Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) Bitlis ve Yöresi Tarih ve Kültür Uygulama ve Araştırma Merkezinin (BİTAM) katkılarıyla ‘Ermeni Sorununun Mağdurları, Vilayat-ı Şarkiye Mültecileri’ adlı konferans düzenlendi.Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Öğün’ün konuşmacı olarak katıldığı program, Merkezi Konferans Salonu’nda yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan BEÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, etkinliğin düzenlenmesinde büyük katkısı olan BİTAM’a teşekkür etti.11-13 Ekim 2018 tarihlerinde BİTAM’ın katkılarıyla Uluslararası Bitlis Tarihi ve İdris-i Bitlis-î Sempozyumu’nu düzenleyeceklerini ifade eden Prof. Dr. Demirtaş, “Göç ve mültecilikten kaynaklanan doğal sorunlar, çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi. Coğrafyamız 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Kırım Savaşı’yla başlamak üzere çok büyük kitlesel göç olaylarına sahne olmuştur. Mültecilik o günden bu yana coğrafyayı olabildiğince etkilemekte ve derinden izler bırakmaktadır. Osmanlıdan bu yana bu coğrafya, mültecilerin adeta akınına uğradığı halde, hiçbir döneminde mülteciler büyük bir sorunla karşılaşmamıştır. Osmanlı döneminde olduğu gibi bugün de devlet mültecilere kucak açmıştır. Bunu gururla söyleyebiliriz. Bugün Türkiye’de 4 milyon civarında Suriye’den gelmiş mülteci bulunmaktadır. Bu mülteciler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar, imkânlar ölçüsünde hayatlarından emin bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar” dedi.Vilayat-ı Şarkiye’nin tanımını yaparak sunumuna başlayan Prof. Dr. Tuncay Öğün, böyle önemli bir programa katıldığı için çok mutlu olduğunu ifade etti. Birinci Dünya Savaşı sıralarında Bitlis halkının cepheye yaptığı yardımlardan bahseden Prof. Dr. Tuncay Öğün, “Bitlis halkı cephedeki çocuklarına yardım ulaştırmak için erzak taşıyan kızakları kendileri çekti. Boşta kalan öküzlerin de sırtlarına erzak yüklediler. Böylece günde 50-100 ton arası erzak taşındı” dedi.Prof. Dr. Öğün, Bitlis halkının bu vatan için ne yaptığını anlatmak için şehrin meydanına sırtlarında yük taşıyan insan figürü koyulması gerektiğini belirtti. Ülkenin doğusunda bağımsız Ermeni devleti kurmak için bölgedeki Müslümanların öldürüldüğünü anlatan Prof. Dr. Öğün, “Ermenilerin birbirlerine yazdıkları mektuplarda da anlaşılacağı üzere bu bölgedeki Müslümanların öldürülüp kalanların da göçe zorlandığı görülüyor. Osmanlı arşivlerinde bu bölgenin çok az bir kısmının Ermeni olduğu görülüyor ve bu yüzden bölgeyi Ermenileştirmek istediler” diye konuştu.Herkesin Ermenilerin başlarına gelenlerden bahsetmekten, asıl muhacirleri unuttuğuna vurgu yapan Prof. Dr. Öğün, Osmanlı ve yabancı kaynaklarda yer alan belgelerden örnekler verdi. Prof. Dr. Öğün, belgelerde Amerikan ve Alman misyonerlerin katliama tepkisiz kaldığını, bu durumu desteklediklerini ve durum hakkında rapor yazmadıklarını belirtti.Bitlis’te 5 bin 500 sivili katleden general üniformalı ‘Katil Antranik’ hakkında bilgi veren Prof. Dr. Öğün, “Ocak 1916’da Rus ordusuyla birlikte Bitlis’e girdi. Kenti yaktı ve sivil halka yönelik korkunç bir katliama girişti. Katliamı onaylamayan Müslüman asıllı Rus General Abasiyev’i Rus makamlarına şikâyet etti. Bu rapor üzerine tutuklanıp Rus Divan-ı Harbinde yargılandıysa da suçsuz bulunup serbest bırakıldı ve rütbesi de iade edildi. Müslümanlar köylerini, bütün mal varlıklarını geride bırakıp kaçmaya başladılar. Geride kalan hayvanlar, yörenin Hıristiyan köylüleri arasında paylaşıldı. Rusya’nın çıkarları açısından bu sınır topraklarına Rus göçmenlerinin yerleştirilmesi çok yararlı olacaktı. Bunun için öncelikle Don ve Kuban’dan işçiler getirilerek birliklerin acilen ihtiyaç duyduğu otların biçilmesi gerekti. Bu vesileyle bölgeyi tanıyıp buraya uyum sağlayacak olan bu adamlar, savaştan sonra bölgeye yapılacak olan göçlere de öncülük edeceklerdi” şeklinde konuştu.Valiliğin tespitlerine göre Bitlis mültecilerinin sayısının resmi kayıtların çok üzerinde olduğuna vurgu yapan Öğün, dört sancaktan oluşan Bitlis vilayetinin sadece Muş sancağından iltica edenlerin sayısının 150 bin kişi civarında olduğunu belirtti.Program; Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Demirtaş’ın, Prof. Dr. Tuncay Öğün’e plaket takdim etmesinin ardından sona erdi.