Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) ve Zonguldak Valiliği işbirliğiyle düzenlenen ‘Romanları Anlamak’ çalıştayı renkli görüntülerle başladı.BEÜ ve Zonguldak Valiliği işbirliğiyle düzenlenen ‘Romanları Anlamak’ çalıştayı, Farabi Kampüsü Arif Amirov Konferans Salonu’nda başladı. Çalıştay öncesi sahne alan Roman sanatçıların müzik dinletisi renkli görüntülere sahne oldu.Çalıştayın açılışına Zonguldak Valisi Ali Kaban, Belediye Başkan Danışmanı Erol Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Güven, protokol üyeleri, akademik ve idari personel, öğrenciler, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Roman vatandaşlar katıldı.Çalıştayın açılış konuşmasını yapan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer’in danışmanı Dr. Mehmet Aysoy, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana BEÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdem Dirimeşe başkanlığındaki ekibin, Zonguldak’ta yaşayan Roman vatandaşlarla ilgili alan araştırması yaptıklarını belirtti. Aysoy, “Burada biz kültür araştırması deyip, antropolojik bir çalışması yapabilirdik. Ya da dil araştırması da yapabilirdik. Burada üreteceğimiz modelleme, devletin Romanlara yönelik yapacağı hizmetlere örnek olacak. O yüzden itinayla iş yapmaya çalışıyoruz. Bu süreçte valimizin konu hakkındaki duyarlılığı ve bize yol göstermesi bizim için büyük bir teşvik oldu. O sayede hızlı bir şekilde alana girdik. Akademisyenlerimiz burada, Roman kardeşlerimizi tanıyorlardı. Bunlar bize büyük bir anahtar oldu” diye konuştu.BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Güven ise böyle bir çalışmanın Zonguldak ve Türkiye için önemli olduğunu ifade etti. Güven, “Çalıştayın ileride yapılacak olan çalışmalar için önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu topraklarda değişik etnik kökene bağlı tüm toplulukların, birbirini anlamasının kültürümüzü zenginleştireceği ve renklendireceği kanaatindeyim. Dünyanın her yanına yayılmış Romanlar, özellikle Türk Romanları anlamak üzerine düzenlenen bu çalıştayın sonuç bildirgesini merakla bekliyorum” dedi.Zonguldak Valisi Ail Kaban, çalıştayın yol haritası niteliği taşıdığını belirterek şöyle konuştu:“Burada bazen hani öyle bir kural vardır ya bazen hayırdan şer, şerden hayır çıkar diye. Burada bir hayırdan bahsedeceksek ki biraz önce ifade edildiği gibi sonuç bildirgesini merakla beklediğimiz bir çalışma bu. Bu hayrın başlangıcı aslında bir sıkıntıdan doğdu. Benim göreve başladığım zaman diliminden itibaren önüme konulan ‘İkinci Makas’ sorunu, aslında bu sorunu bugünlere getiren sıkıntılı bir süreçti. İkinci Makas sorunu neydi? Orada bir tünel girişi yapılacaktı. Buraya yerleşmiş herkesten önce gelmiş Roman kökenli vatandaşlarımızın yerleştiği bir bölgeydi. Buradan kendilerinin tahliye edilmesi hususunda çok ciddi sıkıntılar olduğu hususu bana hep ifade edilmiştir. Gün geldi, İkinci Makas’ın tahliye edilmesi ötelenemez bir hal aldı. İşte o dönem içerisinde biz çalışırken, deyim yerindeyse Roman vatandaşlarımızı fark ettik. Aslında bir süreçten bahsedilecekse buradaki çalıştayın adı ‘Romanları Anlamak’ ama bizim için aslında ‘Fark etmek ve anlamak’ oldu. Aslında iç içe yaşıyorduk, değişik süreçlerde karşılaşıyorduk. Ama bazen fark etmiyoruz. İşte bu biraz önce ifade edilen bir anlamda bu fark etmenin bir ifade tarzıydı. Fark etme süreci içerisinde o sorunu çözerken bu kere rektörümüzün danışmanı olarak Mehmet Aysoy beyin anlama ve farkındalığı arttırma konusundaki uyarılarıyla karşılaştık. O uyarıların, görüşme ve toplantıların neticesinde de bu konuda daha fazla ne yapabileceğimiz hususu gündeme geldi. Bu arada daha önce başlatılmış çalışmanın devamı olarak, şu anda hepsi aramızda müftülüğümüzün bir programı ile Kur-an kursuna devam eden kardeşlerimi,z Umre programıyla dini vecibelerini yerine getirmek üzere Suudi Arabistan’a gittiler.”Açılış konuşmalarının ardından, Zonguldak’ta yaşayan Romanlarla ilgili araştırma bulgularının paylaşıldığı panele geçildi. BEÜ’deki ‘Romanları Anlamak’ çalıştayı iki gün sürecek.