"Hem annem, hem ilk öğretmenim... Çalışan anne çocuğu olmak eskiden zordu. Bana bakacak kimse olmayınca, annem okula götürüp getirmeye başladı beni, 5 yaşındaydım. Annem de o sene birinci sınıfları okutuyor. Ben sınıfa giriyorum, çıkıyorum. Ama öyle düzenli değil. Canım isteyince sınıftayım, istemeyince bahçede. Bir gün bahçeden sınıfa girdim günün ortasında, tahtada yazan cümleyi okuyuverdim, sesli olarak. Annem bağırarak, bir daha oku bakayım dedi. Yeni cümleler yazdı tahtaya, hepsini okudum. Okuma yazmayı sökmüştüm. Beni kolumdan tuttuğu gibi, Nezahat öğretmene götürdü; "Hocam şuna bir bakar mısınız, okumayı mı sökmüş bu?” dedi. Nezahat Hoca da beni ufak bir sınavdan geçirdi. Evet okumayı sökmüştüm. Sonra mecbur okula başladım tabii. Annemin ve tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum."
İşte o isimler!