Samsun’un Alaçam ilçesinde ‘Çakır’ isimli karga bekçiliğini yaptığı villaya kimseyi yanaştırmıyor.65 yaşındaki Cemil Kahveci’nin Alaçam’ın Toplu Çamlık Evler bölgesinde bulunan villasında yavruyken büyüttüğü 13 yaşındaki kargası, yabancı kişi veya hayvanların binaya girmesine izin vermiyor. Yabancı biri villaya yanaştığında bağırmaya başlayan karga daha sonra saldırıya geçiyor. Villada yaptığı bekçiliğin yanı sıra sahibi Cemil Kahveci’yi de her gittiği her yerde adım adım takip ederek adeta koruma görevi yapıyor. Sahibiyle iyi bir arkadaş, dost olan karga aynı zamanda çıkarttığı değişik seslerle adeta konuşuyor.Yazları çay bahçelerinin bakımı ve hasadı için Rize’de kalan Cemil Kahveci, Alaçam’da bulunan villasında beslediği karga ve köpekler için 540 kilometre yol kat ederek haftada bir gelip onların bakımlarını yaptıktan sonra geri dönüyor. Küçük yaşlarda başlayan karga sevgisi Kahveci’yi hayata bağlıyor. Doğan tarafından saldırıya uğrayan kargasını tedavi ettiren Kahveci, ayağının sakat kalmasından dolayı da çok üzgün.“Karga çok vefalı. İnsanoğlu gibi değil. Varlıkta ve yoklukta da sizinle beraber” diyen Cemil Kahveci, “Çocukluktan beri böyle bir sevgi oluştu. Bizim memlekette yaşlı bir amca vardı. Ondan merak sardı. 30 yıldır karga bulunduruyorum. Akıllı bir hayvan. Kimse yokken, ben yalnızken baş uçumda akşama kadar beni bırakmaz. Yabancıyı eve sokmaz. Yılan görürse bağırır. O bağırdığı zaman köpekler de ayağa kalkar. Bu evi o bekler. Bağırırsa, evin etrafında mutlaka bir şey vardır. Çakal olur, tilki olur, yılan olur bağırınca köpekler de harekete geçer. Ben denize giderim, kilometre yürürüm, denize karşı otururum hiç haberim yok bir bakarım omzuma konar. Beni yukarıdan takip eder. Bana bir şey olsa beni bulacak ilk kişi o. Doğan saldırdı, ondan dolayı ayağı sakat kaldı. Tedavi ettirdik ama sakat kaldı. Bir gün anahtarlarım kayboldu, aradım bulamadım. Karganın aldığını anladım. Ona anahtarları getirmesi için bağırdım. Bir süre sonra kiremitlikte sakladığı yerden anahtarları ağzına alarak kanat çırptı. Vermesini söyledim. Beni kızdırdıktan sonra anahtarları bana verdi. ‘Çakır’ diye bir arkadaşım vardı. Onu çok seviyordum. Ondan esinlenerek ismini ‘Çakır’ koydum. Parayla satmam, canımı ortaya koyarım, bunu vermem” dedi.