkü Ocakları İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş tarafından, Genel Başkan Olcay Kılavuz ve sanatçılara plaket takdimiyle sona erdi.
Gençlerin ve bayanların yoğun ilgi gösterdiği geceye, Gümüşhane Belediye Başkanı Mustafa Canlı, MHP Bayburt İl Başkanı İdris Aydın, İl Genel Meclis Üyesi Süleyman Burç, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Hizmet Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak, Bayburt Ülkü Ocakları İl Başkanı Oğuzhan Okutmuş, Şehit ve Gazi Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Haluk Akkoyunlu, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Erzurum, Gümüşhane il ocak bakanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.