Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Dışarısı bizim güçlü olmamızı istemiyor. Ne zaman güçleniyorsak hemen önümüze geçiyorlar. Biz diğer devletlere benzemeyiz." dedi.
Kahraman, Bayburt Üniversitesi ve Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Bayburt Şubesi tarafından Eğitim Fakültesi'ndeki Prof. Dr. Fuat Sezgin Toplantı Salonu'nda düzenlenen "1916 Yılından Günümüze Milli Türk Talebe Birliği ve Gençlik" konferansında, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ve sonrasında yaşananları anlattı.
Hain darbe girişiminin yapıldığı dönemde TBMM Başkanı olduğunu hatırlatan Kahraman, 15 Temmuz gecesi sadece Türkiye'nin değil, Türkiye'ye yakınlığıyla bilinen bütün bölgenin büyük bir badire atlattığını söyledi.
"O gece bir darbe teşebbüsü yoktu, ihtilal teşebbüsü de yoktu. O gece Türkiye'nin işgal teşebbüsü vardı." diyen Kahraman şöyle devam etti:
"Ama en büyük hesap sahibi Cenabıhak. Bir Genelkurmay 2. Başkanının Kolordu'ya giderek bir hareketlenme var mı diye bakması üzerine telaşa kapıldılar. 'Öğrenildik biz, elimizden yetki alınacak, rütbelerimiz alınacak bir an evvel harekete geçelim' dediler ve beş saat önce düğmeye bastılar. Yoksa uykuda olsaydık, diğer darbe, kalkışmalardaki gibi sabaha karşı yapılsaydı, Türkiye gitmişti."
Kalkışmanın bastırılmasının ardından TBMM'ye geçmiş olsun ziyaretine gelenlerden bahseden Kahraman, "Bizim kültür coğrafyamız hemen geldi. Bunlardan biri Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Prof. Dr. Asaf Hajiyev. Eğildi, üç defa bayrağı öptü ve 'siz bizi kurtardınız.' dedi. Gürcistan Başbakanı ile Bosna Hersek Başbakanı da aynı şeyi söyledi. Oyun çok büyüktü, senaryo çok büyüktü, proje, hedef çok büyüktü." diye konuştu.
FETÖ'nün sadece bir kukla ve figüran olduğunu ifade eden Kahraman, "Bunu biri, vaizin, bir kişinin yapması, düşünmesi mümkün değil. Bunu bir üçlü organize etti ve dışarıdan olan bu organize neticeye ulaşmadığı için çok üzüldüler. Bu organizeyi yapanlar 'geçmiş olsun' için bir ay sonra gelmeye başladılar. Halen bekliyorlardı 'gene bir şey olabilir' diye." değerlendirmesinde bulundu.
Hain darbe girişiminin ardından ziyarete gelen dönemin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'la arasında geçen konuşmayı da anlatan Kahraman, şunları kaydetti:
"Biden, 'din buna müsaade etmemelidir' dedi. Benim dinimin teröre açık olduğunu ifade eden laflar söylüyor. Lafını bitirmesini bekledim. Sayın Başkan Yardımcısı dedim, 'çözemediğim bir problem var kafamda, aşamıyorum, izanı yapamıyorum. Bana yardımcı olur musunuz?' Bunu iki defa tekrar ettim. 'Hay hay' dedi, dikkat kesildiler. 'Siz İkiz Kuleleri havaya uçuran, Pentagon'u bombalayan teröristi yakaladınız, yok ettiniz, denize attınız ve cezasını verdiniz ama aynı terörist şu anda Pensilvanya'da oturuyor. Ne veriyorsunuz, ne muhakeme ediyorsunuz ne de ifade alıyorsunuz. Bu tenakuz. Ben bunu anlayamıyorum.' Diplomaside bu tip konuşmalar biraz kabadır. Biraz durdu. İki dakika geçmiştir, daha da fazla bekledi, renkten renge girdi."
Kahraman, Biden'ın, Amerika'nın bir hukuk devleti olduğunu ve FETÖ elebaşını teslim etmenin adalete aykırı olduğunu söylediğini dile getirerek, "'Sayın Başkan Yardımcısı, bende bir hukukçuyum. Saham da anayasa sahasıdır. Bir yeni anayasa hazırlığında 4 ay komisyon başkanlığı yaptım. Sizin anayasanızı biliyorum, eyalet anayasasını biliyorum. Biz de hukuk devletiyiz. Aramızda suçluların iade anlaşması var. Biz vazgeçilemez bir müttefikiz. Bizim hudutlarımız, kültür coğrafyamız bambaşkadır. Yanlış yapıyorsunuz' dedim." ifadelerini kullandı.
Biden'e, TBMM'de tahribatın olduğu alanları gösterdiğini anlatan Kahraman, şöyle konuştu:
"Döndü oradaki kameraların karşısına, 'bu manzarayı Amerikan kamuoyu görse Türkiye'nin hassasiyetini anlar.' dedi. Dışarıda da bunu bilmiyorlar, anlatmıyorlar. Yani ordu demokrasiyi korumaya geldi de mani olundu gibi veriyorlar, gerçeği vermiyorlar. Dışarısı bizim güçlü olmamızı istemiyor. Ne zaman güçleniyorsak hemen önümüze geçiyorlar. Biz diğer devletlere benzemeyiz. Biz Osmanlı'nın varisiyiz. Biz büyük bir mirasın temsilcisiyiz. Biz büyük bir coğrafyanın ümit ettiği, önderlik beklediği ülkeyiz, devletiz."
Kahraman, programdan önce Bayburt Valisi Cüneyt Epcim ile Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci'yi de ziyaret etti.